bozuk para - Turkish English Dictionary

bozuk para

Meanings of "bozuk para" in English Turkish Dictionary : 25 result(s)

Turkish English
General
bozuk para coin n.
Tom picked up the coins.
Tom bozuk paraları topladı.

More Sentences
bozuk para change n.
I don't have change.
Bozuk param yok.

More Sentences
bozuk para small change n.
Do you have small change with you?
Yanında bozuk para var mı?

More Sentences
bozuk para chicken feed n.
One hundred dollars is just chicken feed.
Yüz dolar sadece bozuk para.

More Sentences
Colloquial
bozuk para small change n.
I'm sorry, but I don't have any small change.
Üzgünüm ama hiç bozuk param yok.

More Sentences
Trade/Economic
bozuk para small change n.
I don't have any small change.
Hiç bozuk param yok.

More Sentences
General
bozuk para fractional currency n.
bozuk para bit n.
bozuk para fractional money n.
bozuk para loose cash n.
bozuk para chicken-feed n.
bozuk para divisional coin n.
bozuk para mintage n.
bozuk para moneyage [obsolete] n.
bozuk para shinplaster n.
bozuk para smash n.
Colloquial
bozuk para chickenfeed n.
bozuk para chump change n.
Idioms
bozuk para piece of change n.
bozuk para coin of the realm n.
Trade/Economic
bozuk para fractional money n.
Slang
bozuk para kembla [australia] n.
bozuk para rivets [obsolete] n.
British Slang
bozuk para slummy n.
bozuk para shrapnel n.

Meanings of "bozuk para" with other terms in English Turkish Dictionary : 29 result(s)

Turkish English
General
bozuk para çantası change purse n.
bozuk para çantası purse n.
gümüş bozuk para silver coinage n.
tribünlerden sahaya atılan bozuk para a coin thrown from the stands n.
bozuk para koleksiyonculuğu coin collecting n.
bozuk para koleksiyoncusu coin collector n.
bozuk para çantası coin purse n.
pileli bozuk para çantası pleated coin purse n.
bozuk para bütünleme makinesi coin cashing machine n.
cepte taşınan bozuk para pocket change n.
bir bozuk para atma oyununda kullanılan küçük bir tahta bat [australia] n.
bozuk para üzerindeki ince çizgi hair line n.
bozuk para yuvası coin slot n.
güneydoğu asya'da yağ sürülmüş cilde bozuk para sürülerek yapılan bir alternatif tıp uygulaması coining n.
bozuk para mührü sicca n.
elektrik ücretini ödemek için içine önceden bozuk para atılan sayaç slot meter n.
çeşmeye bozuk para atmak throw a coin into the fountain v.
falcının eline bozuk para koymak cross v.
Colloquial
bozuk para gibi harcamak wipe the floor with v.
Idioms
bozuk (para) piece of change n.
bozuk para gibi harcanmak get chewed up and spit out v.
bozuk para gibi harcanmış up the spout expr.
Trade/Economic
küçük bozuk para dodkin n.
Industry
bozuk para kırpıcı clipper n.
Technical
kenarları tırtıklı olmayan (bozuk para) unmilled adj.
Automotive
bozuk para tutucu coin holder n.
Slang
bir dolarlık madeni/bozuk para suzy n.
arasına bozuk para koyarak kapıyı açık tutmak penny v.
British Slang
(cepteki) bozuk para loose change n.