roasted - English Turkish Sentences
English Turkish
roasted kavrulmuş adj.
  • Our delicious coffee is made from freshly roasted coffee beans.
  • Lezzetli kahvemiz taze kavrulmuş kahve çekirdeklerinden yapılır.
  • He bought some roasted almonds.
  • Biraz kavrulmuş badem aldı.
  • Mary put some roasted pecans into her salad.
  • Mary salatasına biraz kavrulmuş ceviz koydu.
Show More (7)
roasted kızartma n.
  • In Kenya, roasted termites are eaten with Ugali.
  • Kenya'da, kızartılmış termitler Ugali ile birlikte yenir.
Show More (-2)