Turkish | English | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Common Usage | açıkhava | outdoor adj. |
General | ||
General | açıkhava | open air adj. |
General | açıkhava | outdoor adj. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | etin bu şekilde kızartıldığı açıkhava toplantısı | barbecue n. |
General | açıkhava konseri | open air concert n. |
General | açıkhava reklamı | outdoor advertisement n. |
General | bovlinge benzeyen bir fransız açıkhava oyunu | petanque n. |
General | açıkhava tesisi | open-air plant n. |
General | açıkhava yüzme havuzu | open-air swimming pool n. |
General | açıkhava eğitimleri | outdoor trainings n. |
General | açıkhava aktiviteleri | outdoor activities n. |
General | (asker veya polisler için) açıkhava restoranı | mobile canteen n. |
Colloquial | ||
Colloquial | oyuncuların mısır taneleri dolu topları bir hedefteki delikten geçirmeye çalıştıkları bir açıkhava oyunu | cornhole n. |
Technical | ||
Technical | açıkhava tipi | outdoor type n. |
Architecture | ||
Architecture | iç mekana ışık ve hava veren çatının üzerine kurulu bir açıkhava düzeneği | lantern n. |