eyebrow - Turkish English Dictionary

eyebrow

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "eyebrow" in Turkish English Dictionary : 7 result(s)

English Turkish
General
eyebrow n. kaş
Tom has a pierced eyebrow.
Tom'un delinmiş bir kaşı var.

More Sentences
eyebrow n. dar ve düz bir organ
Technical
eyebrow n. pencere pervazı
Mechanic
eyebrow n. iplik artığı
Construction
eyebrow n. boğa gözü
eyebrow n. üstteki kısmı kavisli olan küçük bir çatı penceresi türü
Marine
eyebrow n. lomboz çıkıntısı

Meanings of "eyebrow" with other terms in English Turkish Dictionary : 30 result(s)

English Turkish
Colloquial
right eyebrow n. sağ kaş
Fadil shot Layla through the right eyebrow.
Fadıl Leyla'yı sağ kaşından vurdu.

More Sentences
Idioms
raise an eyebrow v. onaylamamak
He showed his disapproval by raising an eyebrow.
Kaşını kaldırarak onaylamadığını gösterdi.

More Sentences
General
eyebrow plucking n. kaş aldırma
eyebrow pencil n. kaş kalemi
single eyebrow n. tek kaş
eyebrow threading n. iple kaş alma
eyebrow threading n. iple kaş aldırma
thick eyebrow n. kalın kaş
thin eyebrow n. ince kaş
eyebrow powder n. kaş farı
pluck eyebrow v. kaş almak
have one's eyebrow plucked v. kaşlarını aldırmak
pluck one's eyebrow v. kaşlarını almak
Colloquial
left eyebrow n. sol kaş
Idioms
raise an eyebrow v. şüpheye düşmek
raise an eyebrow v. onaylamamaya yol açmak
raise an eyebrow v. şaşkınlıktan gözleri faltaşı gibi açılmak
raise an eyebrow v. şaşırmak
raise an eyebrow v. tasvip etmemek
raise an eyebrow v. tepki göstermek
raise an eyebrow v. ayıplamak
raise an eyebrow v. kınamak
down to a gnat 's eyebrow expr. en ince ayrıntısına kadar
down to a gnat 's eyebrow expr. en küçük detayına kadar
down to a gnat's eyebrow expr. en ufak ayrıntısına kadar
down to a gnat 's eyebrow expr. tüm ayrıntılarıyla
Furniture
eyebrow hood n. kaş tipi davlumbaz
Automotive
headlight eyebrow n. far kaşı
Medical
eyebrow bone n. kaş kemiği
Geography
monkey's eyebrow n. kentucky eyaletinde şehir