| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | freedom of information n. | haber alma özgürlüğü | ||
|
Severe restrictions on freedom of expression and freedom of information persist. İfade ve haber alma özgürlüğü üzerindeki ciddi kısıtlamalar devam etmektedir. More Sentences |
||||
| General | freedom of information n. | bilgi edinme özgürlüğü | ||
|
I also think that the right to freedom of information is meant to matter to us. Ayrıca bilgi edinme özgürlüğü hakkının bizim için önemli olması gerektiğini düşünüyorum. More Sentences |
||||
| General | freedom of information n. | haberleşme özgürlüğü | ||
| Politics | ||||
| Politics | freedom of information n. | bilgi edinme özgürlüğü | ||
| English | Turkish | |
|---|---|---|
| Law | ||
| Law | freedom of information act n. | bilgiye erişim özgürlüğü yasası |
| Law | freedom of obtainment of information n. | haber alma hürriyeti |
| Law | foia (freedom of information act) abrev. | bilgiye erişim özgürlüğü yasası |
| Politics | ||
| Politics | foi (freedom of information) abrev. | haberleşme özgürlüğü |
| Politics | foi (freedom of information) abrev. | haber alma özgürlüğü |
| Politics | foi (freedom of information) abrev. | bilgi edinme özgürlüğü |
