disagreement - Turkish English Dictionary

disagreement

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "disagreement" in Turkish English Dictionary : 28 result(s)

English Turkish
Common Usage
disagreement n. anlaşmazlık
I do not believe that there is any real disagreement between us on this.
Bu konuda aramızda gerçek bir anlaşmazlık olduğuna inanmıyorum.

More Sentences
General
disagreement n. ihtilaf
They seem to be having a disagreement.
Bir ihtilaf yaşıyor gibi görünüyorlar.

More Sentences
disagreement n. anlaşmazlık
Fourthly, let me say something about the disagreement on secondary purposes.
Dördüncü olarak, ikincil amaçlar konusundaki anlaşmazlık hakkında bir şeyler söylememe izin verin.

More Sentences
disagreement n. görüş ayrılığı
I am sorry that we are in disagreement on this very fundamental point.
Bu çok temel noktada görüş ayrılığı içinde olduğumuz için üzgünüm.

More Sentences
Trade/Economic
disagreement n. anlaşmazlık
Now there is once again great disagreement about the way in which we should tackle liability.
Sorumluluğun nasıl ele alınması gerektiği konusunda yine büyük bir anlaşmazlık var.

More Sentences
Law
disagreement n. anlaşmazlık
Obviously there is, and may continue to be, disagreement.
Belli ki anlaşmazlıklar var ve olmaya da devam edebilir.

More Sentences
General
disagreement n. çatışma
disagreement n. uzlaşmazlık
disagreement n. ayrılık
disagreement n. tartışma
disagreement n. mübayenet
disagreement n. münakaşa
disagreement n. uyuşmazlık
disagreement n. münazaa
disagreement n. bozuşma
disagreement n. aykırılık
disagreement n. çekişme
disagreement n. anlaşmazlık hali
disagreement n. farklılık
disagreement n. uyumsuzluk
disagreement n. eşitsizlik
disagreement n. uyuşmazlık
disagreement n. uygunsuzluk
disagreement n. fikir ayrılığı
Trade/Economic
disagreement n. ihtilaf
disagreement n. uyuşmazlık
Technical
disagreement n. uyumsuzluk
Ottoman Turkish
disagreement n. tearuz

Meanings of "disagreement" with other terms in English Turkish Dictionary : 20 result(s)

English Turkish
General
have a disagreement v. bir anlaşmazlık yaşamak
We had a disagreement.
Bir anlaşmazlık yaşadık.

More Sentences
social disagreement n. sosyal ihtilaf
social disagreement n. sosyal uyuşmazlık
major disagreement n. en temel anlaşmazlık
unresolvable disagreement n. çözülemeyen anlaşmazlık
disagreement arising n. anlaşmazlık doğması
labor dispute-disagreement n. iş uyuşmazlığı
conflict-disagreement-dispute between generations n. nesiller arası ihtilaf
disagreement arising from n. -den kaynaklanan anlaşmazlık
labor dispute-disagreement n. toplu iş uyuşmazlığı
organizational disagreement-conflict n. örgüt çatışması
organizational disagreement-conflict n. örgütsel uyuşmazlık
be in disagreement v. anlaşmazlık içinde olmak
Phrases
in case of disagreement expr. anlaşmazlık halinde
in disagreement expr. anlaşmazlıkta
Speaking
there seems to be a disagreement expr. bir anlaşmazlık/uyuşmazlık varmış gibi görünüyor
there seems to be a disagreement expr. bir anlaşmazlık/uyuşmazlık var gibi görünüyor
Politics
regional disagreement n. bölgesel anlaşmazlık
Social Sciences
settling disagreement n. yerleşmiş bir uyuşmazlık/anlaşmazlık hali
Linguistics
subject-verb disagreement n. özne-yüklem uyumsuzluğu