bu sefer

Meanings of "bu sefer" in English Turkish Dictionary : 9 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	bu sefer	this time adv.
This time it has all gone well, we all got through it satisfactorily, but we have put things off till the future. Bu sefer her şey yolunda gitti, hepimiz tatmin edici bir şekilde atlattık, ancak işleri geleceğe erteledik. More Sentences
General
2	General	bu sefer	this once adv.
I will lend you money just this once. Sadece bu sefer sana ödünç para vereceğim. More Sentences
Phrases
3	Phrases	bu sefer	this time round/around expr.
In my view, we have built in too much technocracy and not enough politics this time round. Benim görüşüme göre, bu sefer çok fazla teknokrasi ve yeterince politika inşa ettik. More Sentences
General
4	General	bu sefer	in this instance adv.
5	General	bu sefer	for once adv.
6	General	bu sefer	at once adv.
Colloquial
7	Colloquial	bu sefer	for once interj.
8	Colloquial	bu sefer	(the) next, first, second time around/round expr.
9	Colloquial	bu sefer	this instance expr.

Meanings of "bu sefer" with other terms in English Turkish Dictionary : 21 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	bu sefer de	this time adv.
I hope that the Chamber will be just as committed this time. Umarım Oda bu sefer de aynı kararlılığı gösterir. More Sentences
Phrases
2	Phrases	bu/bu sefer/böyle/şimdi (çok) daha iyi (oldu)	that’s (much) better expr.
Colloquial
3	Colloquial	hiç değilse bu sefer	just this once n.
4	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) birinden	this one is on (one) expr.
5	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ödenecek	this one is on (one) expr.
6	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ısmarlanacak	this one is on (one) expr.
7	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) birinden	This one is on someone expr.
8	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ödenecek	This one is on someone expr.
9	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ısmarlanacak	This one is on someone expr.
10	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) birinden	this one is on expr.
11	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ödenecek	this one is on expr.
12	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ısmarlanacak	this one is on expr.
13	Colloquial	bu (yiyecek, içecek, sefer) benden	this one's on me expr.
Speaking
14	Speaking	bu sefer de gelmezse	if he doesn't show up this time expr.
15	Speaking	bu sefer sana yardımcı olamam	I can't help you this time expr.
16	Speaking	bu sefer içimde iyi bir his var	I got a good feeling this time expr.
17	Speaking	bu sefer bana fena koydu	it really hit me this time expr.
18	Speaking	bu sefer benim hatam değildi	this time it wasn't my fault expr.
19	Speaking	bu sefer işi düzgün yapalım	this time we’re going to do it right expr.
20	Speaking	gelecek sefer bu karşılıksız olmayacak	the next time this will not be for free expr.
21	Speaking	sanırım bu sefer ciddi	I think he's serious this time expr.