beklenti

Meanings of "beklenti" in English Turkish Dictionary : 29 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	beklenti	expectation n.
We have an entirely legitimate expectation, however, that no false information is put into circulation. Bununla birlikte hiçbir yanlış bilginin dolaşıma sokulmaması konusunda tamamen meşru bir beklentimiz var. More Sentences
2	Common Usage	beklenti	anticipation n.
There's a lot of anticipation. Pek çok beklenti var. More Sentences
General
3	General	beklenti	hope n.
Don't raise my hopes like that. Beklentilerimi böyle yükseltmeyin. More Sentences
4	General	beklenti	expectation n.
By voting in favour of the Lambert Report tomorrow, we shall be responding to an expectation of our peoples. Yarın Lambert Raporu lehinde oy kullanarak, halkımızın bir beklentisine cevap vermiş olacağız. More Sentences
5	General	beklenti	prospect n.
We shall not forget the prospect of Turkey, however, neither shall we forget Bulgaria and Romania. Türkiye'nin beklentilerini unutmamalıyız, ancak Bulgaristan ve Romanya'yı da unutmamalıyız. More Sentences
6	General	beklenti	anticipation n.
Fear is pain arising from the anticipation of evil. Korku, kötülük beklentisinden doğan acıdır. More Sentences
Trade/Economic
7	Trade/Economic	beklenti	expectation n.
This is a legitimate expectation of the 2.8 billion people who live on less than USD 2 per day. Bu, günde 2 ABD Dolarının altında bir gelirle yaşayan 2.8 milyar insanın meşru bir beklentisidir. More Sentences
8	Trade/Economic	beklenti	prospect n.
Having said that, we should also look at the prospects for regional policy for 2007-2013. Bunu söyledikten sonra, 2007-2013 dönemi için bölgesel politika beklentilerine de bakmalıyız. More Sentences
Politics
9	Politics	beklenti	prospect n.
The Palestinian civilians are more subjugated than ever before and do not have any future prospects. Filistinli siviller her zamankinden daha fazla baskı altındadır ve herhangi bir gelecek beklentileri yoktur. More Sentences
Psychology
10	Psychology	beklenti	anticipation n.
Fear is pain arising from the anticipation of evil. Korku, kötülük beklentisinden kaynaklanan acıdır. More Sentences
Statistics
11	Statistics	beklenti	expectation n.
Our own roadmap could consist of seeking to meet this expectation. Bizim kendi yol haritamız bu beklentiyi karşılamaya çalışmaktan ibaret olabilir. More Sentences
Linguistics
12	Linguistics	beklenti	anticipation n.
The anticipation is always worse than the calamity. Beklenti her zaman felaketten daha kötüdür. More Sentences
General
13	General	beklenti	expectance n.
14	General	beklenti	view n.
15	General	beklenti	expectancy n.
16	General	beklenti	look-out n.
17	General	beklenti	contemplation n.
18	General	beklenti	thought n.
19	General	beklenti	bar n.
20	General	beklenti	view n.
21	General	beklenti	horizon n.
22	General	beklenti	opinion [obsolete] n.
23	General	beklenti	outsight n.
24	General	beklenti	prejudice [obsolete] n.
25	General	beklenti	sight n.
Idioms
26	Idioms	beklenti	jam tomorrow n.
Politics
27	Politics	beklenti	forecast n.
28	Politics	beklenti	prediction n.
Math
29	Math	beklenti	expected value n.

Meanings of "beklenti" with other terms in English Turkish Dictionary : 84 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	büyük beklenti	great expectation n.
I have great expectations for the Portuguese Presidency. Portekiz Dönem Başkanlığı'ndan büyük beklentilerim var. More Sentences
2	General	beklenti anketi	expectation survey n.
3	General	toplumsal beklenti	social expectation n.
4	General	şüpheli beklenti	suspense n.
5	General	yasal beklenti	legal expectation n.
6	General	boş beklenti	false hope n.
7	General	boş beklenti	vain hope n.
8	General	yüksek beklenti	high expectation n.
9	General	yüksek beklenti	high hopes n.
10	General	yüksek beklenti	great expectation n.
11	General	geçici beklenti	temporary expectation n.
12	General	iyimser beklenti	optimistic expectation n.
13	General	beklenti teorisi	prospect theory n.
14	General	maddi beklenti	materialistic expectation n.
15	General	beklenti sahibi	anticipator n.
16	General	beklenti sahibi kimse	anticipant n.
17	General	beklenti içinde olma	hopefulness n.
18	General	aşırı beklenti	overexpectation n.
19	General	aşırı beklenti	overhope n.
20	General	beklenti içinde olma	overhope [dialect] [uk] n.
21	General	ön beklenti	preexpectation n.
22	General	beklenti sahibi olmak	anticipate v.
23	General	beklenti içinde olmak	be expectant v.
24	General	beklenti içinde	be in expectation v.
25	General	beklenti içinde olmak	expect v.
26	General	beklenti içinde olmak	have expectations v.
27	General	beklenti içinde olmak	anticipate v.
28	General	beklenti içinde olmak	have an expectation v.
29	General	beklenti içinde olmak	be in expectation v.
30	General	beklenti içinde olmak	hope v.
31	General	beklenti oluşturmak	lead to an expectation v.
32	General	beklenti oluşturmak	create an expectation v.
33	General	beklenti yaratmak	create an expectation v.
34	General	beklenti yaratmak	lead to an expectation v.
35	General	beklenti karşılamak	meet an expectation v.
36	General	iyi bir beklenti sunmak	bid fair v.
37	General	beklenti içinde olmak	wish v.
38	General	daima beklenti içinde olmak	overhope [dialect] [uk] v.
39	General	beklenti içinde olan	anticipative adj.
40	General	beklenti içinde olan	prevenient adj.
41	General	beklenti içerisinde	atwitter adj.
42	General	aşırı yüksek (beklenti, umut)	hyperinflated adj.
43	General	aşırı beklenti altında bulunan	overstretched adj.
44	General	beklenti etkisi ile gerçekleşen	self-fulfilling adj.
45	General	beklenti yaratan	provocative adj.
46	General	geleceğe dair beklenti sahibi olarak	prospectively adv.
47	General	beklenti içinde olarak	expectantly adv.
Phrasals
48	Phrasals	beklenti içine sokmak	pull about v.
Phrases
49	Phrases	beklenti içinde	in anticipation expr.
50	Phrases	(yüksek) beklenti içinde	in (high) hopes that expr.
Colloquial
51	Colloquial	beklenti ve umutları söndüren şey	a death-warrant n.
52	Colloquial	boşuna beklenti içine girme	hold your breath expr.
Idioms
53	Idioms	mükemmeliyetçi beklenti	a counsel of perfection n.
54	Idioms	mükemmeliyetçi beklenti	a counsel of perfection n.
55	Idioms	gerçekçi olmayan beklenti	a counsel of perfection n.
56	Idioms	gerçekçi olmayan beklenti	a counsel of perfection n.
57	Idioms	aklının ucundan geçmeyen plan/beklenti	gleam in (one's) eye n.
58	Idioms	aklının ucundan geçmeyen plan/beklenti	twinkle in (one's) eye n.
59	Idioms	gerçekten uzak beklenti	a counsel of perfection n.
60	Idioms	beklenti yaratmak/oluşturmak	build up (one's) hopes v.
61	Idioms	beklenti yaratmak/oluşturmak	build up somebody’s hopes v.
62	Idioms	beklenti yaratmak/oluşturmak	raise somebody’s hopes v.
63	Idioms	(biriyle ilgili) pek beklenti içinde olmamak	let (one) off easy v.
64	Idioms	birinde beklenti yaratmak/oluşturmak	build up/raise somebody's hopes v.
65	Idioms	(birinde) beklenti yaratmak	raise (one's) hopes v.
66	Idioms	beklenti, norm, ideal veya kurallara uygun	in line adj.
67	Idioms	beklenti içinde	full of butterflies expr.
Trade/Economic
68	Trade/Economic	geçerli beklenti	valid expectation n.
69	Trade/Economic	isteklilikte beklenti teorisi	expectancy theory of motivation n.
70	Trade/Economic	kurumsal beklenti	corporate expectation n.
Politics
71	Politics	enflasyon beklenti anketi	inflation expectation survey n.
Advertising
72	Advertising	tüketicide ilgi, heyecan, beklenti ve merak uyandırmak amacıyla, asıl reklam kampanyası başlamadan önce yayınlanan ve ürünle/hizmetle/firmayla ilgili ipucu veren küçük reklamlar	teaser ads n.
Technical
73	Technical	koşullu beklenti	conditional expectation n.
Computer
74	Computer	matematiksel beklenti	mathematical expectation n.
Informatics
75	Informatics	beklenti değer	expected value n.
Psychology
76	Psychology	beklenti teorisi	expectancy theory n.
77	Psychology	beklenti anksiyetesi	anticipation anxiety n.
78	Psychology	beklenti hatası	anticipation error n.
79	Psychology	beklenti yöntemi	anticipation method n.
80	Psychology	beklenti-değer teorisi	expectancy value theory n.
81	Psychology	üç terimli ilişkisel birim/beklenti	three-term contingency n.
Math
82	Math	matematiksel beklenti	mathematical expectation n.
Linguistics
83	Linguistics	beklenti kuramı	expectancy theory n.
84	Linguistics	beklenti özne	prolepsis n.