Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | özel gün | special day n. | ||
You can experience your special day in a green, natural environment. Siz de özel gününüzü yemyeşil, doğal bir ortamda yaşayabilirsiniz. More Sentences |
||||
General | özel gün | special occasion n. | ||
General | özel gün | sports day n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | konukların yemeklerini hazırladığı özel gün | potluck n. |
General | dini özel gün | religious holiday n. |
General | tatil/özel gün kutlamaları | season's greetings n. |
General | bir etkinlik için özel belirlenmiş gün | diet [scotland] n. |
Idioms | ||
Idioms | önemli/özel gün | a red-letter day n. |
Speaking | ||
Speaking | bugün çok özel bir gün | today is a very special day expr. |
Religious | ||
Religious | diriliş bayramı'ndan bir önceki pazar kutlanan özel gün | palm sunday n. |
Religious | özel dini öneme sahip etkinlikler için ayrılmış gün | holy day n. |