Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | eşyalarını toplamak | pack v. | ||
They gave me 3 days to pack my bags. Eşyalarımı toplamam için bana 3 gün verdiler. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Phrasals | eşyalarını toplamak | pick up v. | ||
Tom helped Mary pick up her stuff. Tom, Mary'nin eşyalarını toplamasına yardım etti. More Sentences |
||||
Colloquial | ||||
Colloquial | eşyalarını toplamak | pack one’s stuff v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | eşyalarını toplamak | get (one's) stuff together v. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | eşyalarını toplamak (kovulmak) | clear (one's) desk v. |