be involved - Turkish English Dictionary

be involved

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "be involved" in Turkish English Dictionary : 7 result(s)

English Turkish
General
be involved v. ilgisi olmak
Tom denied he was involved in the murder.
Tom cinayetle ilgisi olduğunu inkar etti.

More Sentences
be involved v. bulaşmak
Fadil was involved in the drug trade.
Fadıl uyuşturucu ticaretine bulaştı.

More Sentences
be involved v. dahil olmak
Secondly, the private sector must be involved more than it has been before.
İkinci olarak özel sektör daha önce olduğundan daha fazla sürece dahil olmalıdır.

More Sentences
be involved v. içerilmek
What happened last week is so horrific on account of its sheer scale and the large number of victims involved.
Geçen hafta yaşananlar, büyüklüğü ve çok sayıda mağduru içermesi nedeniyle çok korkunçtur.

More Sentences
be involved v. karışmak
All players involved must bear their recoverable share of the responsibility.
Olaya karışan tüm aktörler, sorumluluktaki telafi edilebilir paylarını üstlenmelidir.

More Sentences
be involved v. adı karışmak
be involved v. içinde yer almak

Meanings of "be involved" with other terms in English Turkish Dictionary : 37 result(s)

English Turkish
General
be involved in v. karışmak
Fadil was involved in those rapes and murders.
Fadıl bu tecavüz ve cinayetlere karıştı.

More Sentences
be involved in (a project, a job) v. yer almak
Tom was involved in Mary's abduction.
Tom, Mary'nin kaçırılmasında yer aldı.

More Sentences
be involved in v. ile meşgul olmak
be involved in v. ile uğraşmak
not to be involved in v. seyirci kalmak
be personally involved to v. bizzat ilgilenmek
be personally involved v. parmağı olmak
be closely involved with decisions v. kararda yakından söz sahibi olmak
not to be involved v. dahil olmamak
not to be involved in v. olaya seyirci kalmak
be involved in activities v. etkinliklerde bulunmak
be deeply involved in v. aşırı şekilde ilgilenmek
be involved in an activity v. faaliyette bulunmak
be involved in harmful activities v. zararlı faaliyetlerde bulunmak
be involved in destructive activities v. zararlı faaliyetlerde bulunmak
be involved in an interaction v. etkileşim içinde olmak
be involved in crime v. suça dahil olmak
be involved in crime v. suça karışmak
be involved in corruption v. yolsuzluğa bulaşmak
be involved in corruption v. yolsuzluğa karışmak
be involved in the accident v. kazaya karışmak
be involved in the decision-making process v. karar alma sürecine katılmak
be involved in match-fixing activities v. şike faaliyetleri içerisinde bulunmak
be involved in match-fixing activities v. şikeye adı karışmak
be involved in match-fixing activities v. şike faaliyetlerine adı karışmak
be involved in match-fixing activities v. şike faaliyetlerinde bulunmak
be involved in a bar fight v. bir bar kavgasına karışmak
be involved in a fight v. kavgaya karışmak
be involved in the firefighting efforts v. söndürme çalışmalarında bulunmak
be involved in v. işin içine girmek
Idioms
be involved with someone v. biriyle ilişki içinde/yaşıyor olmak
be involved with (something) v. (bir şeyle/işle) ilgilenmek
be involved with (something) v. (bir işin) içerisinde olmak
be involved with (something) v. (bir işe) girişmek
Trade/Economic
be involved in a failure v. iflasa sürüklenmek
be involved in a bankruptcy v. iflas etmek
Law
be involved in a fraudulent bankruptcy v. hileli iflasa methaldar olmak