Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | bozuk şey | a screw loose n. |
Archaic | ||
Archaic | bozuk şey | foul n. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | satın alınıp bozuk çıkan şey | a lemon n. |
Colloquial | satın alınıp bozuk çıkan şey | a real lemon n. |
Idioms | ||
Idioms | bozuk bir şey satın almak | buy a lemon v. |
Idioms | (bir şey hakkında) bozuk plak gibi aynı şeyi yapmak | go into a song and dance (about something) v. |
Idioms | (bir şey hakkında) bozuk plak gibi başa sarmak | go into a song and dance (about something) v. |
Idioms | (bir şey hakkında) bozuk plak gibi aynı şeyi yapmak | go into the same old song and dance (about something) v. |
Idioms | (bir şey hakkında) bozuk plak gibi başa sarmak | go into the same old song and dance (about something) v. |
Slang | ||
Slang | kalitesi bozuk şey | wojus [ireland] n. |