şaka - Turkish English Dictionary

şaka

Meanings of "şaka" in English Turkish Dictionary : 76 result(s)

Turkish English
Common Usage
şaka joke n.
After so many debates and so little progress, it seems to have turned into a bad joke.
Bu kadar tartışmadan ve bu kadar az ilerlemeden sonra, kötü bir şakaya dönüşmüş gibi görünüyor.

More Sentences
General
şaka sport n.
Tom is a good sport.
Tom şaka kaldıran biri.

More Sentences
şaka jest n.
Life is a jest, and all things show it, I thought so once, and now I know it.
Hayat bir şakadır ve her şey bunu gösterir, bir zamanlar öyle sanıyordum ama artık biliyorum.

More Sentences
şaka gag n.
It's an old gag, but a good one.
Eski bir şaka, ama iyi.

More Sentences
şaka banter n.
The conversation started with friendly banter but ended in bruises.
Konuşma dostça şakayla başladı fakat morluklarla sona erdi.

More Sentences
şaka prank n.
It was only meant as a harmless prank.
Sadece zararsız bir şakaydı.

More Sentences
şaka wisecrack n.
He made a wisecrack.
Bir şaka yaptı.

More Sentences
şaka joke n.
After so many debates and so little progress, it seems to have turned into a bad joke.
Bu kadar tartışmadan ve bu kadar az ilerlemeden sonra, kötü bir şakaya dönüşmüş gibi görünüyor.

More Sentences
şaka hoax n.
It was a hoax.
O bir şakaydı.

More Sentences
şaka fun n.
şaka humour n.
şaka pleasantry n.
şaka spoof n.
şaka monkeyshiness n.
şaka chaff n.
şaka lark n.
şaka skit n.
şaka quiz n.
şaka quip n.
şaka japery n.
şaka josh n.
şaka hell n.
şaka drollery n.
şaka humor n.
şaka play n.
şaka game n.
şaka jape n.
şaka badinage n.
şaka waggishness n.
şaka trick n.
şaka waggery n.
şaka witticism n.
şaka raillery n.
şaka egg n.
şaka capriccio n.
şaka thing n.
şaka tweak n.
şaka yack n.
şaka laugh n.
şaka joco n.
şaka jocosity n.
şaka blague n.
şaka ha-ha n.
şaka quib n.
şaka quizzification n.
şaka bonmot n.
şaka bord n.
şaka brogue [scotland] n.
şaka rex [obsolete] n.
şaka yok n.
şaka jig [obsolete] n.
şaka rib-tickler n.
şaka rig [obsolete] n.
şaka rig [uk] n.
şaka bourd n.
şaka crack n.
şaka craic n.
şaka prat [scotland] n.
şaka pratt [scotland] n.
şaka skite [dialect] n.
şaka skyte [uk] [scotland] n.
şaka skite [uk] [scotland] n.
şaka sottisier n.
şaka spoofery n.
şaka one pron.
Colloquial
şaka crack n.
şaka gas n.
Idioms
şaka fun and games n.
şaka laughing matter n.
Archaic
şaka reak n.
şaka gig n.
şaka gaud n.
Slang
şaka wheeze n.
şaka rib n.
British Slang
şaka piss-take n.
şaka cod [uk/ireland] n.

Meanings of "şaka" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

Turkish English
General
şaka konusu joking matter n.
Witchcraft is not a joking matter in Swaziland.
Cadılık, Svaziland'da bir şaka konusu değildir.

More Sentences
mutasyon geçirmiş hal (şaka yollu) mutant n.
That new movie is a real mutant of the horror genre, with its bizarre plot twists and over-the-top gore.
Bu yeni film, tuhaf olay örgüsü ve aşırı kanlı sahneleriyle resmen korku türünün mutasyon geçirmiş hali.

More Sentences
muzip şaka trick n.
He was grounded for playing tricks on his brother.
Kardeşine muzip şakalar yaptığı için ceza aldı.

More Sentences
(şaka amaçlı) teftiş visitation n.
My mother-in-law's visitation lasted for two weeks.
Kayınvalidemin bizdeki teftişi iki hafta sürdü.

More Sentences
şaka yapmak joke v.
I wouldn't joke about anything else that happens here tonight.
Bu gece burada olacak başka hiçbir şey hakkında şaka yapmam.

More Sentences
şaka kaldırmak take a joke v.
Can't you take a joke?
Şaka kaldıramaz mısın?

More Sentences
şaka yollu takılmak tease v.
Tom teased Mary.
Tom Mary'ye şaka yollu takıldı.

More Sentences
şaka etmek joke v.
I don't think Tom was joking.
Tom'un şaka ediyor olduğunu sanmıyorum.

More Sentences
şaka yapmak crack a joke v.
Tom cracked a joke.
Tom bir şaka yaptı.

More Sentences
şaka yapmak kid v.
I kid you not.
Şaka yapmıyorum.

More Sentences
şaka değil be no joke v.
This is no joke.
Bu şaka değil.

More Sentences
şaka kaldırmak take joke v.
I can't take jokes anymore.
Artık şaka kaldıramıyorum.

More Sentences
(şaka amaçlı) hırpalamak roughhouse v.
The kids like to roughhouse with each other.
Çocuklar birbirlerini hırpalamayı seviyor.

More Sentences
şaka yapmak prank v.
Sami decided to prank Layla.
Sami, Layla'ya şaka yapmaya karar verdi.

More Sentences
şaka olarak in jest adv.
I said it in jest.
Şaka olarak söyledim.

More Sentences
Phrasals
(birine) şaka yapmak joke around with (one) v.
We mustn't joke around with love.
Aşkla şaka yapmamalıyız.

More Sentences
Colloquial
müstehcen şaka dirty joke n.
I know some dirty jokes, but I don't tell them.
Bazı müstehcen şakalar biliyorum, ama onları anlatmıyorum.

More Sentences
kötü şaka bad joke n.
It must be some sort of a bad joke.
Bir çeşit kötü şaka olmalı.

More Sentences
şaka olsun diye on a lark expr.
I did it on a lark.
Şaka olsun diye yapmıştım.

More Sentences
şaka gibi a joke expr.
Personal privacy is a joke.
Kişisel mahremiyet şaka gibi bir olay.

More Sentences
şaka yapmıyorum no kidding exclam.
No kidding.
Şaka yapmıyorum.

More Sentences
Idioms
şaka hediyesi gag gift n.
This is a gag gift somebody gave me.
Bu birinin bana verdiği şaka hediyesi.

More Sentences
şaka kaldırmak take a joke v.
Can't you take a joke?
Şaka kaldıramaz mısın?

More Sentences
şaka yapmak crack a joke v.
Tom cracked a joke.
Tom bir şaka yaptı.

More Sentences
(birine) şaka yapmak play a prank (on one) v.
Tom played a prank on us.
Tom bize eşek şakası yaptı.

More Sentences
şaka bir yana all kidding aside expr.
All kidding aside, it may work.
Şaka bir yana, işe yarayabilir.

More Sentences
General
şaka kaldıramama humorlessness n.
kaba şaka prank n.
bayat şaka wheeze n.
soğuk şaka ribaldry n.
şaka yapma larking n.
şaka kaldırabilen kimse good sport n.
şaka yapma joshing n.
şaka yapma joking n.
şaka etme jesting n.
şaka gibi görünen iğneleyici söz snide n.
kötü şaka trick n.
kaba şaka rag n.
kötü şaka dirty joke n.
kötü şaka blue humor n.
kötü şaka off-color humor n.
(şaka veya cezalandırma amacıyla) kişinin pantolonunu indirme pantsing n.
(şaka veya cezalandırma amacıyla) kişinin pantolonunu indirme kecking n.
(şaka veya cezalandırma amacıyla) kişinin pantolonunu indirme grogging n.
(şaka veya cezalandırma amacıyla) kişinin pantolonunu indirme shanking n.
(şaka veya cezalandırma amacıyla) kişinin pantolonunu indirme sharking n.
(şaka veya cezalandırma amacıyla) kişinin pantolonunu indirme debagging n.
(şaka veya cezalandırma amacıyla) kişinin pantolonunu indirme dekecking n.
(şaka veya cezalandırma amacıyla) kişinin pantolonunu indirme drooping n.
görsel şaka sight gag n.
görsel şaka visual joke n.
bayağı espri/şaka mediocre joke n.
1 nisan şaka günü april fool's day n.
1 nisan şaka günü all fools' day n.
1 nisan şaka günü april fools day n.
1 nisan şaka günü april fools' day n.
özlü esprili cümle veya şaka one-liner n.
şaka yapma bantering n.
şaka kaldıramama humourlessness n.
dünya şaka günü april fools' day n.
ağır şaka snark n.
(şaka yollu) beden cezalarında sopa kullanımının savunulması caneology n.
şaka yapma chaffing n.
tatsız şaka joke in poor taste n.
çocukların kapı ya da pencereyi uzaktan çalarken kullandığı şaka aleti ticktack n.
çocukların kapı ya da pencereyi uzaktan çalarken kullandığı şaka aleti tictac n.
şaka yollu takılma trifling n.
1 nisan şaka günü april fools' n.
şaka yapan japer n.
şaka yapma japery n.
yavan şaka chestnut n.
kabak tadı vermiş şaka chestnut n.
bayat şaka chestnut n.
insan kandırmaya dayalı şaka bar [scotland] n.
şaka yapma japing n.
şaka kitabı jestbook n.
şaka yapılan kimse jestee n.
etnik şaka ethnic joke n.
şaka yapma jocantry n.
şaka yazarı jokesmith n.
şaka veya aldatıcı övgü ile kandırma mamaguy n.
şaka veya aldatıcı övgü ile dalga geçme mamaguy n.
şaka yapma yeteneği wit n.
harika görünüp aslında aldananları gülünç duruma düşüren şaka mare's-nest n.
kaba şaka blue joke n.
kaba şaka blue story n.
muzip şaka monkey shine n.
sinsice yapılan şaka monkey shine n.
sinsi şaka monkey trick n.
muzip şaka monkey trick n.
çok güldüren şaka rib-tickler n.
komik şaka rib-tickler n.
şaka yapma rig [uk] n.
birinin külotunu sıkıca yukarı çekerek yapılan şaka grundy n.
zor durumdaki birini istismar eden şaka bar [scottish] n.
kaba saba şaka dirty story n.
şaka konusu scoff n.
şaka konusu yapma scoffery n.
şaka konusu yapma scoffing n.
kaba şaka shavie [scotland] n.
kaba şaka shine n.
sapıkça şaka sickie n.
kaba şaka skylark n.
kaba şaka skyte [uk] [scotland] n.
kaba şaka skite [uk] [scotland] n.
(şaka yollu) şair hazretleri poetship n.
şaka yapma spoofery n.
şaka mağduru stale [obsolete] n.
şaka etmek jest v.
şaka yapmak josh v.
şaka yapmak lark about v.
şaka etmek have on v.
şaka yapmak lark v.
birine şaka yapmak play a joke on someone v.
şaka olarak söylemek say something in jest v.
şaka yapmak banter v.
şaka kaldırmak be able to take a joke v.
şaka etmek fun v.
şaka söylemek sport v.
kaba şaka yapmak rag v.
şaka yapmak fun v.
şaka yapmak jest v.
şaka etmek chaff v.
birine takılmak (şaka) poke fun at v.
şaka söylemek joke v.
birine takılmak (şaka) mess with v.
şaka yapmak crack jokes v.
şaka yapmak play a joke on somebody v.
şaka söylemek jest v.
şaka yapmamak mean business v.
şaka yapmak have a lark v.
şaka yapmak fool v.
şaka yapmak quip v.
şaka yapmak deek v.
şaka yapmak make jokes v.
birini işletmek (tlf/şaka) play a prank on someone v.
şaka olmamak be no joke v.
(birine) (şaka yollu) takılmak rally v.
şaka yollu sataşmak badinage v.
şaka yapmak break a jest v.
özel mülkü (özellikle bir evi) şaka olsun diye tuvalet kağıdıyla kaplamak toilet paper v.
özel mülkü (özellikle bir evi) şaka olsun diye tuvalet kağıdıyla kaplamak tp v.
şaka yollu söylemek bejape v.
şaka yapmak bejape v.
şaka yoluyla söylemek joke v.
şaka yoluyla yazmak joke v.
şaka veya aldatıcı övgü ile kandırmak mamaguy v.
şaka veya aldatıcı övgü ile dalga geçmek mamaguy v.
şaka olarak söylemek wisecrack v.
şaka yapmak bourd v.
şaka yapmak yok v.
şaka yapmak rib v.
şaka yapmak ride v.
şaka yapmak ridiculize v.
şaka yapmak ridiculise v.
sözlü şaka yapmak riff v.
(şaka amaçlı) kaba davranmak roughhouse v.
(şaka amaçlı) kaba davranmak rough-house v.
(şaka amaçlı) hırpalamak rough-house v.
(şaka, espri) patlatmak crack v.
şaka yapmak drape v.
(şaka amaçlı) kravat çekmek peanut v.
şaka yollu sataşmak chiack [australia] v.
şaka yollu sataşmak chyack [australia] v.
daha çok şaka yapmak outhumor v.
birini arayıp kapatarak şaka yapmak prank v.
her zaman söylediği (cevap/şaka) (bir kimsenin) stock adj.
şaka yapılmış larked adj.
şaka yollu waggish adj.
şaka yollu iğneleyen pawky adj.
şaka yapılmış joshed adj.
şaka yollu jocular adj.
şaka yollu tongue-in-cheek adj.
şaka yapılabilir teasable adj.
şaka yollu iğneleyici narquois adj.
son dönemde ortaya çıkan şey anlamındaki, şaka yollu veya aşağılayıcı sıfat nouveau adj.
son dönemde ortaya çıkan şey anlamındaki, şaka yollu veya aşağılayıcı sıfat nouveaux adj.
şaka ve ciddiyeti karıştıran jocoserious adj.
şaka yollu jokey adj.
şaka yollu joky adj.
(şaka) bayat bewhiskered adj.
yarı şaka yarı ciddi half-joking adj.
şaka üslubuna ilişkin humoristic adj.
şaka yapıp ciddiymiş gibi davranan mock-serious adj.
eğlendirici şaka ile ilgili conjuring adj.
şaka yollu söylenen pleasant [obsolete] adj.
şaka dolu prankful adj.
şaka gibi olan prankish adj.
şaka amaçlı sportful adj.
şaka yaparak facetiously adv.
şaka olsun diye by way of joke adv.
şaka yollu jestingly adv.
şaka olsun diye in sport adv.
şaka olsun diye for a lark adv.
şaka olsun diye for sport adv.
şaka olsun diye in fun adv.
şaka olsun diye for fun adv.
şaka olsun diye for the fun of it adv.
şaka diye for fun adv.
şaka ederek jokingly adv.
şaka yollu jokingly adv.
şaka bir yana joking aside adv.
şaka ederek (by) jesting adv.
şaka gibi jocosely adv.
şaka olarak jocularly adv.
şaka olsun diye for laughs adv.
şaka olsun diye for a laugh adv.
şaka bir yana joking apart adv.
şaka bir tarafa joking apart adv.
şaka bir tarafa joking aside adv.
yarı şaka yarı ciddi half-jokingly adv.
yarı şaka yarı ciddi bir biçimde seriocomically adv.
şaka ile ciddi unsurları karıştırarak seriocomically adv.
şaka yollu triflingly adv.
şaka ile jocosely adv.
şaka ile jocularly adv.
şaka yaparak jocularly adv.
şaka yollu jokily adv.
şaka yollu quibblingly adv.
şaka tarzında humorously adv.
şaka yollu humorously adv.
şaka tarzında humorsomely adv.
şaka yollu humorsomely adv.
şaka yollu drollingly adv.
şaka yapar gibi prankingly adv.
şaka yaparak prankishly adv.
Phrasals
şaka yapmak cut up v.
(şaka/soru) biri tarafından anlaşılamamak whiz by v.
birine şaka yapmak jest at someone v.
birine şaka yapmak jest with someone v.
birine şaka yapmak jest about someone v.
birine şaka yollu takılmak josh around v.
birine şaka yollu sataşmak josh around v.
şaka yapmak wind up [uk] v.
(biriyle biri/bir şey hakkında) şakalaşmak/şaka yapmak joke (with someone) (about someone or something) v.
şaka yapmak mess around v.
hakkında şaka yapmak jest about v.
ile ilgili şaka/espri yapmak jest about v.
(biri/bir şey) hakkında şaka yapmak jest about (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili şaka/espri yapmak jest about (someone or something) v.
(biri/bir şey) hakkında şaka yapmak jest at (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) ilgili şaka/espri yapmak jest at (someone or something) v.
'-e şaka yapmak jest with v.
(birine) şaka yapmak jest with (one) v.
(birine bir şeyle) ilgili şaka yapmak josh (one) about (something) v.
(birine) şaka yapmak play with (one) v.
(birine) şaka yapmak trick on (one) v.
Phrases
şaka olsun diye just in fun expr.
şeker mi şaka mı trick or treat expr.
şaka olarak in play expr.
Proverb
yerli yersiz şaka yapılmaması gerektiğini ifade eden bir atasözü ounce of discretion is worth a pound of wit
Colloquial
(orta atlantik aksanıyla şaka yollu) charity charidee n.
akla yeni gelen, taze bir fikir, şarkı veya şaka newie n.
çok komik şaka thigh-slapper n.
çok komik şaka howler n.
çok komik şaka sidesplitter n.
çok komik şaka wow n.
çok komik şaka riot n.
öncekilerden daha iyi olan şaka topper n.
kuru meyveli kek (kuru ve lezzetsiz olduğundan şaka yollu göndermelerde de kullanılır) fruitcake n.
bayat şaka a shaggy dog story n.
bir grubun elemanları arasındaki şaka an in-joke n.
bir grubun elemanları arasındaki şaka an inside joke n.
şaka malzemesi an object of ridicule n.
şaka ya da işletmek için yazılmış imzasız mektup crank letter n.
cehennem (çoğunlukla yazı dilinde kullanılmayan, farklı şekillerde hecelenebilen şaka yollu bir hüsnütabir) h-e-double-toothpicks n.
siyahi amerikalılar arasında şaka olarak birbirlerinin aile üyelerine hakaret ederek yapılan söz düellosu the dozens n.
şaka yollu laf dalaşı the dozens n.
ayıp şaka dirty joke n.
genellikle siyahi amerikalılar arasında şaka olarak birbirlerinin aile üyelerine hakaret ederek yapılan sözlü düello the dirty dozens n.
şaka yollu laf dalaşı the dirty dozens n.
şaka gibi bad joke n.
soğuk şaka bad joke n.
terbiyesiz şaka locker-room humor n.
müstehcen şaka locker-room humor n.
belden aşağı şaka locker-room humor n.
herkesin çalıştığı ortamda şaka ve geyik yapan kimse kibitzer n.
(şaka yollu) vasıfsız işçilere yüksek unvanlar verme uptitling n.
klişe şaka/espri lame joke n.
aptalca şaka/espri lame joke n.
komik olmayan şaka/espri lame joke n.
çok komik şaka/espri killer n.
gülmekten öldüren şaka/espri killer n.
eskimiş şaka lame joke n.
komik olmayan espri/şaka lame joke n.
bilindik bir şaka an old one n.
bilinen bir şaka an old one n.
eski bir şaka/espri an old one n.
alışılagelmiş bir şaka/espri an old one n.
şaka gibi şey a laugh n.
şaka yapma ribbing n.
(şaka amaçlı) kaba davranma roughhousing n.
(şaka amaçlı) hırpalama roughhousing n.
(şaka yollu) ölüm kalım savaşı strugglebus n.
(şaka yollu) sinir harbi strugglebus n.
(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi strugglebus n.
(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası strugglebus n.
belirli bir gruba özgü şaka in-joke n.
kişilerin kendi arasında anlamı olan şaka in-joke n.
(şaka yollu) yaygın bir köpek ismi fido n.
birisine şaka yapmak bust someone's stones v.
birisine şaka yapmak break someone's stones v.
şaka yaparken şakalanmak jokes on you v.
şaka yapmak bust stones v.
şaka yapmak break stones v.
şaka yapmak have on v.
genellikle siyahi amerikalılar arasında şaka olarak birbirlerinin aile üyelerine hakaret ederek söz düellosu yapmak play the dozens v.
şaka yollu laf dalaşı yapmak play the dozens v.
şaka yollu laf dalaşı yapmak play the dozens v.
şaka yollu laf dalaşına girmek play the dozens v.
siyahi amerikalılar arasında şaka olarak birbirlerinin aile üyelerine hakaret ederek söz düellosu yapmak shoot the dozens v.
şaka yollu laf dalaşı yapmak shoot the dozens v.
şaka yollu laf dalaşına girmek shoot the dozens v.
(birine/bir şeye) şaka yollu takılmak goof on (someone or something) v.
birine şaka yollu takılmak goof on someone v.
birine şaka yapmak goof on someone v.
şaka yollu takılmak goof on v.
şaka yapmak goof on v.
şaka yapmak mess about v.
(birine) şaka yapmak mess around (with someone) v.
(birine) şaka yapmak mess about (with someone) v.
(birine) şaka yapmak monkey around (with someone) v.
(birine) şaka yapmak monkey with (someone) v.
şaka yapmak screw around v.
şaka/espri biri hakkında olmak be on v.
şaka yapmak do a bit v.
(birine) şaka yapmak mess with (someone) v.
birinin yataktan kalkmasını şaka amaçlı engellemek için çarşafı ikiye katlamak shortsheet [us] v.
şaka yollu spoofy adj.
şaka gibi spoofy adj.
şaka gibi for a giggle adv.
şaka yaptım! sike! interj.
şaka mı yapıyorsun? are you having a laugh? expr.
(yoğurdu sarımsakladın mı sarımsaklamadın mı benzeri) tekerlemelerden esinlenilen şaka yollu bir selamlama sözü how now brown cow expr.
(yoğurdu sarımsakladın mı sarımsaklamadın mı benzeri) tekerlemelerden esinlenilen şaka yollu bir selamlama sözü how now, brown cow? expr.
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir I could tell you, but then I'd have to kill you expr.
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerek I could tell you, but then I'd have to kill you expr.
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerek I could tell you but then I’d have to kill you expr.
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir I could tell you but then I’d have to kill you expr.
şaka maka all kidding aside expr.
şaka maka all joking aside expr.
şaka olsun diye just for kicks expr.
şaka yaptım jk (just kidding) expr.
şaka olsun diye for laughs expr.
şaka olsun diye for the joy of it expr.
şaka olsun diye for giggles expr.
şaka olsun diye just for a joke expr.
şaka olsun diye for a lark expr.
şaka yapmıyorum I’m not kidding expr.
şaka olsun diye for kicks expr.
(şaka yollu) yepyeni latest and greatest expr.
ses egzersizi olarak doğan şaka yollu selamlama (how are you ne var yu) how now brown cow expr.
ses egzersizi olarak doğan şaka yollu selamlama "how are you ne var yu" how now, brown cow? expr.
şaka yapmayı kes quit the funny stuff expr.
şaka yapıyorum gbg (great big grin) expr.
şaka şaka gbg (great big grin) expr.
öyle mi diyorsun (bir kadının söylediği bir lafı cinsel bir yöne çekerek şaka yapmak) that's what she said expr.
şaka yapıyorsun kiss mi neck back expr.
birine parmağımı çeksene dendikten sonra parmağı çekilirken gaz çıkarılarak yapılan bir şaka pull my finger expr.
bu salakça bir şaka that's one on you expr.
şaka mı yapıyorsun? (you) could have fooled me expr.
şaka mı yapıyorsun? (you) coulda fooled me expr.
şaka mı yapıyorsun? could have fooled me expr.
nasıl espri/şaka ama? dyswidt? (do you see what I did there?) expr.
(şaka yollu) söylerim/söylerdim ama sonra seni öldürmem gerekir ictybtihtky (I could tell you, but then I'd have to kill you) expr.
şaka gibi it isn't even funny expr.
şaka değil it isn't funny expr.
şaka gibi it isn't funny expr.
şaka gibi it's not even funny expr.
şaka değil it's not funny expr.
şaka gibi it's not funny expr.
saçma sapan bir şaka wocka wocka expr.
şaka yapıyor olmalısın ymbj (you must be joking) expr.
şaka yapıyor olmalısın you have got to be kidding (me) expr.
şaka yapıyor olmalısın you must be kidding (me) expr.
şaka yapmıyorsun değil mi? no kidding exclam.
Idioms
… hakkındaki şaka/fıkra the one about n.
(şaka yollu) ölüm kalım savaşı struggle bus n.
(şaka yollu) sinir harbi struggle bus n.
(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi struggle bus n.
(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası struggle bus n.
şaka mektubu crank letter n.
şaka telefonu crank call n.
gardiyan (şaka yollu eşinden veya sevgilisinden bahsederken kullanılır) the old ball and chain n.
(şaka yollu) tuvalet chamber of commerce n.
(şaka yollu) ayakyolu chamber of commerce n.
bel altı espri/şaka below the belt jokes n.
bayat şaka shaggy dog story n.
çok komik şaka/espri a knee-slapper n.
kabak tadı vermiş konu/şaka an old chestnut n.
şaka kaldırabilen/yenilgiyi sineye çekebilen kimse a good sport n.
yaşlılıktan kaynaklanan unutkanlık (genelde şaka yollu söylenir) senior moment n.
bir hikayede tekrarlayan şaka running gag n.
tekrarlanan şaka/espri running joke n.
süregelen şaka/espri running joke n.
uzun süre devam eden şaka/espri standing joke n.
sürüp giden şaka/espri standing joke n.
komik olmaya devam eden şaka/espri standing joke n.
komikliğini yitirmeyen şaka/espri standing joke n.
yerleşmiş şaka/espri standing joke n.
herkesin bildiği şaka/espri standing joke n.
birini bir yere gönderip olmayan bir şey istetip uzunca bir süre orada boşuna beklemesini sağlayan şaka a long stand n.
birini bir yere gönderip olmayan bir şey istetip uzunca bir süre orada boşuna beklemesini sağlayan şaka a long weight n.
muzip bir şaka a practical joke n.
sinsice bir şaka a practical joke n.
muzipçe bir şaka a practical joke n.
bayat şaka/espri a shaggy-dog story n.
absürt şaka/espri a shaggy-dog story n.
kabak tadı vermiş konu/şaka an old chestnut n.
bayatlamış konu/şaka an old chestnut n.
defalarca anlatılmış ve artık bir şey ifade etmeyen/komik olmayan konu/şaka an old chestnut n.
kabak tadı vermiş konu/şaka that old chestnut n.
bayatlamış konu/şaka that old chestnut n.
defalarca anlatılmış ve artık bir şey ifade etmeyen/komik olmayan konu/şaka that old chestnut n.
bir grubun elemanları arasındaki şaka inside joke n.
(şaka yollu) evlilik kaynaklı mutluluk wedded bliss n.
(espri/şaka) bayatlamak have whiskers v.
(espri/şaka) bayatlamak have grown whiskers v.
şaka yapmak cut up shines v.
şaka yapmak poke fun v.
şaka yapmak cut a caper v.
şaka yapmak cut a curlycue v.
şaka yapmak cut a dido v.
(şaka yollu) biz fanilerin arasına karışmak sit below the salt v.
(şaka yollu) biz fanilerin arasına karışmak sit beneath the salt v.
(şaka yollu) ölüm kalım savaşı vermek ride the struggle bus v.
(şaka yollu) sinir harbi vermek ride the struggle bus v.
(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi vermek ride the struggle bus v.
(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası vermek ride the struggle bus v.
şaka yapmak whip the cat [obsolete] v.
(şaka yollu) birine takılmak mess about with v.
birine şaka yapmak play tricks on someone v.
birine şaka yapmak play a trick on someone v.
birine şaka yapmak play a prank on someone v.
birine şaka yapmak pull pranks on someone v.
şaka sınırlarını aşmak go beyond a joke v.
şaka yapmamak play tough v.
şaka yapmamak play hardball v.
şaka sınırını aşmak go beyond the joke v.
şaka olmaktan çıkmak go beyond a joke v.
şaka sınırlarını aşmak get beyond a joke v.
şaka olmaktan çıkmak get beyond a joke v.
şaka olmaktan çıkmak go beyond the joke v.
şaka kaldırmak take in good part v.
(şaka yollu) (seks anlamında) birini götürmek have one's wicked way with somebody v.
(konuşan iki kişiden birisinin karşısındakine şaka/espri yapması amacıyla) fırsat vermek play straight man v.
(birine) şaka yapmak pull a prank (on someone) v.
(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek have one's wicked way with somebody v.
(konuşan iki kişiden birisinin karşısındakine şaka/espri yapması amacıyla) fırsat vermek play the straight man v.
(şaka yollu) birisini öldürmek cancel someone's christmas v.
(birinden) şaka yollu fırça yemek get a ribbing (from someone) v.
(biri tarafından) şaka yollu kızdırılmak get a ribbing (from someone) v.
(biri tarafından) şaka yollu sataşılmak get a ribbing (from someone) v.
pek akıllıca olmayan bir seçim için söylenen şaka yollu uyarı be (someone's) funeral v.
bir konuda şaka yapmak make a joke of something v.
ciddi bir konuda şaka yapıp gülmek make a joke of something v.
şaka yapmak have a laugh [uk] v.
(birine) muzip bir şaka yapmak play a practical joke (on one) v.
(birine) sinsice bir şaka yapmak play a practical joke (on one) v.
(birini/bir şeyi) eğlence/şaka konusu yapmak make (a) mock of (someone or something) v.
(birine) muzipçe bir şaka yapmak play a practical joke (on one) v.
şaka sınırlarını aşmak be beyond a joke v.
şaka olmaktan çıkmak be beyond a joke v.
şaka sınırlarını aşmak get beyond a joke v.
şaka olmaktan çıkmak get beyond a joke v.
şaka sınırlarını aşmak go beyond a joke v.
şaka olmaktan çıkmak go beyond a joke v.
(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek have your way with somebody  [old-fashioned] [humorous] v.
(şaka yollu) (seks anlamında) birini götürmek have your way with somebody  [old-fashioned] [humorous] v.
(şaka yollu) birini yatağa atmak have your way with somebody  [old-fashioned] [humorous] v.
(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek have your wicked way with somebody  [old-fashioned] [humorous] v.
(şaka yollu) (seks anlamında) birini götürmek have your wicked way with somebody  [old-fashioned] [humorous] v.
(şaka yollu) birini yatağa atmak have your wicked way with somebody  [old-fashioned] [humorous] v.
(espri/şaka) bayatlamak have whisker v.
(espri/şaka) bayatlamak have grown whisker v.
(şaka yollu) birini kötü emellerine alet etmek have your (wicked) way with somebody [old-fashioned] [humorous] v.
(şaka yollu) (seks anlamında) birini götürmek have your (wicked) way with somebody [old-fashioned] [humorous] v.
(birine) şaka yapmak play a joke (on one) v.
(birine) muzip bir şaka yapmak play a joke (on one) v.
(birine) muzip bir şaka yapmak play a prank (on one) v.
(birine) şaka yapmak play a trick (on one) v.
(birine) muzip bir şaka yapmak play a trick (on one) v.
şaka yapmak pull leg v.
(şaka olarak) internet kullanıcılarını geçerli bir linkle rick astley'in "never gonna give you up" şarkısının klibine yönlendirmek rickroll v.
şaka yapmak pull somebody's leg v.
şaka yapmak pull the leg of v.
kaba/açık seçik/müstehcen (şaka) off-color adj.
kaba/açık seçik/müstehcen (şaka) off-colour adj.
(şaka yollu) tamamen ayık jober as a sudge adj.
(şaka yollu) ölüm kalım savaşı veren on the struggle bus adv.
(şaka yollu) sinir harbi veren on the struggle bus adv.
(şaka yollu) hayat/yaşam mücadelesi veren on the struggle bus adv.
(şaka yollu) hayat/yaşam kavgası veren on the struggle bus adv.
masumane bir cümlenin cinsel içerikli anlama gelen durumlarına vurgu yapmak için şaka yollu kullanılan bir deyim said the actress to the bishop expr.
şaka olarak for fun expr.
şaka bir yana joking aside expr.
şaka yollu tongue-in-cheek advice expr.
şaka bir yana kidding aside expr.
şaka bir yana all joking aside expr.
şaka yollu a bantering tone expr.