asleep - Turkish English Dictionary

asleep

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "asleep" in Turkish English Dictionary : 14 result(s)

English Turkish
General
asleep adj. uyuyan
Tom and Mary are both asleep.
Tom ve Mary uyuyor.

More Sentences
asleep adj. uyuşuk
My leg is still asleep.
Bacağım hâlâ uyuşuk.

More Sentences
asleep adj. uyuşmuş
My left foot is asleep.
Benim sol ayağım uyuştu.

More Sentences
asleep adj. uykuda
I do not think one can say that Parliament has been asleep.
Parlamentonun uykuda olduğunu söyleyebileceğimizi sanmıyorum.

More Sentences
asleep adj. tembel
asleep adj. ölü
asleep adj. yatışmış
asleep adj. sükûnet içinde olan
asleep adv. uyumakta
asleep adv. uyurken
asleep adv. ölü halde
asleep adv. yatışmış durumda
asleep adv. uyuşmuş halde
asleep adv. sükûnetle

Meanings of "asleep" with other terms in English Turkish Dictionary : 94 result(s)

English Turkish
General
fall asleep v. uykuya dalmak
She had already fallen asleep.
O zaten uykuya dalmıştı.

More Sentences
fall asleep v. uyuyakalmak
Drivers who fall asleep at the wheel often cause serious car accidents.
Direksiyon başında uyuyakalan sürücüler sıklıkla ciddi trafik kazalarına neden oluyor.

More Sentences
be asleep v. uyumak
Tom was asleep when I got home.
Eve geldiğimde Tom uyuyordu.

More Sentences
be sound asleep v. mışıl mışıl uyumak
Tom is sound asleep, but Mary is awake.
Tom mışıl mışıl uyuyor ama Mary uyanık.

More Sentences
fall asleep v. uyumak
Drivers who fall asleep at the wheel often cause serious car accidents.
Direksiyon başında uyuyan sürücüler sıklıkla ciddi kazalara sebep oluyor.

More Sentences
fast asleep adj. derin uykuya dalmış
Tom flopped onto his bed and was soon fast asleep.
Tom kendini yatağına attı ve çok geçmeden derin uykuya daldı.

More Sentences
fast asleep adj. derin uykuda
They stay fast asleep during winter and appear again in the spring.
Kış boyu derin uykuda kalıyorlar ve ilkbaharda tekrar ortaya çıkıyorlar.

More Sentences
Idioms
sound asleep adj. derin uykuda
When the fire broke out, he was sound asleep.
Yangın çıktığında, derin uykudaydı.

More Sentences
Slang
fall asleep v. uyuyup kalmak
What's the weirdest place you fell asleep in?
Uyuya kaldığın en tuhaf yer neresiydi?

More Sentences
General
half awake half asleep state n. uyku ile uyanıklık arasındaki durum
half awake half asleep state n. yarı uyur yarı uyanıklık durumu
fall asleep v. dalmak
fall fast asleep v. derin uykuya dalmak
drop asleep v. uyuyakalmak
pretend to be asleep v. uyur gibi görünmek
be asleep at the switch v. ayakta uyumak
be asleep at the switch v. yeterince uyanık olmadığından fırsatı kaçırmak
be asleep at the switch v. uyanık olmamak
drop asleep v. uykuya dalmak
fast asleep v. derin uykuda olmak
fall asleep at the wheel v. direksiyonda uyuyakalmak
fall asleep at the wheel v. direksiyon başında uyuyakalmak
fall asleep at the wheel v. direksiyonda uyumak
fall asleep at the wheel v. direksiyon başında uyumak
stay asleep v. uykuda kalmak
fall asleep on the bed v. yatakta uyuyakalmak
fall asleep at the table v. masada uyuyakalmak
fall asleep the minute one's head hits the pillow v. kafasını yastığa koyar koymaz uyumak
fall asleep the minute one's head hits the pillow v. başını yastığa koyar koymaz uyumak
get asleep v. uykuya dalmak
get asleep v. uyuyakalmak
half-asleep adj. uyuruyanık
fast asleep adj. ölü gibi uyuyan
fast asleep adj. derin uyuyan
Colloquial
be half asleep v. ımızganmak
fast asleep v. ölü gibi uyumak
fall asleep on the couch v. kanepede uyuyakalmak
Idioms
asleep at the wheel n. görevi başında uyuyan
lay asleep v. uyutmak
lay asleep v. dikkatsiz hale getirmek
catch a weasel asleep v. onun gibi kurnaz birini gafil avlamak
catch a weasel asleep v. onun gibi bir tilkiyi hazırlıksız yakalamak
catch a weasel asleep v. tilki uykusuna yatan birini gafil avlamak
catch a weasel asleep v. bir gözü açık uyuyanı atlatmak
catch a weasel asleep v. her an tetikte olan birini atlatmak
asleep at the wheel v. doğru zamanda görevini yapamamak
sound asleep v. derin uykuya dalmak
be asleep at the switch v. dikkatsiz davranmak
be asleep at the switch v. görevini yerine getirmemek
fall asleep at the switch v. görevini yerine getirmemek
be asleep at the switch v. hazırlıksız yakalanmak
be asleep at the switch v. (görevi esnasında) uyuyakalmak
fall asleep at the switch v. (görevi esnasında) uyuyakalmak
be asleep at the switch v. (bir hırsızlık vb. olurken) uyumak
be asleep on the job v. işle dalga geçmek
be asleep on the job v. işten kaytarmak
be asleep on the job v. işi savsaklamak
be asleep on the job v. yeterince çok çalışmamak
be asleep on the job v. sorumluluklarını yerine getirmemek
be asleep on the job v. sorumluluklarından kaçmak
be asleep on the job v. işte/işin üstünde uyuyakalmak
be asleep at the wheel v. görev başında uyumak
be asleep at the wheel v. doğru zamanda görevini yapamamak
be asleep at the wheel v. sorumluluğunu/görevini yerine getirememek
be asleep at the wheel v. görev esnasında dikkatsiz davranmak
be asleep on the job v. yeterince uyanık olmamak
be asleep on the job v. ayakta uyumak
be asleep on the job v. dikkatsiz davranmak
be asleep on the job v. görevini yerine getirmemek
sound asleep adj. derin uyku
asleep at the switch adj. sorumluluğunu/görevini yerine getirmeyen
asleep at the switch adj. görevinin gereğini yapmayan
asleep at the wheel adj. sorumluluğunu/görevini yerine getirmeyen
asleep at the wheel adj. görevinin gereğini yapmayan
dead asleep adj. ölü gibi uykuda
dead asleep adj. kütük gibi uyuyan
dead asleep adj. ağır/derin uykuda
asleep at the wheel expr. görev esnasında dikkatsiz davranan
asleep at the switch expr. görev esnasında dikkatsiz davranan
asleep at the switch expr. görevi başında uyuyan
Speaking
I fall asleep the minute my head hits the pillow expr. başımı yastığa koyar koymaz uyurum
I fall asleep the minute my head hits the pillow expr. kafamı yastığa koyar koymaz uyurum
we thought you were asleep expr. seni uyudun zannetmiştik
I fell asleep expr. uyumuşum
I am about to fall asleep expr. uyumak üzereyim
I'm falling asleep expr. uykum geldi
you must have fallen asleep expr. uykuya dalmış olmalısın
I must have fallen asleep expr. uyuyakalmış olmalıyım
I fell asleep expr. uyuyakalmışım
Medical
falling asleep while driving n. direksiyon başında uyuklama
Literature
fall asleep v. ölmek
Slang
fall asleep v. bitip tükenmek
fall asleep v. çöküp kalmak
fall asleep v. yorgunluktan bitkin düşmek