take off - English Turkish Sentences
English Turkish
take off çıkarmak v.
  • They unlocked them, took off the rope that was binding them and then 20 minutes later they were locked and bound again.
  • Kapıların kilidini açtılar, onları bağlayan ipi çıkardılar ve 20 dakika sonra tekrar kilitlenip bağlandılar.
  • It is outrageous that this has been taken off the agenda.
  • Bu konunun gündemden çıkarılmış olması çok çirkin.
  • That is why my Group moves that this item be taken off the agenda.
  • Bu nedenle Grubum bu maddenin gündemden çıkarılmasını talep etmektedir.
Show More (287)
take off kalkmak v.
  • The plane took off exactly on time.
  • Uçak tam zamanında kalktı.
  • The plane takes off in ten minutes.
  • Uçak on dakika içinde kalkacak.
  • I do know when your plane will land, but not when it takes off.
  • Uçağın ne zaman ineceğini biliyorum, ama ne zaman kalktığını değil.
Show More (37)
take off havalanmak v.
  • The plane had just taken off when my wife suddenly started to panic.
  • Karım aniden paniklemeye başladığında uçak daha yeni havalanmıştı.
  • Their plane will soon take off.
  • Uçakları yakında havalanacak.
  • The jet plane took off in an instant.
  • Jet uçağı bir anda havalandı.
Show More (24)
take off uçak havalanmak v.
  • I saw five planes taking off, as if they were birds.
  • Beş uçağın havalandığını gördüm, sanki kuş gibiydiler.
  • The airplane took off and boarded to China.
  • Uçak havalandı ve Çin'e doğru yola çıktı.
  • The plane was about to take off when I heard a strange sound.
  • Uçak havalanmak üzereydi ki garip bir ses duydum.
Show More (16)
take off uçağın kalkması n.
  • It's natural to be nervous when the plane takes off.
  • Uçak kalktığında gergin olmak doğal.
  • The plane is about to take off.
  • Uçak kalkmak üzere.
  • If it snows, airplanes won't be able to take off.
  • Kar yağarsa uçaklar kalkamaz.
Show More (5)
take off kalkış n.
  • There are slots for taking off, for landing, but also for overflying.
  • Kalkış için, iniş için ve aynı zamanda üstten uçuş için slotlar mevcuttur.
  • There are slots for taking off, for landing, but also for overflying.
  • Kalkış, iniş ve aynı zamanda üstten uçuş için yuvalar vardır.
  • Tom watched the helicopter take off.
  • Tom helikopterin kalkışını izliyordu.
Show More (2)
take off çıkartmak v.
  • Take off your shoes.
  • Ayakkabılarınızı çıkartın.
  • Take off your socks.
  • Çoraplarınızı çıkartın.
  • At the entrance of a Japanese house, visitors are generally asked to take off their shoes.
  • Bir Japon evinin girişinde ziyaretçilerden genellikle ayakkabılarını çıkartmaları istenir.
Show More (1)
take off kaldırmak v.
  • Last month, their channel was taken off the air by judicial order.
  • Geçtiğimiz ay, kanalları yargı kararıyla yayından kaldırıldı.
  • Tom took off the picture on the wall and hung another there.
  • Tom duvardaki resmi kaldırıp yerine başka bir resim astı.
Show More (-1)
take off ayrılmak (bir yerden taşınarak) v.
  • You took off so fast I thought there was something wrong.
  • O kadar çabuk ayrıldın ki bir sorun oldu sandım.
Show More (-2)
take off izne çıkmak v.
  • I'm taking off.
  • İzne çıkıyorum.
Show More (-2)
take off elbisesini çıkarmak v.
  • Mary took off her dress.
  • Mary elbisesini çıkardı.
Show More (-2)
take off kalkış yapmak v.
  • The plane took off easily.
  • Uçak kolayca kalkış yaptı.
Show More (-2)