ayaklanmak - Turkish English Dictionary

ayaklanmak

Meanings of "ayaklanmak" in English Turkish Dictionary : 29 result(s)

Turkish English
Common Usage
ayaklanmak riot v.
Northerners are leaving Lagos after riots that have led to deaths.
Kuzeyliler, ölümlere yol açan ayaklanmaların ardından Lagos'u terk ediyor.

More Sentences
ayaklanmak revolt v.
It will take a long time to suppress the revolt.
Ayaklanmayı bastırmak, uzun sürecek.

More Sentences
General
ayaklanmak rise v.
The crowd is rising against the police to topple the statue.
Kalabalık, heykeli devirmek için polise karşı ayaklanıyor.

More Sentences
ayaklanmak revolt against v.
As the majority of the population revolted against the mayor, he abandoned his position.
Halkın çoğunluğu belediye başkanına karşı ayaklanınca, o da görevini bıraktı.

More Sentences
ayaklanmak rise up v.
In 1956, Hungary bravely rose up against dictatorship.
Macaristan 1956'da diktatörlüğe karşı cesurca ayaklandı.

More Sentences
ayaklanmak uprise v.
The citizens uprose against the dictatorship.
Vatandaşlar diktatörlüğe karşı ayaklandı.

More Sentences
Common Usage
ayaklanmak rebel v.
General
ayaklanmak revolt at v.
ayaklanmak mutiny v.
ayaklanmak begin to walk v.
ayaklanmak run riot v.
ayaklanmak be up in arms v.
ayaklanmak rise in rebellion v.
ayaklanmak start walking v.
ayaklanmak protest against v.
ayaklanmak stage a revolt v.
ayaklanmak tumult v.
ayaklanmak mutine [obsolete] v.
ayaklanmak arise v.
Phrasals
ayaklanmak fly off v.
Colloquial
ayaklanmak be up and around v.
Idioms
ayaklanmak lift up the hand against v.
ayaklanmak get off (one's) tail v.
ayaklanmak get up against v.
Politics
ayaklanmak revolt v.
Religious
ayaklanmak fall away v.
Military
ayaklanmak mutiny v.
Archaic
ayaklanmak mutineer v.
ayaklanmak start v.

Meanings of "ayaklanmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 15 result(s)

Turkish English
Phrasals
(birine/bir şeye) karşı ayaklanmak rebel against (someone or something) v.
The students rebelled against the government.
Öğrenciler hükümete karşı ayaklandılar.

More Sentences
(birine/bir şeye) karşı ayaklanmak rise against (someone or something) v.
The masses rose against the dictator.
Kitleler diktatöre karşı ayaklandı.

More Sentences
(birine/bir şeye) karşı ayaklanmak rise up against (someone or something) v.
The Iranians are the only people who, at the present time, are rising up against their totalitarian regime.
İranlılar şu anda totaliter rejimlerine karşı ayaklanan tek halktır.

More Sentences
General
-e karşı ayaklanmak rise against v.
-e karşı ayaklanmak rebel against v.
rejime karşı ayaklanmak/baş kaldırmak rise against the regime v.
birden ayaklanmak popcorn v.
Phrasals
birine karşı ayaklanmak revolt against someone v.
birine karşı ayaklanmak rebel against someone v.
birine karşı ayaklanmak rise against someone v.
'-e karşı ayaklanmak mutiny against v.
(birine/bir şeye) karşı ayaklanmak mutiny against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı ayaklanmak rebel at (someone or something) v.
Idioms
birine karşı ayaklanmak rise up against someone v.
tekrar ayaklanmak back on feet v.