English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | cooperate v. | işbirliği yapmak | ||
In parallel to that discussion, the supervisors must cooperate more actively than at present. Bu tartışmaya paralel olarak denetçiler şu anda olduğundan daha aktif bir şekilde işbirliği yapmalıdır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | cooperate n. | işbirliği | ||
We'll continue cooperating. İşbirliğine devam edeceğiz. More Sentences |
||||
General | cooperate v. | işbirliği yapmak | ||
If they do not cooperate, they will have to face other means being used to make them do so. İşbirliği yapmazlarsa, işbirliği yapmalarını sağlamak için kullanılan başka araçlarla yüzleşmek zorunda kalacaklar. More Sentences |
||||
General | cooperate adj. | işbirliğiyle yapılan | ||
It is more urgent than ever to cooperate on preventing the increasing violence on our motorways. Otoyollarımızda artan şiddetin önlenmesi için işbirliği yapılması her zamankinden daha acil bir hal almıştır. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | cooperate v. | işbirliği yapmak | ||
I would ask you all to cooperate and to concentrate on the debate until the start of voting time. Hepinizden işbirliği yapmanızı ve oylama başlayana kadar tartışmaya konsantre olmanızı rica ediyorum. More Sentences |
||||
General | ||||
General | cooperate v. | işbirliğinde bulunmak | ||
General | cooperate v. | işbirliği etmek | ||
General | cooperate v. | el ele vermek | ||
General | cooperate v. | yardımlaşmak | ||
General | cooperate v. | birlikte çalışmak | ||
General | cooperate v. | el birliği etmek | ||
General | cooperate v. | işbirliğine girmek | ||
General | cooperate v. | ortak çalışmak | ||
General | cooperate v. | müşterek çalışmak | ||
General | cooperate adj. | birlikte yapılan | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | cooperate v. | beraber çalışmak |