1 |
ride a bicycle |
bisiklete binmek |
v. |
|
- Bill can ride a bicycle.
- Bill bisiklete binebilir.
- This isn't the first time I've ridden a bicycle.
- Bu benim ilk bisiklete binişim değil.
- This isn't the first time that I've ridden a bicycle.
- Bu, ilk kez bir bisiklete binişim değil.
- Have you ever ridden a bicycle?
- Hiç bisiklete bindin mi?
- How old were you when you learned to ride a bicycle?
- Bisiklete binmeyi öğrendiğinde kaç yaşındaydın?
- Tom can't ride a bicycle yet.
- Tom henüz bisiklete binemiyor.
- That girl can't ride a bicycle.
- O kız bisiklete binemiyor.
- When was the last time you rode a bicycle?
- En son ne zaman bisiklete bindin?
- Mayuko can ride a bicycle.
- Mayuko, bisiklete binebilir.
- He is riding a bicycle.
- Bisiklete biniyor.
- Riding a bicycle without brakes is a stupid thing to do.
- Freni olmayan bir bisiklete binmek aptalca bir şeydir.
- Tom rides a bicycle.
- Tom bisiklete biniyor.
- She learned to ride a bicycle last year.
- O, bisiklete binmeyi geçen yıl öğrendi.
- Can you ride a bicycle?
- Bisiklete binebilir misin?
- This is not my first time riding a bicycle.
- İlk kez bisiklete binmiyorum.
- Tom had a hard time learning how to ride a bicycle.
- Tom bisiklete binmeyi öğrenmekte zorlandı.
- This isn't the first time that I've ridden a bicycle.
- Bu benim ilk bisiklete binişim değil.
- I thought Tom couldn't ride a bicycle.
- Tom'un bisiklete binemediğini sanıyordum.
- How often do you ride a bicycle?
- Ne sıklıkta bisiklete binersin?
- This isn't the first time I've ridden a bicycle.
- Bu, ilk kez bir bisiklete binişim değil.
- That girl isn't able to ride a bicycle.
- O kız bisiklete binemiyor.
- I don't like riding a bicycle very much.
- Bisiklete binmekten çok fazla hoşlanmıyorum.
- It took him three months to learn to ride a bicycle.
- Bisiklete binmeyi öğrenmek üç ayını aldı.
- I don't like riding a bicycle very much.
- Bisiklete binmeyi pek sevmiyorum.
- She enjoys riding a bicycle.
- Bisiklete binmekten hoşlanıyor.
- It took him three months to learn to ride a bicycle.
- Bisiklete binmeyi öğrenmesi üç ayını aldı.
- Tom can't drive a car so he always rides a bicycle.
- Tom araba kullanamıyor, bu yüzden hep bisiklete biniyor.
- For exercise, I either ride a bicycle or go swimming.
- Egzersiz için ya bisiklete binerim ya da yüzmeye giderim.
- Can't you ride a bicycle?
- Bisiklete binemiyor musun?
- She can't ride a bicycle.
- O bir bisiklete binemez.
- My mother doesn't know how to ride a bicycle.
- Annem bisiklete binmeyi bilmiyor.
- The boy riding a bicycle is my brother.
- Bisiklete binen çocuk benim kardeşim.
- Tom can't ride a bicycle.
- Tom bisiklete binemez.
- Mayuko can ride a bicycle.
- Mayuko bisiklete binebilir.
- My mother can't ride a bicycle.
- Annem bisiklete binemez.
- Have you ever ridden a bicycle?
- Hiç bisiklete bindiniz mi?
- Tom is riding a bicycle.
- Tom bisiklete biniyor.
- She made an attempt to ride a bicycle.
- Bir bisiklete binme girişiminde bulundu.
- I broke both my legs riding a bicycle.
- Bir bisiklete binerken iki bacağımı da kırdım.
- She can't ride a bicycle.
- Bisiklete binemiyor.
- Were you able to ride a bicycle when you were five years old?
- Beş yaşındayken bisiklete binebiliyor muydun?
- You must be crazy to ride a bicycle that has no brakes!
- Freni olmayan bir bisiklete binmek için deli olmak gerekir!
- She can't ride a bicycle yet.
- Henüz bisiklete binemiyor.
- I can't ride a bicycle.
- Bisiklete binemem.
- Could you ride a bicycle when you were three years old?
- Üç yaşındayken bisiklete binebiliyor muydun?
- Elephants can't ride a bicycle.
- Filler bisiklete binemez.
- Were you able to ride a bicycle when you were five years old?
- Beş yaşındayken bisiklete binebiliyor muydunuz?
- You shouldn't ride a bicycle on the sidewalk.
- Kaldırımda bisiklete binmemelisin.
- I taught her to ride a bicycle.
- Ben ona bisiklete binmeyi öğrettim.
- Can't he ride a bicycle?
- Bisiklete binemez mi?
- Tom learned how to ride a bicycle from his older brother.
- Tom bisiklete binmeyi ağabeyinden öğrendi.
- How often do you ride a bicycle?
- Ne sıklıkla bisiklete biniyorsun?
- Mayuko can ride a bicycle.
- Mayuko bisiklete binebiliyor.
- Tom can't drive a car so he always rides a bicycle.
- Tom bir araba süremez bu yüzden her zaman bir bisiklete biner.
- Tom can ride a bicycle.
- Tom bisiklete binebilir.
- It took him three months to learn to ride a bicycle.
- Onun bir bisiklete binmeyi öğrenmesi üç ayını aldı.
- Can she ride a bicycle?
- Bisiklete binebilir mi?
Show More (54)
|
2 |
ride a bicycle |
bisiklet sürmek |
v. |
|
- My father taught me how to ride a bicycle.
- Bisiklet sürmeyi bana babam öğretti.
- Tom rides a bicycle.
- Tom bisiklet sürüyor.
- Were you able to ride a bicycle when you were five years old?
- Beş yaşındayken bisiklet sürebiliyor muydun?
- You shouldn't ride a bicycle on the sidewalk.
- Kaldırımda bisiklet sürmemelisin.
- Tom taught his son how to ride a bicycle.
- Tom oğluna nasıl bisiklet sürüleceğini öğretti.
- That girl can't ride a bicycle.
- Şu kız bisiklet süremiyor.
- My mother can't ride a bicycle.
- Annem bisiklet süremez.
- Could you ride a bicycle when you were three years old?
- Üç yaşındayken bisiklet sürebiliyor muydun?
- She can't ride a bicycle yet.
- O, henüz bir bisiklet süremiyor.
- My mother doesn't know how to ride a bicycle.
- Annem bisiklet sürmeyi bilmiyor.
- Tom was the one who taught Mary how to ride a bicycle.
- Mary'ye bisiklet sürmeyi öğreten Tom'du.
- Tom is the one who taught Mary how to ride a bicycle.
- Mary'ye bisiklet sürmeyi öğreten kişi Tom'du.
- I taught him to ride a bicycle.
- Ona bisiklet sürmeyi ben öğrettim.
- Tom taught me how to ride a bicycle.
- Tom bana bisiklet sürmeyi öğretti.
- I taught her to ride a bicycle.
- Ona bisiklet sürmeyi ben öğrettim.
- Can't you ride a bicycle?
- Bisiklet süremez misin?
- Tom learned how to ride a bicycle from his older brother.
- Tom ağabeyinden bisiklet sürmeyi öğrendi.
- Tom taught his son how to ride a bicycle.
- Tom oğluna bisiklet sürmeyi öğretti.
- Fadil was riding a bicycle through the alley.
- Fadıl sokakta bisiklet sürüyordu.
- Fadil was riding a bicycle through the alley.
- Fadıl ara sokakta bisiklet sürüyordu.
- Tom was the one who taught Mary how to ride a bicycle.
- Tom Mary'ye bisiklet sürmeyi öğreten kişiydi.
- She made an attempt to ride a bicycle.
- Bisiklet sürmeyi denedi.
- He is riding a bicycle.
- O, bir bisiklet sürüyor.
- You cannot be too careful in riding a bicycle.
- Bisiklet sürerken ne kadar dikkatli olsan azdır.
- I don't know how to ride a bicycle.
- Bisiklet sürmeyi bilmiyorum.
- You can't ever forget how to ride a bicycle.
- Bisiklet sürmeyi asla unutamazsın.
- I broke both my legs riding a bicycle.
- Bisiklet sürerken iki bacağımı da kırdım.
- Tom can't ride a bicycle yet.
- Tom henüz bisiklet süremiyor.
- I want to learn how to ride a bicycle.
- Bisiklet sürmeyi öğrenmek istiyorum.
- Can't he ride a bicycle?
- O bisiklet süremez mi?
- It took him three months to learn to ride a bicycle.
- Bisiklet sürmeyi öğrenmesi üç ayını aldı.
- One can never forget how to ride a bicycle.
- Bisiklet sürmeyi asla unutamazsın.
- Tom had a hard time learning how to ride a bicycle.
- Tom bisiklet sürmeyi öğrenmekte zorlandı.
- Tom taught Mary how to ride a bicycle.
- Tom, Mary'ye nasıl bisiklet sürüleceğini öğretti.
- She learned to ride a bicycle last year.
- Geçen yıl bisiklet sürmeyi öğrendi.
- When was the last time you rode a bicycle?
- En son ne zaman bir bisiklet sürdün?
- Bill can ride a bicycle.
- Bill, bisiklet sürebilir.
- Tom can ride a bicycle.
- Tom bisiklet sürebilir.
- She enjoys riding a bicycle.
- O bisiklet sürmekten hoşlandı.
- Tom taught Mary how to ride a bicycle.
- Tom, Mary'ye nasıl bisiklet süreceğini öğretti.
- How old were you when you learned to ride a bicycle?
- Bisiklet sürmeyi öğrendiğinizde kaç yaşındaydınız?
- You should learn how to ride a bicycle.
- Bisiklet sürmeyi öğrenmelisin.
- That girl isn't able to ride a bicycle.
- Şu kız bisiklet süremiyor.
- This is not my first time riding a bicycle.
- Bu benim ilk bisiklet sürüşüm değil.
- Can she ride a bicycle?
- O, bisiklet sürebilir mi?
- My father taught me how to ride a bicycle.
- Babam bana bisiklet sürmeyi öğretti.
- Do you know how to ride a bicycle?
- Bisiklet sürmeyi biliyor musun?
- I can't ride a bicycle.
- Bisiklet süremem.
- For exercise, I either ride a bicycle or go swimming.
- Egzersiz için ya bisiklet sürerim ya da yüzmeye giderim.
Show More (46)
|
3 |
ride a bicycle |
bisiklet kullanmak |
v. |
|
- I taught him to ride a bicycle.
- Ona bisiklet kullanmayı öğrettim.
- Tom is riding a bicycle.
- Tom bir bisiklet kullanıyor.
- Were you able to ride a bicycle when you were five years old?
- Beş yaşındayken bisiklet kullanabiliyor muydun?
Show More (0)
|