entitle

Meanings of "entitle" in Turkish English Dictionary : 21 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	entitle v.	hak vermek
The right of freedom of expression entitles companies to display their wares on the Internet. İfade özgürlüğü hakkı, şirketlere mallarını internette sergileme hakkı verir. More Sentences
Law
2	Law	entitle v.	hak kazanmak
That would entitle 5-6 ha holdings to the full compensation payment. Bu da 5-6 hektarlık arazinin tam tazminat ödemesine hak kazanmasını sağlayacaktır. More Sentences
Common Usage
3	Common Usage	entitle v.	isimlendirmek
General
4	General	entitle v.	hak kazandırmak
5	General	entitle v.	hak etmek
6	General	entitle v.	adlandırmak
7	General	entitle v.	hak tanımak
8	General	entitle v.	başlık koymak
9	General	entitle v.	isimlendirmek
10	General	entitle v.	yetki vermek
11	General	entitle v.	ünvan vermek
12	General	entitle v.	isim vermek
13	General	entitle v.	hak ve yetki vermek
14	General	entitle v.	ad koymak
15	General	entitle v.	ad vermek
16	General	entitle v.	yetkili kılmak
17	General	entitle v.	ad takmak
18	General	entitle v.	lakap koymak
19	General	entitle v.	unvan vermek
20	General	entitle v.	unvanla onurlandırmak
Military
21	Military	entitle v.	yetki vermek

Meanings of "entitle" with other terms in English Turkish Dictionary : 13 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	entitle someone to the state pension v.	emekli maaşı bağlamak
Phrasals
2	Phrasals	entitle (one) to (do something) v.	birinin bir şeyi yapmasına izin vermek
3	Phrasals	entitle (one) to (do something) v.	birine bir yetki vermek
4	Phrasals	entitle (one) to (do something) v.	birini yetkilendirmek
5	Phrasals	entitle someone to do something v.	birine bir şey yapma hakkını vermek
6	Phrasals	entitle someone to do something v.	birinin bir şeyi yapmasına olanak tanımak
7	Phrasals	entitle someone to do something v.	birine geçiş izni vermek/tanımak
Idioms
8	Idioms	entitle to do v.	yapmasına yetki vermek
9	Idioms	entitle to do v.	yapmasına izin vermek
10	Idioms	entitle to do v.	yapması için yetkilendirmek
11	Idioms	entitle to do v.	yapma hakkını vermek
12	Idioms	entitle to do v.	yapma izni vermek
13	Idioms	entitle to do v.	yapmasına olanak tanımak