explain - Turkish English Dictionary

explain

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "explain" in Turkish English Dictionary : 17 result(s)

English Turkish
Common Usage
explain v. açıklamak
You will therefore need to carefully explain what it is all about.
Bu nedenle programın neyle ilgili olduğunu dikkatlice açıklamanız gerekecek.

More Sentences
explain v. izah etmek
Such power must at all times be rigorously justified and clearly explained.
Bu tür yetkiler her zaman titizlikle gerekçelendirilmeli ve açıkça izah edilmelidir.

More Sentences
explain v. anlatmak
It would be difficult to explain this to the citizens and to consumers.
Bunu vatandaşlara ve tüketicilere anlatmak zor olacaktır.

More Sentences
General
explain v. açıklama yapmak
Tom felt the need to explain.
Tom açıklama yapma ihtiyacı hissetti.

More Sentences
explain v. izah etmek
Such power must at all times be rigorously justified and clearly explained.
Bu tür yetkiler her zaman titizlikle gerekçelendirilmeli ve açıkça izah edilmelidir.

More Sentences
explain v. açıklamak
You will therefore need to carefully explain what it is all about.
Bu nedenle programın neyle ilgili olduğunu dikkatlice açıklamanız gerekecek.

More Sentences
Trade/Economic
explain v. açıklamak
You will therefore need to carefully explain what it is all about.
Bu nedenle programın neyle ilgili olduğunu dikkatlice açıklamanız gerekecek.

More Sentences
General
explain v. hesap vermek
explain v. açıklamada bulunmak
explain v. aydınlatmak
explain v. izahat vermek
explain v. ifade etmek
explain v. belirtmek
explain v. izahatta bulunmak
Law
explain v. ifade etmek
explain v. izahat vermek
Computer
explain expr. açıkla

Meanings of "explain" with other terms in English Turkish Dictionary : 64 result(s)

English Turkish
General
try to explain v. açıklamaya çalışmak
I have tried to explain this idea in recital M of my report in particular.
Raporumun özellikle M bölümünde bu fikri açıklamaya çalıştım.

More Sentences
explain clearly v. açıkça anlatmak
Consequently, I think I explained clearly how our thinking is developing.
Sonuç olarak düşüncemizin nasıl geliştiğini açıkça anlattığımı düşünüyorum.

More Sentences
Phrasals
explain (someone or something) to (one) v. (birine birini/bir şeyi) anlatmak
Explain to me in detail how it happened.
Bana nasıl olduğunu detaylıca anlatın.

More Sentences
explain (someone or something) to (one) v. (birine birini/bir şeyi) açıklamak
I also wish to take this opportunity to explain to Parliament the Commission's position on this report.
Ayrıca bu vesileyle Parlamentoya Komisyonun bu rapora ilişkin tutumunu açıklamak istiyorum.

More Sentences
Colloquial
explain yourself v. kendini açıklamak
Explain yourself.
Kendini açıkla.

More Sentences
Speaking
let me explain expr. açıklamama izin verin
Let me explain what I mean by that remark.
Bu sözle ne demek istediğimi açıklamama izin verin.

More Sentences
i can explain expr. açıklayabilirim
This is the only way I can explain their decision.
Kararlarını ancak bu şekilde açıklayabilirim.

More Sentences
Technical
try to explain v. açıklamaya çalışmak
I have tried to explain this idea in recital M of my report in particular.
Raporumun özellikle M bölümünde bu fikri açıklamaya çalıştım.

More Sentences
try to explain v. anlatmaya çalışmak
I had a few problems at home, trying to explain this open coordination to the Austrian public.
Bu açık koordinasyonu Avusturya kamuoyuna anlatmaya çalışırken evde bazı sorunlar yaşadım.

More Sentences
General
have difficulty to explain v. anlatamamak
explain away v. örtbas etmek
explain the meaning v. anlamlandırmak
try to explain away a matter v. ağız yapmak
explain oneself v. kendisinin ne demek istediğini anlatmak
explain oneself v. meramını anlatmak
explain oneself v. kendisinin niye öyle davrandığını anlatmak
explain in details v. ayrıntılarıyla açıklamak
explain the meaning of his tattoo v. dövmesinin anlamını açıklamak
re-explain v. yeniden açıklamak
re-explain v. yeniden izah etmek
re-explain v. yeniden ifade etmek
re-explain v. yeniden belirtmek
Phrasals
explain away v. açıklayarak önemini azaltmak
explain away v. konuyu savuşturmak
explain someone or something to someone v. birine birini/bir şeyi anlatmak
explain someone or something to someone v. birine birini/bir şeyi açıklamak
explain something away v. bir şeyi örtbas etmek
explain something away v. bir konuyu savuşturmak
explain something away v. mantıklı açıklamalarla kuşkuları dağıtmak
explain to v. -e anlatmak
explain to v. -e açıklamak
Colloquial
explain yourself v. davranışının nedenini açıklamak
explain yourself v. söylediği şeyi açmak
explain yourself v. ne demek istediğini açıklamak
explain yourself v. ne kast ettiğini açıklamak
eli5 (explain like I'm 5) expr. beş yaşındaymışım gibi açıkla
eli5 (explain like i'm 5) abrev. mala anlatır gibi açıkla
Idioms
explain at great length v. ayrıntılarıyla açıklamak
explain away v. endişelerini gidermek
explain away v. mantıklı açıklamalarla kuşkuları dağıtmak
explain away v. makul açıklamalar getirmek
explain at great length v. uzun uzun açıklamak
Speaking
I'm trying to explain expr. açıklamaya çalışıyorum
what I try to explain expr. anlatmak istediğim
I cannot explain the difference expr. aradaki farkı açıklayamam
it's hard to explain expr. açıklamak zor
you don't have to explain expr. açıklamak zorunda değilsin
allow me to explain expr. açıklamama izin verin
there isn't any time to explain expr. açıklayacak zaman yok
it's hard to explain expr. bunu açıklamak zor
I can explain this expr. bunu açıklayabilirim
I'd rather not explain on the phone expr. bunu telefonda söylememeyi tercih ederim
I can't explain it to you expr. bunu sana açıklayamam
how do you explain that? expr. bunu nasıl açıklıyorsun?
can you explain that? expr. bunu açıklayabilir misin?
I'll explain everything expr. her şeyi açıklayacağım
I can explain everything expr. her şeyi açıklayabilirim
let me explain expr. izin ver açıklayayım
let me explain what i mean expr. izin verirseniz ne demek istediğimi açıklayayım
can you explain why? expr. nedenini açıklar mısın?
explain like I'm dumb expr. mala anlatır gibi açıkla
Trade/Economic
comply or explain n. uy veya açıkla
invitation to explain n. izaha davet
Computer
explain rule expr. kuralı açıkla