Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | daha ziyade | rather adv. | ||
What is interesting, rather, is that we are beginning a process of discussing the future of agricultural policy. Daha ziyade ilginç olan, tarım politikasının geleceğinin tartışıldığı bir sürece giriyor olmamızdır. More Sentences |
||||
General | daha ziyade | more of an prep. | ||
Now that is more of an economic argument or an environmental protection argument. Artık bu daha ziyade iktisadi bir argüman ya da çevre koruma argümanıdır. More Sentences |
||||
General | daha ziyade | a fortiori adv. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | uçlardan ziyade merkezi daha yüksek olmak | hog v. |
General | -den daha ziyade | rather than conj. |
General | -den daha ziyade | instead of conj. |
Idioms | ||
Idioms | bilgiden/beceriden ziyade/daha çok şansla | more by luck than judgement expr. |
Idioms | bilgiden/beceriden ziyade/daha çok şansla | more by luck than judgment expr. |
Zoology | ||
Zoology | rastgele çiftleşmeden ziyade daha fazla ortak özelliği olan bireylerin çiftleşmesi | assortative mating n. |
Linguistics | ||
Linguistics | yazıdan ziyade konuşma dilinde daha sık rastlanan ifade | conversationalism n. |
Linguistics | yazıdan ziyade konuşma dilinde daha sık rastlanan ifade | conversationism n. |