göze çarpan

Meanings of "göze çarpan" in English Turkish Dictionary : 59 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	göze çarpan	salient adj.
I do not intend to read it out here in its entirety, but I would like to emphasise the salient points. Burada tamamını okumak niyetinde değilim ancak göze çarpan noktaları vurgulamak istiyorum. More Sentences
General
2	General	göze çarpan	visible adj.
And this is a high profile, very visible space. Burası da itibarlı ve çok göze çarpan bir yer. More Sentences
3	General	göze çarpan	conspicuous adj.
The experiment was a conspicuous failure. Deney göze çarpan bir başarısızlıktı. More Sentences
4	General	göze çarpan	marked adj.
Today is marked by a good sense of community and by confidence in Europe's future. Bugün iyi bir birliktelik duygusu ve Avrupa'nın geleceğine duyulan güven göze çarpmaktadır. More Sentences
5	General	göze çarpan	prominent adj.
Our new shop is in a prominent position on the main road. Yeni mağazamız ana yol üzerinde göze çarpan bir konumdadır. More Sentences
Trade/Economic
6	Trade/Economic	göze çarpan	marked adj.
Today is marked by a good sense of community and by confidence in Europe's future. Bugün iyi bir birliktelik duygusu ve Avrupa'nın geleceğine duyulan güven göze çarpmaktadır. More Sentences
Politics
7	Politics	göze çarpan	prominent adj.
Our new shop is in a prominent position on the main road. Yeni mağazamız ana yol üzerinde göze çarpan bir konumdadır. More Sentences
Chemistry
8	Chemistry	göze çarpan	salient adj.
I do not intend to read it out here in its entirety, but I would like to emphasise the salient points. Burada tamamını okumak niyetinde değilim ancak göze çarpan noktaları vurgulamak istiyorum. More Sentences
Common Usage
9	Common Usage	göze çarpan	outstanding adj.
10	Common Usage	göze çarpan	remarkable adj.
11	Common Usage	göze çarpan	notable adj.
General
12	General	göze çarpan	emphatic adj.
13	General	göze çarpan	apparent adj.
14	General	göze çarpan	noticeable adj.
15	General	göze çarpan	crying adj.
16	General	göze çarpan	flashy adj.
17	General	göze çarpan	sharp adj.
18	General	göze çarpan	broad adj.
19	General	göze çarpan	signal adj.
20	General	göze çarpan	demonstrative adj.
21	General	göze çarpan	arresting adj.
22	General	göze çarpan	staring adj.
23	General	göze çarpan	bold adj.
24	General	göze çarpan	ostensible adj.
25	General	göze çarpan	striking adj.
26	General	göze çarpan	especial adj.
27	General	göze çarpan	pronounced adj.
28	General	göze çarpan	grabby adj.
29	General	göze çarpan	kenspeckle adj.
30	General	göze çarpan	raging adj.
31	General	göze çarpan	thick adj.
32	General	göze çarpan	eminent adj.
33	General	göze çarpan	unsubtle adj.
34	General	göze çarpan	up-front adj.
35	General	göze çarpan	extant adj.
36	General	göze çarpan	major-league adj.
37	General	göze çarpan	blinding adj.
38	General	göze çarpan	handsome adj.
39	General	göze çarpan	hot adj.
40	General	göze çarpan	loud adj.
41	General	göze çarpan	gifted adj.
42	General	göze çarpan	insistent adj.
43	General	göze çarpan	distinct [obsolete] adj.
44	General	göze çarpan	distingué adj.
45	General	göze çarpan	distinguishable [obsolete] adj.
46	General	göze çarpan	saliant adj.
47	General	göze çarpan	fine adj.
48	General	göze çarpan	fleshy adj.
49	General	göze çarpan	precise adj.
50	General	göze çarpan	precisive adj.
51	General	göze çarpan	premiere adj.
52	General	göze çarpan	seemly adj.
53	General	göze çarpan	sightly [obsolete] adj.
54	General	göze çarpan	spotted adj.
55	General	göze çarpan	standout adj.
56	General	göze çarpan	saliently adv.
Colloquial
57	Colloquial	göze çarpan	stand-out adj.
58	Colloquial	göze çarpan	shiny adj.
Slang
59	Slang	göze çarpan	hellacious adj.

Meanings of "göze çarpan" with other terms in English Turkish Dictionary : 68 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	üstünlüğünden dolayı göze çarpan	standout n.
2	General	göze çarpan özellik	striking feature n.
3	General	göze çarpan şey	prominence n.
4	General	bir şeyin göze çarpan tarafı	feature n.
5	General	göze çarpan olma	markedness n.
6	General	göze çarpan bir yer	a prominent place n.
7	General	göze çarpan yüksek tepe	beacon [uk] n.
8	General	göze çarpan duruş	high-profile n.
9	General	göze çarpan iyi tutum	high-profile n.
10	General	belirli alanda göze çarpan veya baskın kimse	light n.
11	General	yarığa dik açıda olan ve yarıktan daha az göze çarpan kaya yarılma yönü	grain n.
12	General	göze çarpan özellik	salience n.
13	General	göze çarpan özellik	saliency n.
14	General	göze çarpan görüntü	firework n.
15	General	göze çarpan görüntü	fireworks n.
16	General	göze çarpan konum	foreground n.
17	General	göze çarpan unsur	show-stopper n.
18	General	göze çarpan kimse	snifter [australia] n.
19	General	göze çarpan kimse	sockdolager n.
20	General	göze çarpan kimse	socdolager n.
21	General	göze çarpan kimse	sockdologer n.
22	General	göze çarpan kimse	sogdologer n.
23	General	göze çarpan kimse	sogdolager n.
24	General	göze çarpan kimse	sogdoliger n.
25	General	göze çarpan örnek	beauty n.
26	General	göze çarpan şey	snorter n.
27	General	göze çarpan kimse	stickout n.
28	General	yüzün göze çarpan kısımları	feature n.
29	General	kaplamak (göze çarpan bir şeyle)	blazon v.
30	General	ilan etmek (göze çarpan bir şekilde)	blazon v.
31	General	donatmak (göze çarpan bir şeyle)	blazon v.
32	General	göze çarpan özelliği olmak	feature v.
33	General	(göze çarpan bir özellik olarak) içermek	feature v.
34	General	-in göze çarpan özelliği olmak	feature v.
35	General	(bir şeyin) içinde en göze çarpan olmak	highlight v.
36	General	aşırı davranışlarından dolayı göze çarpan	flamboyant adj.
37	General	çok göze çarpan	glaring adj.
38	General	göze çarpan (renk)	flamboyant adj.
39	General	en göze çarpan	sharpest adj.
40	General	aşırı davranışlarından dolayı göze çarpan (kimse)	glitzy adj.
41	General	asaletiyle göze çarpan	nobilitate adj.
42	General	kolyesi ile göze çarpan	necklaced adj.
43	General	zor göze çarpan	underlying adj.
44	General	öfkeliliği ile göze çarpan	mad–brained adj.
45	General	makyajı ile göze çarpan	made up adj.
46	General	bermuda arma ile göze çarpan	marconi adj.
47	General	ne kadar göze çarpan	what adj.
48	General	göze çarpan (aksesuar)	statement adj.
Phrasals
49	Phrasals	göze çarpan bir özelliği olmak	go in for v.
Colloquial
50	Colloquial	göze çarpan kimse	stand-out n.
51	Colloquial	göze çarpan çorap deliği	potato [uk] n.
52	Colloquial	göze çarpan şey	shiny n.
Idioms
53	Idioms	büyük ve göze çarpan	big and bold adj.
54	Idioms	göze çarpan herhangi bir şey (yok)	not anything to boast about expr.
Speaking
55	Speaking	göze çarpan bir yere koy	put it in a prominent place n.
Media
56	Media	göze çarpan fotoğraf	feature n.
Advertising
57	Advertising	göze çarpan ve şık yazı tipleri veya grafikler kullanılarak dikkat çekmesi amaçlanan reklam	display advertisement n.
Lighting
58	Lighting	göze çarpan ışık	pharos n.
Psychology
59	Psychology	bir rüyanın göze çarpan unsurlarına ait	manifest adj.
60	Psychology	bir rüyanın göze çarpan unsurları ile ilişkili	manifest adj.
Marine Biology
61	Marine Biology	meksika körfezi'nde yaşayan, dil kökündeki parlak yeşil ve mavi renkle göze çarpan bir balık	emerald fish (gobionellus oceanicus) n.
62	Marine Biology	meksika körfezi'nde yaşayan, dil kökündeki parlak yeşil ve mavi renkle göze çarpan bir balık	esmeralda n.
Zoology
63	Zoology	göze çarpan (hayvan)	flashy adj.
Geography
64	Geography	bileme taşının göze çarpan çıkıntısı	neb n.
65	Geography	(güney afrika'da) etrafı düzlük olup göze çarpan tepe	kop n.
66	Geography	nispeten düz bir ülkede göze çarpan yükselti	hill n.
Sport
67	Sport	turnuvanın en göze çarpan oyuncusu	seeded player n.
Slang
68	Slang	üstünlüğü göze çarpan kimse	screamer n.