| Turkish | English | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | devlet bakanı | government minister n. | ||
|
The president of the company bribed the government minister. Şirketin Başkanı Devlet Bakanına rüşvet verdi. More Sentences |
||||
| General | devlet bakanı | state minister n. | ||
|
In July a new post of Deputy Prime Minister and State Minister in charge of EU affairs was created. Temmuz ayında, AB işlerinden sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı olarak yeni bir makam oluşturulmuştur. More Sentences |
||||
| General | devlet bakanı | junior minister n. | ||
| General | devlet bakanı | minister of state n. | ||
| Trade/Economic | ||||
| Trade/Economic | devlet bakanı | minister of state n. | ||
| Trade/Economic | devlet bakanı | secretary of state n. | ||
| Turkish | English | |
|---|---|---|
| Law | ||
| Law | hazine müsteşarlığından sorumlu devlet bakanı | ministry of state in charge of the undersecretariat of treasury n. |
| Politics | ||
| Politics | ab'den sorumlu devlet bakanı ve başmüzakereci | state minister and chief negotiator for eu n. |
| Politics | ab'den sorumlu devlet bakanı ve başmüzakereci | state minister and chief eu negotiator n. |
| Politics | ekonomiden sorumlu devlet bakanı | state minister in charge of the economy n. |
| Politics | ekonomiden sorumlu devlet bakanı | economics minister n. |
| Institutes | ||
| Institutes | ekonomiden sorumlu devlet bakanı | minister of state responsible for economy n. |
