beating - Turkish English Dictionary

beating

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "beating" in Turkish English Dictionary : 28 result(s)

English Turkish
Common Usage
beating n. dövme
She won't stop beating me.
Beni dövmeyi bırakmayacak.

More Sentences
beating n. dayak
Even though the beating happened in the dream, I am still aching.
Dayak rüyamda gerçekleşmiş olsa da hâlâ ağrım var.

More Sentences
General
beating n. vurma
The rain was beating against the windows.
Yağmur pencerelere vuruyordu.

More Sentences
beating n. dayak
Tom received a brutal beating from his father.
Tom babasından acımasız bir dayak yedi.

More Sentences
beating n. dövme
They begin beating him.
Onu dövmeye başlıyorlar.

More Sentences
beating n. atış
Your soft caress did at once renew the beating of this broken heart.
Yumuşak okşayışınız bu kırık kalbin atışını hemen geri getirdi.

More Sentences
Common Usage
beating n. kötek
beating n. pataklama
beating n. dayak atma
General
beating n. vuruş
beating n. dayak atma
beating n. sopa
beating n. mariz
beating n. bozgun
beating n. patak
beating n. pataklama
beating n. dövüş
beating n. yenilgi
beating n. çarpma (kalp vb)
beating n. alt etme
beating n. gerileme
beating n. keskin geri dönüş
beating adv. vurarak
Law
beating n. kaba dayak
beating n. müessir fiil
Radio
beating n. girişim yapma
Pathology
beating n. vuru
Physics
beating n. farklı frekanslardaki iki dalganın üst üste binmesiyle oluşan periyodik genlik değişimi

Meanings of "beating" with other terms in English Turkish Dictionary : 109 result(s)

English Turkish
Medical
heart beating n. kalp atışı
I can hear your heart beating.
Senin kalp atışını duyabiliyorum.

More Sentences
General
beating bowl n. çırpma kabı
beating machine n. dövme makinesi
gold-beating n. altının çekiçle dövülerek inceltilmesi
wife beating n. koca dayağı
spouse beating n. eş dayağı
spouse beating n. eş şiddeti
spouse beating n. eş zulmü
public beating n. meydan dayağı
gorilla chest beating n. gorilin göğsünü dövmesi
heart beating n. kalp atması
fast heart beating n. hızlı kalp atması
beating phenomenon n. vuru olayı
breast-beating n. pişmanlıkla bağrını dövme
breast-beating n. dizlerini dövme
breast-beating n. ah vah etme
grouse-beating n. orman tavuğu avlama
beating-up n. bir temiz dövme
beating-up n. sağlam kötek
beating-up n. meydan dayağı
beating-up n. fiziksel saldırı
give a beating v. ayağının altına almak
give a beating v. yenmek
venture a beating v. dayağı göze almak
give a beating v. dayak atmak
give somebody a beating v. sopalamak
give somebody a beating v. köteklemek
give somebody a beating v. pataklamak
get a beating v. kötek yemek
get a beating v. sopa yemek
give a good beating v. pestilini çıkarmak
give a good beating to v. pestilini çıkarmak
give somebody a good beating v. allah yarattı dememek
give somebody a beating v. kötek atmak
get a beating v. dayak yemek
Phrases
the devil is beating his wife expr. gökkuşağı havası
the devil is beating his wife expr. hava güneşliyken yağmur yağması
Colloquial
a beating n. dövme
a beating n. pataklama
a beating n. yumruklama
a beating n. bir güzel benzetme
a beating n. ağzını burnunu kırma
a beating n. büyük yenilgi/mağlubiyet
a beating n. bozgun
a beating n. hezimet
beating the gun n. piyasadaki gelişmelere hızlı biçimde cevap vererek avantaj elde etme
be still my beating heart expr. kalbimi hoplattın
be still my beating heart expr. kalbim duracak/çıkacak sandım
be still my beating heart expr. sakin, heyecan yok
be still my beating heart expr. dur, heyecan yapma
be still my beating heart expr. (ironik bir şekilde) kalbim dur çarpma/heyecanlanma
be still my beating heart expr. (ironik bir şekilde) kalbim ağzıma geldi
be still my beating heart expr. kalbim güm güm attı
be still my beating heart expr. ne kadar iyisin
be still my beating heart expr. ne kadar lütufkarsın
be still my beating heart expr. kalbim duracak şimdi
Idioms
take a beating v. bozguna uğramak
take a beating v. fark yemek
take a beating v. yenilmek
be beating the bushes [us] v. çalışıp didinmek
be beating the bushes [us] v. çok uğraşmak
be beating the bushes [us] v. canını dişine takmak
be beating the bushes [us] v. canla başla çalışmak/uğraşmak
be beating the bushes (for someone or something) v. didik didik (birini/bir şey) aramak
be beating the bushes (for someone or something) v. fellik fellik (birini/bir şey) aramak
be beating the bushes (for someone or something) v. (birini/bir şey) bulmak için her yerin altını üstüne getirmek
take some beating [uk] v. geçmesi zor olmak
take some beating [uk] v. üstün gelmek zor olmak
take some beating [uk] v. yakalamak/geçmek zor olmak
take some beating [uk] v. aşık atmak zor olmak
take a lot of beating v. geçilmesi zor olmak
take a lot of beating v. yakalanması zor olmak
take a lot of beating v. aşık atılması zor olmak
stop beating around the bush expr. lafı geveleme
stop beating around the bush expr. lafı dolandırma
the devil is beating his wife expr. güneşli havada yağmur yağıyor
the devil is beating his wife expr. güneş varken yağmur yağıyor
the devil is beating his wife expr. hava güneşliyken yağmur yağıyor
Speaking
after the heart stops beating expr. kalp atışları durduktan sonra
my heart is beating expr. kalbim çarpıyor
your heart is beating so fast expr. kalbin çok hızlı atıyor
my heart's beating so fast expr. kalbim çok hızlı çarpıyor
my heart was beating out of my chest expr. kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu
Trade/Economic
beating the market n. borsada sürekli olarak piyasa getirisinin üzerinde bir gelir kazanılması
Technical
gold beating n. altın dövme
perforated disc beating method n. delikli disk vurma yöntemi
beating machine n. dövme makinesi
silver beating n. gümüş dövme
Textile
beating-up n. dokuma işleminde yer alan bir proses
Automotive
off-the dolly panel beating n. endirekt panel dövme
panel beating hammer n. kaporta çekici
panel beating spoon n. kaporta çekiçleme dayaması
panel beating n. panel dövme
panel beating hammer n. panel dövme çekici
panel beating spoon n. panel dövme aleti
panel beating n. panel dövme
panel beating n. sac dövme
panel-beating n. araç gövdesinin tamir edilmesi
Medical
beating heart n. atan kalp
coronary artery bypass surgery on the beating heart n. çalışan kalpte koroner arter baypas cerrahisi
beating heart n. çalışan kalp
coronary artery surgery on the beating heart n. çalışan kalpte koroner arter cerrahisi
nystagmus with the fast phase beating in the direction of gaze n. hızlı fazı bakış yönüne vuran nistagmus
nystagmus with the fast phase beating in a downward n. hızlı fazı aşağıya vuran nistagmus
nystagmus with the fast phase beating in upward n. hızlı fazı yukarıya vuran nistagmus
Sport
get a beating v. yenilgiye uğramak
Music
beating-reed instrument n. titreşen bir kamış yardımıyla çalınan bir enstrüman
Slang
take a beating v. çok para kaybetmek
Modern Slang
a beating from the love truncheon n. penisiyle bir kadının yüzüne vurma/tokatlama