|
- A world so unreal and yet, at once, so frightening.
- Çok gerçek dışı ve aynı zamanda çok korkutucu bir dünya.
- It just seems unreal.
- Gerçek dışı görünüyor.
- My life seems unreal.
- Hayatım gerçek dışı görünüyor.
- My crime seems unreal to me.
- Suçum bana gerçek dışı görünüyor.
- That's unreal.
- O gerçek dışı.
- It was very unreal.
- Çok gerçek dışıydı.
- You're unreal.
- Sen gerçek dışısın.
- It was very unreal.
- Bu çok gerçek dışıydı.
- My crime seems unreal to me.
- İşlediğim suç bana gerçek dışı geliyor.
- It just seems unreal.
- Bu sadece gerçek dışı görünüyor.
- Tom is unreal.
- Tom gerçek dışı.
- That's unreal.
- Gerçek dışı.
- This is so unreal.
- Bu çok gerçek dışı.
Show More (10)
|