| Turkish | English | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | çok anlamlı | delphian adj. |
| General | çok anlamlı | ambiguous adj. |
| General | çok anlamlı | multiple meaning adj. |
| General | çok anlamlı | multisense adj. |
| General | çok anlamlı | multivalent adj. |
| General | çok anlamlı | slippery adj. |
| Colloquial | ||
| Colloquial | çok anlamlı | of great moment adj. |
| Linguistics | ||
| Linguistics | çok anlamlı | polyseme adj. |
| Turkish | English | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | tüm tarafların anlamlı bir şekilde bir şeyler katılabileceği kapsayıcı, çok taraflı bir sistem | panarchy n. | ||
| General | çok anlamlı/anlamı olan | polysemous adj. | ||
| General | çok anlamlı/anlamı olan | polysemantic adj. | ||
| General | çok anlamlı (kelime/ifade) | polysemous adj. | ||
| General | çok anlamlı (kelime/ifade) | polysemantic adj. | ||
| General | çok anlamlı (kelime/ifade) | polysemic adj. | ||
| Idioms | ||||
| Idioms | biri için çok kıymetli/önemli/değerli/anlamlı olmak | mean the world to (someone) v. | ||
| Speaking | ||||
| Speaking | bana çok anlamlı geliyor | it makes perfect sense to me expr. | ||
| Linguistics | ||||
| Linguistics | çok anlamlı durum belirteçleri | polysemous condition adverbs n. | ||
| Linguistics | çok anlamlı sözcük | polysemant n. | ||
| Linguistics | çok anlamlı sözcük | polysemantic word n. | ||
| Linguistics | çok anlamlı sözcük | polysemous word n. | ||
| Linguistics | çok anlamlı sözcük | polyseme n. | ||
