Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | faydalı olmak | be helpful v. | ||
Do you think what I did was helpful? Yaptığımın faydalı olduğunu düşünüyor musun? More Sentences |
||||
General | faydalı olmak | be beneficial v. | ||
That would be beneficial to us. Bu bizim için faydalı olacaktır. More Sentences |
||||
General | faydalı olmak | benefit v. | ||
In the long term, this will also be of benefit to their own personnel policy. Uzun vadede bu durum kendi personel politikaları için de faydalı olacaktır. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Phrasals | faydalı olmak | pay off v. | ||
Efforts do not always pay off. Çabalar her zaman faydalı olmaz. More Sentences |
||||
General | ||||
General | faydalı olmak | avail v. | ||
General | faydalı olmak | enure v. | ||
General | faydalı olmak | inure v. | ||
General | faydalı olmak | prevail [obsolete] v. | ||
General | faydalı olmak | skill v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | faydalı olmak | stand in hand v. | ||
Idioms | faydalı olmak | come in useful v. | ||
Idioms | faydalı olmak | do good v. | ||
Idioms | faydalı olmak | be a sport v. |
Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | -e faydalı olmak | be beneficial to v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | birine/bir şeye yararlı/faydalı olmak | credit to someone or something v. | ||
Phrasals | faydalı/değerli olmak | amount to something v. | ||
Phrasals | faydalı/değerli olmak | amount to something v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | kullanışlı/faydalı yönleri olmak | have one's uses v. | ||
Idioms | (ileride) faydalı olmak | come in handy v. | ||
Idioms | (ileride) faydalı olmak | come in useful v. | ||
Idioms | yararlı/faydalı olmak | be good news v. | ||
Idioms | (biri/bir şey) için faydalı/yararlı olmak | be good news (for somebody/something) v. | ||
Idioms | kullanışlı/faydalı yönleri olmak | have (someone's or something's) uses v. | ||
Idioms | kullanışlı/faydalı yönleri olmak | have its uses v. | ||
Idioms | çok faydalı olmak | stand in good stead v. |