|
Category |
Turkish |
English |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
başarısız olmak |
fail v.
|
|
I failed my math exam, but I passed French.
Matematik sınavımda başarısız oldum ama Fransızcayı geçtim.
More Sentences
|
General |
|
2 |
General |
başarısız olma |
failure n.
|
|
We are only being forced to introduce such drastic measures thanks to the total failure of the CFP.
CFP'nin tamamen başarısız olması nedeniyle bu kadar sert tedbirler almak zorunda kalıyoruz.
More Sentences
|
3 |
General |
başarısız evlilik |
failed marriage n.
|
|
Tom had three failed marriages.
Tom'un üç başarısız evliliği vardı.
More Sentences
|
4 |
General |
başarısız olmak |
strike out v.
|
|
Tom struck out.
Tom başarısız oldu.
More Sentences
|
5 |
General |
başarısız olmak |
flunk v.
|
|
If you flunk this exam, you'll have to repeat the course.
Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
More Sentences
|
6 |
General |
başarısız olmak |
fail v.
|
|
I failed my math exam, but I passed French.
Matematik sınavımda başarısız oldum ama Fransızcayı geçtim.
More Sentences
|
7 |
General |
başarısız olmak |
misfire v.
|
|
His attempt at humour misfired.
Mizah denemesi başarısız oldu.
More Sentences
|
8 |
General |
başarısız olmak |
flunk v.
|
|
If you flunk this exam, you'll have to repeat the course.
Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
More Sentences
|
Phrasals |
|
9 |
Phrasals |
(bir şeyde) başarısız olmak |
fail in (something) v.
|
|
I see that I have failed in my attempt to convince you that some progress has indeed been made.
Görüyorum ki sizi gerçekten de bazı ilerlemeler kaydedildiğine ikna etme çabamda başarısız oldum.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
10 |
Trade/Economic |
başarısız olmak |
fail v.
|
|
I failed my math exam, but I passed French.
Matematik sınavımda başarısız oldum ama Fransızcayı geçtim.
More Sentences
|
Law |
|
11 |
Law |
başarısız olmak |
fail v.
|
|
I failed my math exam, but I passed French.
Matematik sınavımda başarısız oldum ama Fransızcayı geçtim.
More Sentences
|
Politics |
|
12 |
Politics |
başarısız devlet |
failed state n.
|
|
We cannot simply call what we have done so far success and move on to the next failed state.
Bugüne kadar yaptıklarımızı başarı olarak nitelendirip bir sonraki başarısız devlete geçemeyiz.
More Sentences
|
13 |
Politics |
başarısız devlet |
failed state n.
|
|
We cannot simply call what we have done so far success and move on to the next failed state.
Bugüne kadar yaptıklarımızı başarı olarak nitelendirip bir sonraki başarısız devlete geçemeyiz.
More Sentences
|
General |
|
14 |
General |
hayatta başarısız olmuş |
joke n.
|
|
15 |
General |
başarısız olma |
flunk n.
|
|
16 |
General |
başarısız girişim |
parapraxis n.
|
|
17 |
General |
başarısız kimse |
dud n.
|
|
18 |
General |
başarısız not |
f n.
|
|
19 |
General |
başarısız kişi |
unsuccessful person n.
|
|
20 |
General |
başarısız kimse |
nonachiever n.
|
|
21 |
General |
başarısız kimse |
loser n.
|
|
22 |
General |
başarısız film veya tiyatro oyunu |
turkey n.
|
|
23 |
General |
başarısız kimse |
washout n.
|
|
24 |
General |
iyi niyetli fakat başarısız toplumsal reformcu |
dogooder n.
|
|
25 |
General |
başarısız kimse |
deadhead n.
|
|
26 |
General |
beklenenden daha başarısız olma |
underachievement n.
|
|
27 |
General |
başarısız sonuç |
poor result n.
|
|
28 |
General |
başarısız sonuç |
failure n.
|
|
29 |
General |
başarısız olma |
unravelling (br) n.
|
|
30 |
General |
başarısız olma |
unraveling (us) n.
|
|
31 |
General |
başarısız evlilik |
disastrous marriage n.
|
|
32 |
General |
başarısız evlilik |
unsuccessful marriage n.
|
|
33 |
General |
iyi niyetli fakat başarısız toplumsal reformcu |
do-gooder n.
|
|
34 |
General |
başarısız kişi |
no-hoper n.
|
|
35 |
General |
başarısız insan |
nonstarter n.
|
|
36 |
General |
başarısız insan |
loser n.
|
|
37 |
General |
başarısız insan |
failure n.
|
|
|
38 |
General |
sonuçsuz/başarısız kurtarma çalışması |
futile rescue attempt n.
|
|
39 |
General |
golf sahasında başarısız vuruşlarla kopan çimen parçası |
divot n.
|
|
40 |
General |
kötü/başarısız vuruş |
mishit n.
|
|
41 |
General |
başarısız insan |
non-starter n.
|
|
42 |
General |
direktuvar sistemini yok etmek ve komünist düzeni kurmak için komplo düzenleyen fakat başarısız olan fransız politik provokatör |
babeuf n.
|
|
43 |
General |
yırtıcı kuşların başarısız avdan sonra tekrar uçuşa geçmesi |
cancelier n.
|
|
44 |
General |
sistemin başarısız olma veya sorun çıkarma olasılığı en yüksek parçası |
weakest link n.
|
|
45 |
General |
başarısız kimse |
buster n.
|
|
46 |
General |
başarısız kimse |
buster n.
|
|
47 |
General |
başarısız yaklaşım |
overshoot n.
|
|
48 |
General |
başarısız deneme |
overshoot n.
|
|
49 |
General |
başarısız uyak |
crambo n.
|
|
50 |
General |
golf sahasında başarısız vuruşlarla kopan çimen parçası |
divet n.
|
|
51 |
General |
iş yükünün ağırlığı yüzünden başarısız olma |
flame-out n.
|
|
52 |
General |
üniversite sınavında başarısız olup sınava tekrar hazırlanan japon öğrenci |
ronin n.
|
|
53 |
General |
başarısız hedef |
star n.
|
|
54 |
General |
başarısız olmak |
fall by the wayside v.
|
|
55 |
General |
başarısız olmak |
fall flat v.
|
|
56 |
General |
başarısız olmak |
fall through v.
|
|
57 |
General |
başarısız kalmak |
naught v.
|
|
58 |
General |
başarısız kalmak |
come to nothing v.
|
|
59 |
General |
başarısız olacağı belli olmak |
foredoom v.
|
|
60 |
General |
başarısız olmak |
make sorry show v.
|
|
61 |
General |
başarısız olmak |
collapse v.
|
|
62 |
General |
tamamen başarısız olmak |
get nowhere v.
|
|
63 |
General |
başarısız olmak |
come to grief v.
|
|
64 |
General |
başarısız olmak |
bite the dust v.
|
|
65 |
General |
başarısız bir durumu ameliyat masasına yatırmak |
hold a postmortem v.
|
|
66 |
General |
başarısız olmak |
get nowhere v.
|
|
67 |
General |
başarısız bir şekilde sona ermek (bir iş henüz başlanmışken) |
abort v.
|
|
68 |
General |
(oyun/iş vb) başarısız olmak |
die a death v.
|
|
69 |
General |
başarısız olmak |
miscarry v.
|
|
70 |
General |
başarısız olarak görmek |
write off v.
|
|
71 |
General |
başarısız olmak |
crash and burn v.
|
|
72 |
General |
başarısız olmak |
flop v.
|
|
73 |
General |
başarısız olmak |
founder v.
|
|
74 |
General |
başarısız olmak |
fail utterly v.
|
|
75 |
General |
(oyun/iş vb) başarısız olmak |
die the death v.
|
|
76 |
General |
birinin başarısız olmasına neden olmak |
cause someone to fail v.
|
|
77 |
General |
bir şeyde başarısız olmak |
fail at something v.
|
|
78 |
General |
(bir sözleşmeye) devam etmede başarısız olmak (abd) |
ankle v.
|
|
79 |
General |
başarısız avdan sonra tekrar uçuşa geçmek (şahin, doğan vs.) |
canceleer v.
|
|
80 |
General |
başarısız avdan sonra tekrar uçuşa geçmek (şahin, doğan vs.) |
cancelier v.
|
|
81 |
General |
(at yarışında) başarısız atlardan kazanç elde edecek şekilde bahis koymak |
make a book v.
|
|
82 |
General |
(at yarışında) başarısız atlardan kazanç elde edecek şekilde bahis koymak |
make book v.
|
|
83 |
General |
başarısız olmak |
unbeseem v.
|
|
84 |
General |
beklenenden başarısız olmak |
underachieve v.
|
|
85 |
General |
hazırlıksızlık nedeniyle başarısız olmak |
halfcock v.
|
|
86 |
General |
hazırlıksızlık nedeniyle başarısız olmak |
half-cock v.
|
|
87 |
General |
başarısız olmak |
fall in [australia/new zealand] v.
|
|
88 |
General |
başarısız şekilde yeltenmek |
misassay v.
|
|
89 |
General |
başarısız olmak |
decline v.
|
|
90 |
General |
hata veya şanssızlık nedeniyle başarısız olmak |
gutser v.
|
|
91 |
General |
başarısız olmak |
crack v.
|
|
92 |
General |
aniden başarısız olmak |
crater v.
|
|
93 |
General |
başarısız olmak |
dub v.
|
|
94 |
General |
başarısız olmak |
peg out v.
|
|
95 |
General |
tesadüf sonucu başarısız olmak |
fluke v.
|
|
96 |
General |
başarısız olmak |
flummox v.
|
|
97 |
General |
başarısız olmak |
fold up v.
|
|
98 |
General |
başarısız olmak |
skid v.
|
|
99 |
General |
başarısız olmak |
stink v.
|
|
100 |
General |
başarısız (evlilik) |
unconsummated adj.
|
|
101 |
General |
hayal kırıklığı yaratacak kadar başarısız |
thwarted adj.
|
|
102 |
General |
başarısız olmuş |
empty-handed adj.
|
|
103 |
General |
başarısız (atış) |
hanging adj.
|
|
104 |
General |
başarısız olmaya eğilimli |
miscarriageable adj.
|
|
105 |
General |
başarısız olmuş |
bust adj.
|
|
106 |
General |
bazen başarılı bazen başarısız olan |
hit-and-miss adj.
|
|
107 |
General |
başarısız olma olasılığı yüksek |
rocky adj.
|
|
108 |
General |
başarısız bir şekilde |
failingly adv.
|
|
109 |
General |
başarısız bir biçimde |
ineffectively adv.
|
|
110 |
General |
başarısız bir biçimde |
fruitlessly adv.
|
|
111 |
General |
başarısız bir şekilde |
down the tube adv.
|
|
112 |
General |
başarısız bir şekilde |
down the tubes adv.
|
|
113 |
General |
başarısız bir şekilde |
unprosperously adv.
|
|
114 |
General |
başarısız bir şekilde |
vainly adv.
|
|
115 |
General |
başarısız bir şekilde |
wrong adv.
|
|
116 |
General |
başarısız bir biçimde |
infructuously adv.
|
|
117 |
General |
başarısız olan şey |
naught pron.
|
|
Phrasals |
|
118 |
Phrasals |
başarısız olmak |
flat out v.
|
|
119 |
Phrasals |
başarısız olmak |
drop through v.
|
|
120 |
Phrasals |
(bir şeyde) başarısız olmak/gümlemek |
flop as (something) v.
|
|
121 |
Phrasals |
(bir şeyde) başarısız olmak/gümlemek |
flop as something v.
|
|
122 |
Phrasals |
sonucu başarılı/başarısız olmak |
come out v.
|
|
123 |
Phrasals |
başarısız olmak |
wipe out v.
|
|
124 |
Phrasals |
başarısız gitmek |
go badly v.
|
|
125 |
Phrasals |
(bir şeyi) yapmakta başarısız olmak, (bir şeyi) yapmayı başaramamak |
fail in (something) v.
|
|
126 |
Phrasals |
başarısız olduğu için okuldan atılmak |
fail out v.
|
|
127 |
Phrasals |
(bir konuda) başarısız olmak |
falter in (something) v.
|
|
128 |
Phrasals |
bir konuda başarısız olmak |
falter in something v.
|
|
129 |
Phrasals |
sınavda başarısız olmak |
dip out v.
|
|
130 |
Phrasals |
başarısız olmak |
go under v.
|
|
131 |
Phrasals |
birinin/bir şeyin başarısız olmasına neden olmak |
pull someone or something under v.
|
|
132 |
Phrasals |
başarısız olmak |
wash out v.
|
|
133 |
Phrasals |
başarısız olmak |
blow up v.
|
|
134 |
Phrasals |
başarısız olmak |
melt down v.
|
|
135 |
Phrasals |
(bir şeyde) başarısız olmak |
bomb out on (something) v.
|
|
136 |
Phrasals |
başarısız olmak |
break off v.
|
|
137 |
Phrasals |
-de başarısız olmak |
fail in v.
|
|
138 |
Phrasals |
-de başarısız olmak |
falter in v.
|
|
139 |
Phrasals |
başarısız olmak |
flame out v.
|
|
140 |
Phrasals |
başarısız olmak |
go back on v.
|
|
141 |
Phrasals |
başarısız olmasına neden olmak |
pull under v.
|
|
142 |
Phrasals |
(bir şeyde/bir yerde) başarısız olmak |
strike out at (something or some place) v.
|
|
143 |
Phrasals |
konuşarak (kendini bir şeyde) başarısız kılmak |
talk (oneself) out of (something) v.
|
|
Phrases |
|
144 |
Phrases |
başarısız bir şekilde |
to little effect expr.
|
|
Proverb |
|
145 |
Proverb |
karakterli insan başarısız olmaz |
you can't keep a good man down
|
|
146 |
Proverb |
karakterli insan başarısız olmaz |
you can't keep a good woman down
|
|
147 |
Proverb |
hazırlanmada başarısız olursanız başarısız olmaya hazırlanın |
he who fails to prepare prepares to fail
|
|
Colloquial |
|
148 |
Colloquial |
başarısız atış/şut |
brick n.
|
|
149 |
Colloquial |
başarısız bir giriş yapma |
baptism of fire n.
|
|
150 |
Colloquial |
başarısız girişim |
a mug's game n.
|
|
151 |
Colloquial |
başarısız soygun |
botched robbery n.
|
|
152 |
Colloquial |
başarısız/fiyasko/hayal kırıklığı olmak |
fizzle v.
|
|
153 |
Colloquial |
başarısız olmak |
brick v.
|
|
154 |
Colloquial |
başarısız olmak |
go bung [australia/new zealand] v.
|
|
155 |
Colloquial |
başarısız bir çabanın parçası olmak |
be on a loser v.
|
|
156 |
Colloquial |
başarısız bir çaba içerisinde olmak |
be on a loser v.
|
|
157 |
Colloquial |
başarısız bir çabanın parçası olmak |
be on to a loser v.
|
|
158 |
Colloquial |
başarısız bir çaba içerisinde olmak |
be on to a loser v.
|
|
159 |
Colloquial |
başarısız olmak |
become unglued v.
|
|
160 |
Colloquial |
başarısız olmak |
flag v.
|
|
161 |
Colloquial |
başarısız olmak |
flunk out v.
|
|
162 |
Colloquial |
başarısız olmak |
get a licking v.
|
|
163 |
Colloquial |
başarısız olmak |
go belly-up v.
|
|
164 |
Colloquial |
başarısız olmuş |
flushed down the tubes adj.
|
|
165 |
Colloquial |
1970'ler ve 80'lerde popüler olan acayip, düzen karşıtı, kültür karşıtı tarzı benimseyenler gibi davranmaya çalışan ve başarısız olan |
plastic punk adj.
|
|
166 |
Colloquial |
denedi ama başarısız oldu |
tried but failed expr.
|
|
167 |
Colloquial |
şu ana kadar başarısız |
no joy expr.
|
|
168 |
Colloquial |
(birinden) istediğini almakta/elde etmekte başarısız olma |
no joy (from somebody) expr.
|
|
169 |
Colloquial |
(biri) tüm çabalarına rağmen hep başarısız oluyor |
(one) can't win for losing expr.
|
|
170 |
Colloquial |
(biri) tüm çabalarına rağmen hep başarısız oluyor |
(one) can't win for trying expr.
|
|
171 |
Colloquial |
başarılı olmak da var başarısız olmak da |
(you) win a few, (you) lose a few expr.
|
|
172 |
Colloquial |
başarısız kimse |
also ran expr.
|
|
173 |
Colloquial |
başarısız kimse |
also-ran expr.
|
|
174 |
Colloquial |
başarısız kimse |
also ran expr.
|
|
175 |
Colloquial |
başarısız kimse |
also-ran expr.
|
|
Idioms |
|
176 |
Idioms |
başarısız deneme |
false start n.
|
|
177 |
Idioms |
başarısız olacağı başından belli olan şey |
a losing game n.
|
|
178 |
Idioms |
fiyasko/başarısız film |
box-office bomb n.
|
|
179 |
Idioms |
başarısız şirket |
a sinking ship n.
|
|
180 |
Idioms |
başarısız girişim |
a sinking ship n.
|
|
181 |
Idioms |
bir gruptaki en kötü/başarısız tip |
a bad/rotten apple n.
|
|
182 |
Idioms |
hep gölgede kalan/başarısız/etkisiz kimse |
always the bridesmaid, never the bride n.
|
|
183 |
Idioms |
başarısız oyuncu |
tinhorn gambler n.
|
|
184 |
Idioms |
kötü/başarısız bir başlangıç (yapmak) |
(make) a false start n.
|
|
185 |
Idioms |
kötü/başarısız bir girişimde (bulunmak) |
(make) a false start n.
|
|
186 |
Idioms |
başarısız olacağı/bir yere varmayacağı belli bir durum |
a losing battle n.
|
|
187 |
Idioms |
başarısız olmaya mahkum bir mücadele |
a losing battle n.
|
|
188 |
Idioms |
kullandığı veya yaptığı şey başarısız olursa alternatif bir yol |
another string to your bow [uk] n.
|
|
189 |
Idioms |
alay etmek için sonuncu gelen kişiye/en başarısız kişiye verilen ödül |
booby prize n.
|
|
190 |
Idioms |
başaramamak, başarısız olmak |
have one's cake dough v.
|
|
191 |
Idioms |
başarısız olmak |
come to the ground v.
|
|
192 |
Idioms |
başarısız olmak |
split on a rock v.
|
|
193 |
Idioms |
başarısız olmak |
buy the rabbit v.
|
|
194 |
Idioms |
başarısız olmak |
become unstuck [uk/australia] v.
|
|
195 |
Idioms |
(bir işi) yapabilecekken başarısız olmak |
bring it weak v.
|
|
196 |
Idioms |
başarısız olmak |
buy the rabbit v.
|
|
197 |
Idioms |
başarısız olmak |
(one's) cake is dough v.
|
|
198 |
Idioms |
başarısız olmak |
come up dry [us] v.
|
|
199 |
Idioms |
başarısız olmak |
go to the wall v.
|
|
200 |
Idioms |
başarısız olmak |
fall on one's face v.
|
|
201 |
Idioms |
başarısız olmak |
fetch up nowhere v.
|
|
202 |
Idioms |
birinin başarısız olmasına neden olmak |
put the skids under someone v.
|
|
203 |
Idioms |
başarısız olmak |
fall flat on one's face v.
|
|
204 |
Idioms |
başarısız olmak |
fall flat v.
|
|
205 |
Idioms |
başarısız olmak |
run into the sand v.
|
|
206 |
Idioms |
bir işte (fena şekilde) başarısız olmak/başarısızlığa uğramak |
fall flat on one's/its face v.
|
|
207 |
Idioms |
başarısız olmuş bir işe para harcamaya devam etmek |
pour good money after bad v.
|
|
208 |
Idioms |
başarısız olmak |
come to grief v.
|
|
209 |
Idioms |
başarısız olmak |
fall flat on its face v.
|
|
210 |
Idioms |
başarısız olmak |
draw a blank v.
|
|
211 |
Idioms |
birinin kötü veya başarısız bir taklidini yapmak |
ape someone v.
|
|
212 |
Idioms |
başarısız olduktan sonra farklı bir koz kullanmak |
fall back on something v.
|
|
213 |
Idioms |
başarısız olmaya başlamak |
fray around the edges v.
|
|
214 |
Idioms |
başarısız olmak |
hit the wall v.
|
|
215 |
Idioms |
başarısız olmak |
make a botch of v.
|
|
216 |
Idioms |
başarısız olmak |
fall through v.
|
|
217 |
Idioms |
başarısız olmuş bir işe para harcamaya devam etmek |
throw good money after bad v.
|
|
218 |
Idioms |
başarısız olmak |
drop the ball v.
|
|
219 |
Idioms |
başarısız olmak |
run into the ground v.
|
|
220 |
Idioms |
başarısız olmaya başlamak |
fray at the edges v.
|
|
221 |
Idioms |
başarısız olmak |
go down in flames v.
|
|
222 |
Idioms |
başarısız olmasına neden olmak |
load the dice against v.
|
|
223 |
Idioms |
daha en başta başarısız olmak |
fall at the first hurdle v.
|
|
224 |
Idioms |
en başarısız sonucu almak |
take the biscuit v.
|
|
225 |
Idioms |
en başarısız sonucu almak |
take the cake v.
|
|
226 |
Idioms |
önündeki iki fırsatı da değerlendiremeyip başarısız olmak |
be caught between two stools v.
|
|
227 |
Idioms |
önündeki iki fırsatı da değerlendiremeyip başarısız olmak |
fall between two stools v.
|
|
228 |
Idioms |
tamamen başarısız olmak |
sink like a stone v.
|
|
229 |
Idioms |
(bir gösteride vb) başarısız olmak |
fallen flat on its face v.
|
|
230 |
Idioms |
(yatırım) başarısız olmak |
be in the dumps v.
|
|
231 |
Idioms |
başarısız olmak |
drop the ball v.
|
|
232 |
Idioms |
başarısız olmak |
come up dry [us] v.
|
|
233 |
Idioms |
başarısız olmaya başlamak |
fray around the edges v.
|
|
234 |
Idioms |
başarısız olmaya başlamak |
fray around the edges v.
|
|
235 |
Idioms |
başarısız olmaya başlamak |
fray at the edges v.
|
|
236 |
Idioms |
başarısız olmaya başlamak |
fray at the edges v.
|
|
237 |
Idioms |
başarısız olmaya başlamak |
fray at the seams v.
|
|
238 |
Idioms |
başarısız olmaya başlamak |
fray at the seams v.
|
|
239 |
Idioms |
başarısız olmaya başlamak |
fray around the seams v.
|
|
240 |
Idioms |
başarısız olmaya başlamak |
fray around the seams v.
|
|
241 |
Idioms |
başarısız ilerlemek |
run on empty v.
|
|
242 |
Idioms |
kötü/başarısız bir başlangıç yapmak |
get off to a false start v.
|
|
243 |
Idioms |
başarısız olacağı belli bir şeyi yapmaya çabalamak |
play a losing game v.
|
|
244 |
Idioms |
son anda/dakikada başarısız olmak |
fall at the final hurdle v.
|
|
245 |
Idioms |
son anda/dakikada başarısız olmak |
fall at the last hurdle v.
|
|
246 |
Idioms |
(birinin veya bir şeyin) başarısız olacağını tahmin etmek |
point the bone at (someone or something) [australia] v.
|
|
247 |
Idioms |
başarısız olmak |
go kablooey v.
|
|
248 |
Idioms |
başarısız olmak |
go off at half-cock v.
|
|
249 |
Idioms |
başarısız bir dönemde olmak |
have a lean patch v.
|
|
250 |
Idioms |
başarısız bir dönem geçirmek |
have a lean patch v.
|
|
251 |
Idioms |
ilk çare başarısız olursa devreye sokabileceği alternatif bir çaresi olmak |
have a second string to your bow v.
|
|
252 |
Idioms |
kullandığı veya yaptığı şey başarısız olursa alternatif bir/birden fazla yolu olmak |
have another string/more strings to your bow v.
|
|
253 |
Idioms |
başarısız olmak |
turn up (one's) toes v.
|
|
254 |
Idioms |
başarısız olacağı kesin bir şey yapmak |
be (batting) on a losing wicket [uk] v.
|
|
255 |
Idioms |
başarısız bir başlangıç yapmak |
be off to a false start v.
|
|
256 |
Idioms |
başarısız olma/sona erme tehlikesi olan bir durumda olmak |
be on the rocks v.
|
|
257 |
Idioms |
başarısız olacağı/bir yere varmayacağı belli bir durum için savaşmak |
be fighting a losing battle v.
|
|
258 |
Idioms |
başarısız olmaya mahkum bir mücadele vermek |
be fighting a losing battle v.
|
|
259 |
Idioms |
batmamak/başarısız olmamak için mücadele vermek |
be fighting for one's life v.
|
|
260 |
Idioms |
batmamak/başarısız olmamak için mücadele vermek |
be fighting for your life v.
|
|
261 |
Idioms |
bitme/başarısız olma tehlikesi altında olmak |
be on the skids v.
|
|
262 |
Idioms |
başarısız olmak |
run into the buffers [uk] v.
|
|
263 |
Idioms |
başarısız olmak |
die a death [uk] v.
|
|
264 |
Idioms |
başarısız olmak |
die the death [uk] v.
|
|
265 |
Idioms |
başarısız olmak |
fall flat on your face v.
|
|
266 |
Idioms |
bir işte (fena şekilde) başarısız olmak/başarısızlığa uğramak |
fall flat on your face v.
|
|
267 |
Idioms |
başarısız olmak |
fall on face v.
|
|
268 |
Idioms |
başarısız olmak |
go down the tube v.
|
|
269 |
Idioms |
başarısız olmak |
go down the tubes v.
|
|
270 |
Idioms |
başarısız olmak |
go to the devil v.
|
|
271 |
Idioms |
durumu (birinin) başarısız olacağı şekilde ayarlamak |
load the dice (against one) v.
|
|
272 |
Idioms |
durumu birinin başarısız olacağı şekilde ayarlamak |
load the dice against someone v.
|
|
273 |
Idioms |
başarısız olmasına neden olmak |
put the skids under v.
|
|
274 |
Idioms |
(birinin/bir şeyin) başarısız olmasına neden olmak |
put the skids under (someone or something) v.
|
|
275 |
Idioms |
başarısız olmak |
turn (one's) toes up v.
|
|
276 |
Idioms |
başarısız olmak |
turn up toes v.
|
|
277 |
Idioms |
birinin/bir şeyin başarısız olmasını dilemek |
wish somebody/something ill v.
|
|
278 |
Idioms |
(başarılı zamanların yanı sıra) ...da başarısız dönemleri olmak |
have a checkered history/past/career v.
|
|
279 |
Idioms |
başarısız olmuş |
in the dumper adj.
|
|
280 |
Idioms |
başarısız olmuş |
into the dumper adj.
|
|
281 |
Idioms |
önündeki iki fırsatı da değerlendiremeyip başarısız olmuş |
caught between two stools adj.
|
|
282 |
Idioms |
başarısız olmak |
someone's sun is set expr.
|
|
283 |
Idioms |
başarısız olacağı kesin |
on a losing wicket expr.
|
|
284 |
Idioms |
bir şeyi başarmaya çok yaklaşıp sonunda başarısız olma |
so near and yet so far expr.
|
|
285 |
Idioms |
(biri) tüm çabalarına rağmen hep başarısız oluyor |
(one) can't do right for doing wrong [uk] expr.
|
|
286 |
Idioms |
başarısız olmuş |
by the board expr.
|
|
287 |
Idioms |
kıl payı başarısız oldu/olmadı |
no cigar expr.
|
|
288 |
Idioms |
bir şeyi başarmaya çok yaklaşıp sonunda başarısız olma |
so close (and) yet so far expr.
|
|
289 |
Idioms |
başarılı olmak da var başarısız olmak da |
win a few, lose a few expr.
|
|
Speaking |
|
290 |
Speaking |
başarısız olmaktan korkma |
don't be afraid to fail expr.
|
|
291 |
Speaking |
başarısız oldun |
you have failed expr.
|
|
Trade/Economic |
|
292 |
Trade/Economic |
başarısız yatırım |
dog n.
|
|
293 |
Trade/Economic |
(girişimde) başarısız olunan alan |
soft spot n.
|
|
294 |
Trade/Economic |
başarısız olmak |
fall down v.
|
|
295 |
Trade/Economic |
şirketler grubu içinde başarısız bir şirketi başka bir şirketin karlarıyla desteklemek |
cross-subsidise v.
|
|
296 |
Trade/Economic |
şirketler grubu içinde başarısız bir şirketi başka bir şirketin karlarıyla desteklemek |
cross-subsidize v.
|
|
Politics |
|
297 |
Politics |
başarısız suikast girişimi |
failed assassination attempt n.
|
|
298 |
Politics |
başarısız darbe planı |
failed coup plot n.
|
|
299 |
Politics |
başarısız suikast girişimi |
failed assassination plot n.
|
|
Technical |
|
300 |
Technical |
başarısız modu etki yönetimi |
failure mode effects management n.
|
|
301 |
Technical |
başarısız ürün |
edsel n.
|
|
Computer |
|
302 |
Computer |
başarısız denetimi |
failure audit n.
|
|
303 |
Computer |
başarısız paketler |
failed packages n.
|
|
304 |
Computer |
başarısız rd |
failed rd n.
|
|
305 |
Computer |
başarısız hatası |
fail on error n.
|
|
306 |
Computer |
başarısız olma |
fail n.
|
|
307 |
Computer |
başarısız oturum açma |
failed failed logons n.
|
|
308 |
Computer |
başarısız-güvenli önyükleme |
fail-safe boot n.
|
|
309 |
Computer |
başarısız oturum açma |
failed logons n.
|
|
310 |
Computer |
başarısız istekler |
failed requests n.
|
|
311 |
Computer |
denetim başarısız |
audit failure adj.
|
|
312 |
Computer |
alım başarısız oldu |
import failed expr.
|
|
313 |
Computer |
alma başarısız |
receive failed expr.
|
|
314 |
Computer |
alma başarısız oldu |
import failed expr.
|
|
315 |
Computer |
alma işlemi başarısız |
import failed expr.
|
|
316 |
Computer |
arama başarısız |
call failed expr.
|
|
317 |
Computer |
arama başarısız |
search failure expr.
|
|
318 |
Computer |
bağlantı başarısız |
connect failed expr.
|
|
319 |
Computer |
bağ başarısız oldu |
bind failed expr.
|
|
320 |
Computer |
başarısız oldu |
failed expr.
|
|
321 |
Computer |
çağırma başarısız |
retrain failed expr.
|
|
322 |
Computer |
denetim başarısız |
auditing failed expr.
|
|
323 |
Computer |
getpath başarısız oldu |
getpath failed expr.
|
|
324 |
Computer |
giriş işleminiz başarısız oldu! |
your signup failed! expr.
|
|
325 |
Computer |
eylem başarısız |
action failed expr.
|
|
326 |
Computer |
güncelleştirme başarısız |
update failed expr.
|
|
327 |
Computer |
geri çekme başarısız |
recall failed expr.
|
|
328 |
Computer |
ecc başarısız |
ecc failed expr.
|
|
329 |
Computer |
hata düzeltme girişimi başarısız |
error correction attempt failed expr.
|
|
330 |
Computer |
gönderme başarısız |
send failed expr.
|
|
331 |
Computer |
eğitim başarısız oldu |
training failed expr.
|
|
332 |
Computer |
işlev başarısız |
function failed expr.
|
|
333 |
Computer |
işlem başarısız! |
operation failed! expr.
|
|
334 |
Computer |
istek başarısız oldu |
request failed expr.
|
|
335 |
Computer |
iletişim başarısız oldu |
dialog failed expr.
|
|
336 |
Computer |
kur başarısız |
setup failed expr.
|
|
337 |
Computer |
kimlik denetimi başarısız |
authentication failed expr.
|
|
338 |
Computer |
komut başarısız |
command failed expr.
|
|
339 |
Computer |
kurulum başarısız |
setup failed expr.
|
|
340 |
Computer |
kayıt işleminiz başarısız oldu! |
your signup failed! expr.
|
|
341 |
Computer |
kopyalama başarısız |
copy failed expr.
|
|
342 |
Computer |
kur başarısız oldu |
setup failed expr.
|
|
343 |
Computer |
komut başarısız oldu |
command failed expr.
|
|
344 |
Computer |
oturum açma başarısız |
login failed expr.
|
|
345 |
Computer |
sınama başarısız |
test failed expr.
|
|
346 |
Computer |
sıfırlama başarısız |
initialization failure expr.
|
|
347 |
Computer |
sınamalar başarısız oldu |
tests failed expr.
|
|
348 |
Computer |
sıfırlama işlemi başarısız! |
initialization failed! expr.
|
|
349 |
Computer |
teslim başarısız |
delivery failed expr.
|
|
350 |
Computer |
tarama başarısız |
scan failed expr.
|
|
351 |
Computer |
uzaktan erişim başarısız oldu |
remote failed expr.
|
|
352 |
Computer |
xa_open başarısız oldu |
xa_open failed expr.
|
|
353 |
Computer |
yükleme başarısız oldu |
install failed expr.
|
|
354 |
Computer |
xa_close başarısız oldu |
xa_close failed expr.
|
|
355 |
Computer |
xa_end başarısız oldu |
xa_end failed expr.
|
|
356 |
Computer |
yükleme başarısız |
load failed expr.
|
|
357 |
Computer |
yükleme başarısız |
install failed expr.
|
|
358 |
Computer |
xa_start başarısız oldu |
xa_start failed expr.
|
|
359 |
Computer |
yükleme başarısız oldu |
installation failed expr.
|
|
Telecom |
|
360 |
Telecom |
birbirleriyle telefonla iletişim kurmaya çalışan iki kişi tarafından yapılan bir dizi başarısız çağrı |
telephone tag n.
|
|
Aeronautic |
|
361 |
Aeronautic |
başarısız yaklaşma teşebbüsü |
baulked landing n.
|
|
Marine |
|
362 |
Marine |
tiramola etmekte başarısız olmak |
miss stays v.
|
|
363 |
Marine |
tiramola etmekte başarısız olmuş (gemi) |
misstayed adj.
|
|
Medical |
|
364 |
Medical |
başarısız entübasyona bağlı ölüm |
death due to failed intubation n.
|
|
365 |
Medical |
başarısız bel ameliyatı sendromu |
fail back surgery sydrome n.
|
|
366 |
Medical |
başarısız bel cerrahisi sendromu |
failed back surgery syndrome n.
|
|
Pathology |
|
367 |
Pathology |
başarısız düşük teşebbüsü |
failed abortion attempt n.
|
|
368 |
Pathology |
başarısız tıbbi düşük |
failed medical abortion n.
|
|
369 |
Pathology |
başarısız doğum denemesi |
failed trial of labour n.
|
|
370 |
Pathology |
başarısız enstrümental doğum teşebbüsü |
failed instrumental induction of labour n.
|
|
371 |
Pathology |
başarısız veya zor entübasyon |
failed or difficult intubation n.
|
|
372 |
Pathology |
başarısız tıbbi doğum indüksiyonu |
failed medical induction of labour n.
|
|
373 |
Pathology |
başarısız veya zor entübasyon |
fail or difficult intubation n.
|
|
374 |
Pathology |
başarısız doğum indüksiyonu |
failed induction of labour n.
|
|
Astronomy |
|
375 |
Astronomy |
başarısız süpernova |
failed supernova n.
|
|
376 |
Astronomy |
başarısız yıldız |
failed star n.
|
|
Education |
|
377 |
Education |
son yarıyılında başarısız öğrenciler |
unsuccessful students in their final semesters n.
|
|
378 |
Education |
başarısız not |
unclassified degree n.
|
|
379 |
Education |
sınavda başarısız olma |
failure n.
|
|
380 |
Education |
başarısız not |
failure n.
|
|
381 |
Education |
başarısız not |
flunk n.
|
|
382 |
Education |
sınavda başarısız öğrenci |
flunker n.
|
|
383 |
Education |
(sınavda) başarısız olmak |
refer [brit] v.
|
|
384 |
Education |
başarısız olunan dersten tekrar sınava girmek |
resit v.
|
|
385 |
Education |
başarısız olmak |
dop v.
|
|
History |
|
386 |
History |
james stuart liderliğindeki başarısız ayaklanma |
jacobite rebellion n.
|
|
387 |
History |
eskiden başarısız öğrencilerin başına takılan külah |
dunce's cap n.
|
|
388 |
History |
eskiden başarısız öğrencilerin başına takılan külah |
fool's cap n.
|
|
Environment |
|
389 |
Environment |
başarısız ekim |
misplant n.
|
|
390 |
Environment |
başarısız ağaçlandırma |
misplant n.
|
|
Military |
|
391 |
Military |
başarısız sorti |
noneffective sortie n.
|
|
392 |
Military |
başarısız bir uçak gemisine inme girişimi |
bolter n.
|
|
Hunting |
|
393 |
Hunting |
tüfek atış alanında başarısız olmak |
bolo v.
|
|
Sport |
|
394 |
Sport |
badmintonda başarısız sayı |
handout n.
|
|
395 |
Sport |
badmintonda başarısız sayı |
down n.
|
|
396 |
Sport |
(badminton) başarısız sayı |
hand-out n.
|
|
Basketball |
|
397 |
Basketball |
fiziksel özellikleri sebebiyle kısa forvet ile uzun forvet pozisyonları arasında kalmış ve genellikle ikisinde de başarısız olan oyuncu. |
tweener n.
|
|
Baseball |
|
398 |
Baseball |
başarısız olacak şekilde atış yapmak |
hang v.
|
|
399 |
Baseball |
başarısız olan (atış) |
hanging adj.
|
|
Slang |
|
400 |
Slang |
başarısız olma |
phail n.
|
|
401 |
Slang |
tamamen başarısız olma |
going over like a lead balloon n.
|
|
402 |
Slang |
başarısız kimse |
hacker n.
|
|
403 |
Slang |
çok zeki ancak sosyal ilişkilerde başarısız olan kimse |
nurd [obsolete] n.
|
|
404 |
Slang |
tüfek atış alanında başarısız asker |
bolo n.
|
|
405 |
Slang |
başarısız radyo veya televizyon programı |
clambake n.
|
|
406 |
Slang |
(başarısız) müzik gösterisi |
clambake n.
|
|
407 |
Slang |
başarısız takım |
doormat n.
|
|
408 |
Slang |
başarısız kimse |
fizzer [australia] n.
|
|
409 |
Slang |
başarısız olmak |
tank v.
|
|
410 |
Slang |
başarısız olmak |
turn belly up v.
|
|
411 |
Slang |
başarısız olmak |
go belly up v.
|
|
412 |
Slang |
tamamen başarısız olmak |
go over like a lead balloon v.
|
|
413 |
Slang |
(deniz harp okulunda) başarısız olduğu için istifasını istemek |
bilge v.
|
|
414 |
Slang |
başarısız olmak |
be shot to pieces v.
|
|
415 |
Slang |
-de başarısız olmak/gümlemek |
flop as v.
|
|
416 |
Slang |
olarak başarısız olmak/gümlemek |
flop as v.
|
|
417 |
Slang |
tamamen başarısız olmak |
go flooey v.
|
|
418 |
Slang |
testte bilerek başarısız olmak |
chuff v.
|
|
419 |
Slang |
başarısız olmak |
pull a brodie v.
|
|
420 |
Slang |
başarısız olmak |
suck the kumara[new zealand] v.
|
|
421 |
Slang |
sınavda başarısız olmak |
tube it [us] expr.
|
|
British Slang |
|
422 |
British Slang |
başarısız olmak |
flop v.
|
|
423 |
British Slang |
çok başarısız/kötü |
piss poor expr.
|
|
Modern Slang |
|
424 |
Modern Slang |
önceden başarı elde ettiği bir şeyi tekrar deneyip başarısız olma |
brett favre n.
|
|
425 |
Modern Slang |
hep gölgede kalan/başarısız/etkisiz (kadın) |
always a bridesmaid never a bride n.
|
|