disagree - Turkish English Dictionary

disagree

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "disagree" in Turkish English Dictionary : 28 result(s)

English Turkish
Common Usage
disagree v. aynı fikirde olmamak
Not to say it is wrong for us to disagree.
Bu, aynı fikirde olmamamızın yanlış olduğu anlamına gelmiyor.

More Sentences
General
disagree v. sürtüşmek
You're always disagreeing with your boss.
Patronunla sürekli sürtüşüyorsun.

More Sentences
disagree v. anlaşamamak
Commissioner Bolkestein, why do we disagree on this point?
Komisyon Üyesi Bolkestein, bu noktada neden anlaşamıyoruz?

More Sentences
disagree v. katılmamak
But if the Commission and Council disagree with this approach, let them tell us where the money will come from.
Ancak Komisyon ve Konsey bu yaklaşıma katılmıyorsa, bize paranın nereden geleceğini söylesinler.

More Sentences
disagree v. tartışmak
I guess we could just agree to disagree.
Sanırım birbirimizi anlayıp tartışmayı durdurabiliriz.

More Sentences
disagree v. aynı fikirde olmamak
Of course, there are many issues that we will always disagree on.
Elbette her zaman aynı fikirde olmayacağımız pek çok konu var.

More Sentences
disagree v. katılmamak
For example, when we are told that ‘several structures have agreed not to receive any money’, I disagree!
Örneğin, bize 'bazı yapıların para almamayı kabul ettiği' söylendiğinde, ben buna katılmıyorum!

More Sentences
disagree v. aynı düşüncede olmamak
disagree v. çelişmek
disagree v. uyuşmamak
disagree v. karşıt görüşte olmak
disagree v. hemfikir olmamak
disagree v. atışmak
disagree v. uymamak
disagree v. dokunmak
disagree v. bozuşmak
disagree v. farklı olmak
disagree v. doğru bulmamak
disagree v. ihtilafa düşmek
disagree v. yaramamak
disagree v. fiziksel rahatsızlığa neden olmak
disagree v. kötü etki yapmak
disagree v. kabul edilemez olmak
disagree v. elverişsiz olmak
disagree v. uygunsuz olmak
disagree v. uyumsuz olmak
Computer
disagree expr. katılmıyorum
disagree expr. karşı

Meanings of "disagree" with other terms in English Turkish Dictionary : 46 result(s)

English Turkish
General
disagree with v. katılmamak
We may therefore find ourselves disagreeing with these suggestions in various respects.
Bu nedenle kendimizi bu önerilere çeşitli açılardan katılmıyor bulabiliriz.

More Sentences
disagree with v. dokunmak (yiyecek/iklim vb)
The food disagreed with Tom.
Yiyecek Tom'a dokundu.

More Sentences
disagree with v. aynı görüşte olmamak
I'm not sure I disagree with Tom.
Tom ile aynı görüşte olmayacağımdan emin değilim.

More Sentences
Phrasals
disagree with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmamak
I am one of those who value it highly, although some may disagree with me.
Bazıları benimle aynı fikirde olmasa da ben bu konuya büyük önem verenlerden biriyim.

More Sentences
disagree with (someone) v. (birine) yaramamak
The food disagreed with him.
Yemek ona yaramadı.

More Sentences
Trade/Economic
strongly disagree expr. kesinlikle katılmıyorum (anket vb gibi formlarda)
I also strongly disagree with the myth - which is perpetuated - that only the major airlines benefit.
Ayrıca, sadece büyük havayolu şirketlerinin bundan faydalanacağına dair yaygın olan efsaneye de kesinlikle katılmıyorum.

More Sentences
General
disagree with v. besinlerle arası iyi olmamak
disagree with v. ile aynı görüşte olmamak
disagree with v. ayrı fikirde olmamak
disagree with v. birisiyle uzlaşamamak
disagree with v. aynı düşüncede olmamak
agree to disagree v. aynı fikirde olmamaya razı olmak
disagree with v. -e yaramamak
agree to disagree v. anlaşamadıkları konusunda anlaşmak
Phrasals
disagree (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) aynı fikirde olmamak
disagree (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) hemfikir olmamak
disagree (with someone) (about someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) karşıt görüşlere sahip olmak
disagree (with someone) (about someone or something) v. (biri/bir şey hakkında birine) katılmamak
disagree (with someone) (on someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) aynı fikirde olmamak
disagree (with someone) (on someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) hemfikir olmamak
disagree (with someone) (on someone or something) v. (biriyle biri/bir şey hakkında) karşıt görüşlere sahip olmak
disagree (with someone) (on someone or something) v. (biri/bir şey hakkında birine) katılmamak
disagree with (one) on (something) v. (biriyle bir şey hakkında/bir konuda) aynı fikirde olmamak
disagree with (one) on (something) v. (biriyle bir şey hakkında/bir konuda) hemfikir olmamak
disagree with (one) on (something) v. (biriyle bir şey hakkında/bir konuda) karşıt görüşlere sahip olmak
disagree with (one) on (something) v. (bir şey hakkında/bir konuda birine) katılmamak
disagree with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) hemfikir olmamak
disagree with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) karşıt görüşlere sahip olmak
disagree with (someone or something) v. (birine/bir şeye) katılmamak
disagree with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) çekişmek
disagree with (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) uyuşmamak
disagree with (someone) v. (birine) iyi gelmemek
disagree with (someone) v. (birini) fiziksel olarak olumsuz etkilemek/rahatsız etmek
Phrases
neither agree nor disagree expr. ne katılıyorum ne katılmıyorum
Idioms
agree to disagree v. aynı görüşte/fikirde olmamayı olgunca karşılamak
agree to disagree v. aynı görüşte olmamayı kabullenip tartışmayı bitirmek
beg to disagree with somebody v. aynı fikirde olmamak
beg to disagree with somebody v. aynı görüşte olmamak
disagree with someone v. midesine kötü gelmek
disagree with someone v. (yemek/gıda ürünü) arası iyi olmamak
agree to disagree v. uzlaşamamayı kabullenmek
Speaking
I beg to disagree expr. maalesef aynı görüşte değilim
I disagree with you expr. seninle aynı fikirde değilim
Politics
agree to disagree v. anlaşamadıkları konusunda uzlaşmak
Technical
disagree light n. uyumsuzluk lambası
Computer
I disagree expr. kabul etmiyorum