etkili olmak - Turkish English Dictionary

etkili olmak

Meanings of "etkili olmak" in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

Turkish English
General
etkili olmak be effective v.
I think Tom is effective.
Tom'un etkili olduğunu düşünüyorum.

More Sentences
etkili olmak take v.
Our citizens expect the right results and solutions; we have to be able to take decisions and be effective.
Vatandaşlarımız doğru sonuçlar ve çözümler bekliyor; karar alabilmeli ve etkili olabilmeliyiz.

More Sentences
etkili olmak work v.
Now the effort to be instrumental in a peace process by engaging in a deliberate dialogue seems to be working.
Şimdi bilinçli bir diyaloga girerek barış sürecinde etkili olma çabası işe yarıyor gibi görünüyor.

More Sentences
etkili olmak become effective v.
Consumer protection associations need to be further strengthened to become effective.
Tüketici koruma örgütleri de, etkili olmaları için daha fazla güçlendirilmelidir.

More Sentences
etkili olmak take effect v.
How quickly will it be possible, however, for the work on simplification to take effect?
Bununla birlikte, sadeleştirme çalışmalarının etkili olması ne kadar çabuk mümkün olacaktır?

More Sentences
etkili olmak be efficient v.
I think I was efficient.
Sanırım etkili oldum.

More Sentences
etkili olmak impact v.
Travel advice has had an impact on air travel and tourism in Asia.
Seyahat tavsiyeleri Asya'da hava yolculuğu ve turizm üzerinde etkili olmuştur.

More Sentences
etkili olmak come into play v.
etkili olmak have influence v.
etkili olmak influence v.
etkili olmak apply v.
etkili olmak be influential v.
etkili olmak tell v.
etkili olmak exert an influence on v.
etkili olmak exert an influence over v.
etkili olmak make v.
etkili olmak inflect v.
Phrasals
etkili olmak go over v.
Colloquial
etkili olmak play v.
Idioms
etkili olmak carry weight v.
Technical
etkili olmak prevail v.
Slang
etkili olmak kick ass v.
etkili olmak kick butt v.

Meanings of "etkili olmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 39 result(s)

Turkish English
General
çok etkili olmak be very effective v.
They won't be very effective.
Çok etkili olmayacaklar.

More Sentences
cevabı beklenmeyen ve etkili olmak için sorulan soru rhetorical question n.
etkili bir görünüme sahip olmak have a powerful complexion v.
etkili bir görünüme sahip olmak have an influential complexion v.
etkili bir görünüme sahip olmak have a penetrative appearance v.
etkili bir görünüme sahip olmak have an outward appearance v.
etkili bir görünüme sahip olmak have an impressive appearance v.
etkili bir görünüme sahip olmak have an attractive view v.
etkili bir görünüme sahip olmak have a penetrative view v.
etkili bir görünüme sahip olmak have an attractive appearance v.
üzerinde etkili olmak have an impact upon v.
üzerinde etkili olmak have an effect upon v.
üzerinde etkili olmak be influence on v.
üzerinde etkili olmak have an effect on v.
üzerinde etkili olmak have influence over v.
üzerinde etkili olmak have an impact on v.
bir dereceye kadar etkili olmak carry weight v.
aşırı etkili olmak overact [obsolete] v.
Phrasals
(birine/bir şeye) karşı etkili olmak work against (someone or something) v.
(bir şeyde) etkili olmak work for (something) v.
(bir şey) için/üzerinde etkili olmak work for (something) v.
(biri/bir şey) üzerinde etkili olmak work on (someone or something) v.
(bir şey) üzerinde etkili olmak work on (something) v.
Idioms
(başka şeyler) etkili olmak/dahil olmak put (something) into play v.
(başka şeyler) etkili olmak/dahil olmak bring something into play v.
(başka şeyler) etkili olmak/dahil olmak call something into play v.
(başka şeyler) etkili olmak/dahil olmak put something into play v.
çok etkili olmak work a treat v.
karşısında etkili olmak avail against v.
(biri) için etkili bir unsur olmak weigh heavily with (one) v.
etkili/etkileyici olmak ring the bell v.
çok etkili olmak kick like a mule v.
çok etkili olmak kick like a steer v.
(bir şeydeki) en etkili kişi (olmak) (be) the uncrowned king/queen (of something) v.
(biri/bir şey) için etkili olmak carry weight with (someone or something) v.
biri/bir şey üzerinde etkili olmak have an impact on someone or something v.
(biri/bir şey) üzerinde etkili olmak have an effect on (someone or something) v.
Medical
(madde) tahriş giderici olarak etkili olmak draw v.
Chemistry
balon balığı, semender ve yengeç dahil olmak üzere bazı hayvanlarda bulunan etkili bir nörotoksin tetrodotoxin n.