verdict - English Turkish Sentences
English Turkish
verdict karar n.
  • I believe the federal government understands that and indeed the minister of justice has also condemned the verdict.
  • Federal hükümetin bunu anladığına inanıyorum ve gerçekten de adalet bakanı da kararı kınadı.
  • The verdict in this case can be expected next year.
  • Bu davada kararın önümüzdeki yıl çıkması beklenebilir.
  • Of course it is positive that President Khatami is saying that this verdict is unacceptable.
  • Cumhurbaşkanı Hatemi'nin bu kararın kabul edilemez olduğunu söylemesi elbette olumludur.
Show More (39)
verdict hüküm n.
  • The verdict is something only a jury can decide.
  • Hüküm sadece jüri tarafından karar verilebilen bir şeydir.
  • A verdict and a sentence are different things.
  • Karar ve hüküm farklı şeylerdir.
  • The verdict is something only a jury can decide.
  • Hüküm sadece jürinin verebileceği bir karardır.
Show More (1)
verdict jüri kararı n.
  • The jury brought in their verdict within the hour.
  • Jüri kararını bir saat içinde verdi.
Show More (-2)