English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | do a favor v. | iyilik yapmak | ||
A friend is always ready to do a favor. Bir arkadaş her zaman iyilik yapmaya hazırdır. More Sentences |
||||
General | do a favor v. | bir iyilik yapmak | ||
You did a favor for me when you said this. Bunu söylediğinde bana bir iyilik yaptın. More Sentences |
||||
General | do a favor v. | iyilik etmek | ||
General | do a favor v. | insanlık yapmak | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | do a favor v. | güzellik yapmak |