specific programme - English Turkish Sentences
English Turkish
specific programme özel program n.
  • Each Member State and each partner has to submit its own specific programme.
  • Her Üye Devlet ve her ortak kendi özel programını sunmak zorundadır.
  • Within this specific programme, the conditions which I have outlined apply.
  • Bu özel program kapsamında, ana hatlarıyla belirttiğim koşullar geçerlidir.
  • I also regret the fact that the specific programme for small-scale coastal fishing has not been adopted.
  • Küçük ölçekli kıyı balıkçılığına yönelik özel programın kabul edilmemiş olmasından da üzüntü duyuyorum.
Show More (4)