güzelce - Turkish English Dictionary

güzelce

Meanings of "güzelce" in English Turkish Dictionary : 14 result(s)

Turkish English
General
güzelce well adj.
Note well.
Güzelce not al.

More Sentences
güzelce beautifully adv.
She arranged the flowers beautifully.
Çiçekleri güzelce düzenlemiş.

More Sentences
güzelce nicely adv.
If you write nicely now, papa'll give you a nice horsey.
Şimdi güzelce yazarsan, baban sana şirin bir at verecek.

More Sentences
güzelce nice adv.
I went to the seaside and got a nice tan.
Deniz kenarına gittim ve güzelce bronzlaştım.

More Sentences
güzelce richly adv.
The palace was richly adorned with intricate tapestries.
Saray karmaşık duvar halılarıyla güzelce süslenmişti.

More Sentences
güzelce prettyish adj.
güzelce in style adv.
güzelce properly adv.
güzelce fairly adv.
güzelce thoroughly adv.
güzelce fair adv.
güzelce lovely [obsolete] adv.
Colloquial
güzelce but good expr.
Archaic
güzelce sheen adv.

Meanings of "güzelce" with other terms in English Turkish Dictionary : 10 result(s)

Turkish English
General
güzelce giyinmek doll up v.
güzelce sormak ask nice v.
kıyafetleri güzelce üzerine geçirmek truss a person v.
güzelce muhafaza etmek desk v.
Colloquial
her şeyi güzelce yoluna sokmak fix everything up all nice v.
Idioms
güzelce çalışmak be in a groove v.
güzelce çalışmak be in the groove v.
(bir şeyi) güzelce toparlayarak bitirmek tie (something) up in a neat little bow v.
güzelce giyinmiş (all) dressed up adj.
Slang
güzelce çalışan in the groove adj.