göz almak - Turkish English Dictionary

göz almak

Meanings of "göz almak" in English Turkish Dictionary : 4 result(s)

Turkish English
General
göz almak blind v.
göz almak dazzle v.
göz almak solicit v.
Phrasals
göz almak scream at (someone) v.

Meanings of "göz almak" with other terms in English Turkish Dictionary : 42 result(s)

Turkish English
General
göz önüne almak see v.
Seeing that he is angry, there must be some misunderstanding.
Onun kızgın olduğu göz önüne alınınca, bir yanlış anlama olmalı.

More Sentences
göz önüne almak consider v.
If we consider the situation today, it has completely changed.
Bugünkü durumu göz önüne alırsak, tamamen değişmiştir.

More Sentences
göz önüne almak regard v.
This is totally unacceptable considering the problems regarding BSE in France.
Fransa'da BSE ile ilgili sorunlar göz önüne alındığında bu kesinlikle kabul edilemez.

More Sentences
göz önüne almak take into account v.
We must take into account the fact that she is old.
Yaşlandığını göz önüne almamız gerekir.

More Sentences
göz hapsine almak watch v.
yeniden göz önüne almak reevaluate v.
göz önüne almak allow v.
göz önüne almak make allowances for v.
göz önüne almak take cognizance of v.
göz önüne almak keep in view v.
göz hapsine almak watch closely v.
göz önüne almak look at v.
istekleri göz önüne almak consider the requests v.
yeniden göz önüne almak re-evaluate v.
göz önüne almak advew [obsolete] v.
göz önüne almak make account of v.
göz önüne almak balance v.
göz önüne almak mark v.
Phrasals
göz önüne almak factor in v.
(birini) göz altına almak take from (someone or something) v.
göz altına almak take away v.
(birini/bir şeyi) göz hapsine almak lock on (to) (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) göz önüne almak/göz önünde bulundurmak look at (someone or something) v.
(bir şeyle) göz almak/göze çarpmak scream with (something) v.
göz önünden almak/saklamak/kaldırmak thrust out of (something or some place) v.
Idioms
göz hapsine almak keep close tabs on (someone or something) v.
geleceği göz önüne/dikkate almak take the long view v.
geleceği göz önüne/dikkate almak take the longer view v.
göz hapsine almak keep tabs on v.
göze göz dişe diş intikam almak take an eye for an eye v.
tüm olasılıkları göz önünde bulundurmak/düşünmek/ele almak cover all the bases [us] v.
tüm olasılıkları göz önünde bulundurmak/düşünmek/ele almak cover one's bases [us] v.
(birini/bir şeyi) göz hapsine almak keep tabs on (someone or something) v.
(birini/bir şeyi) göz önüne almak take (someone or something) into account v.
(birini/bir şeyi) göz önüne almak take (someone or something) into account v.
(birini/bir şeyi) göz önüne almak take into account (someone or something) v.
bir şeyi göz önüne almak take something into account v.
bir şeyi göz önüne almak take account of something v.
Slang
göz altına almak run in v.
göz altına almak run someone in v.
göz hapsine almak finger v.
(öğrenciyi) göz hapsine almak screw [dated] [us] v.