disparate - Turkish English Dictionary

disparate

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "disparate" in Turkish English Dictionary : 18 result(s)

English Turkish
General
disparate adj. farklı
Unfortunately, the procedure used in the Member States is too disparate and too unclear.
Ne yazık ki, Üye Devletlerde kullanılan prosedür çok farklı ve çok belirsiz.

More Sentences
disparate n. bambaşka şeyler
disparate n. benzeşmeyen şeyler
disparate adj. tamamen farklı
disparate adj. bambaşka
disparate adj. apayrı
disparate adj. nispetsiz
disparate adj. benzeşmeyen
disparate adj. hiç benzemeyen
disparate adj. kıyaslanamaz
disparate adj. belirli bir ortak bağıntısı bulunmayan (önermeler)
disparate adj. çok genel unsurlarla bağlı (önermeler)
disparate adj. aşırı evrensel ilişkilerle bağlı (önermeler)
Technical
disparate adj. eşit olmayan
Medical
disparate adj. her bir gözün retinasında farklı noktaları belirten
disparate adj. her bir gözün retinasında farklı noktaları uyaran
Social Sciences
disparate adj. partnerler arasında eşitsizlik olan (poligami)
disparate adj. partnerler arasında eşitsizlik olan (poliandri)

Meanings of "disparate" with other terms in English Turkish Dictionary : 2 result(s)

English Turkish
Trade/Economic
disparate impact n. farklı gruplara eşit şekilde davranıldığı görüntüsü veren tarafsız uygulamaların, gerçekte bir grubu diğerine karşı kayıran veya diğer gruba nazaran mağdur eden etkiler doğurması ve bu olumsuz etkilerin işletme gerekleri ile açıklanamaması
disparate impact n. farklı etki