resemble - English Turkish Sentences
English Turkish
resemble benzemek v.
  • They say I resemble my grandfather.
  • Büyükbabama benzediğimi söylüyorlar.
  • These often resemble Towers of Babel, leading to anarchy and accidents.
  • Bunlar genellikle Babil Kuleleri'ne benzemekte, anarşi ve kazalara yol açmaktadır.
  • Leaked drafts resemble nothing so much as a plan for unopposed invasion.
  • Sızdırılan taslaklar, karşı konulamayan bir işgal planından başka bir şeye benzemiyor.
Show More (84)
resemble andırmak v.
  • It resembles a wedding.
  • Bir düğünü andırıyor.
  • The town where I live is very quiet and resembles a village.
  • Yaşadığım kasaba çok sessiz ve bir köyü andırıyor.
  • The islet resembled a tortoise from afar.
  • Adacık uzaktan bir kaplumbağayı andırıyordu.
Show More (4)