English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | dragging adj. | sıkıcı | ||
Don't be such a drag. Bu kadar sıkıcı olma. More Sentences |
||||
Informatics | ||||
Informatics | dragging v. | sürüklemek | ||
I'm sorry for dragging you out of bed so early in the morning. Sabahleyin seni bu kadar erken yataktan dışarıya sürüklediğim için üzgünüm. More Sentences |
||||
General | ||||
General | dragging adj. | sürüklerken kullanılan | ||
General | dragging adj. | çekerken kullanılan | ||
General | dragging adj. | (dip) tararken kullanılan | ||
General | dragging adj. | fenalık bastıracak kadar uyuşuk | ||
General | dragging adj. | ayak sürüyen | ||
General | dragging adj. | oyalandıkça oyalanan | ||
General | dragging adj. | yavaş ilerleyen | ||
General | dragging adj. | sürüncemeli | ||
General | dragging adj. | yorucu | ||
Technical | ||||
Technical | dragging n. | kabartma | ||
Technical | dragging n. | tırmıklama | ||
Computer | ||||
Computer | dragging n. | sürükleme | ||
Informatics | ||||
Informatics | dragging v. | çekmek | ||
Automotive | ||||
Automotive | dragging n. | sürükleme | ||
Automotive | dragging n. | sürtünme | ||
Art | ||||
Art | dragging n. | mermer veya damar etkisi yaratan bir boyama tekniği |