Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | beraber (yapmak) | in unison adv. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | ile beraber yapmak | accompany v. |
General | beraber paket yapmak | enclose with a parcel v. |
General | beraber yuva yapmak | nurstle [obsolete] v. |
Phrasals | ||
Phrasals | birlikte/beraber bir şey yapmak | throw in with someone v. |
Phrasals | (biriyle) beraber birinin çocuğuna/çocuklarına bakıcılık yapmak | babysit with (someone) v. |
Idioms | ||
Idioms | ile beraber olmak (seks yapmak) | have carnal knowledge of v. |
Idioms | ile birlikte/beraber bir şey yapmak | throw in with v. |
Archaic | ||
Archaic | beraber yuva yapmak | nousell v. |
Archaic | beraber yuva yapmak | nousle v. |