trifle - English Turkish Sentences
English Turkish
trifle önemsiz şey n.
  • You need not fret over such trifles.
  • Böyle önemsiz şeyler için üzülmene gerek yok.
  • They fell out with each other over trifles.
  • Önemsiz şeyler yüzünden birbirlerine düştüler.
  • He often quarrels with his brother about trifles.
  • Erkek kardeşi ile önemsiz şeyler hakkında sık sık tartışır.
Show More (10)
trifle oynamak v.
  • You should not trifle with his feelings.
  • Onun duygularıyla oynamamalısınız.
Show More (-2)