|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
gelişmekte olan ülkeler |
developing countries n.
|
|
Health in developing countries is, together with education, one of the six priorities for the Commission for 2002.
Gelişmekte olan ülkelerde sağlık, eğitim ile birlikte Komisyonun 2002 yılı için altı önceliğinden biridir.
More Sentences
|
2 |
General |
gelişmekte olan ülke |
developing country n.
|
|
Denmark is also a country in which people have a very special way of looking at aid to developing countries.
Danimarka aynı zamanda gelişmekte olan ülkelere yardım konusunda çok özel bir bakış açısına sahip bir ülkedir.
More Sentences
|
Trade/Economic |
|
3 |
Trade/Economic |
gelişmekte olan ülke |
developing country n.
|
|
Denmark is also a country in which people have a very special way of looking at aid to developing countries.
Danimarka aynı zamanda gelişmekte olan ülkelere yardım konusunda çok özel bir bakış açısına sahip bir ülkedir.
More Sentences
|
4 |
Trade/Economic |
gelişmekte olan ülkeler |
developing countries n.
|
|
Health in developing countries is, together with education, one of the six priorities for the Commission for 2002.
Gelişmekte olan ülkelerde sağlık, eğitim ile birlikte Komisyonun 2002 yılı için altı önceliğinden biridir.
More Sentences
|
5 |
Trade/Economic |
gelişmekte olan ülkeler |
developing countries n.
|
|
Health in developing countries is, together with education, one of the six priorities for the Commission for 2002.
Gelişmekte olan ülkelerde sağlık, eğitim ile birlikte Komisyonun 2002 yılı için altı önceliğinden biridir.
More Sentences
|
Politics |
|
6 |
Politics |
gelişmekte olan ülke |
developing country n.
|
|
Denmark is also a country in which people have a very special way of looking at aid to developing countries.
Danimarka aynı zamanda gelişmekte olan ülkelere yardım konusunda çok özel bir bakış açısına sahip bir ülkedir.
More Sentences
|
7 |
Politics |
gelişmekte olan ülkeler |
developing countries n.
|
|
Health in developing countries is, together with education, one of the six priorities for the Commission for 2002.
Gelişmekte olan ülkelerde sağlık, eğitim ile birlikte Komisyonun 2002 yılı için altı önceliğinden biridir.
More Sentences
|
Telecom |
|
8 |
Telecom |
gelişmekte olan piyasalar |
emerging markets n.
|
|
What do you think of emerging markets like Turkey?
Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalar hakkında ne düşünüyorsun?
More Sentences
|
Military |
|
9 |
Military |
gelişmekte olan ülkeler |
developing countries n.
|
|
Health in developing countries is, together with education, one of the six priorities for the Commission for 2002.
Gelişmekte olan ülkelerde sağlık, eğitim ile birlikte Komisyonun 2002 yılı için altı önceliğinden biridir.
More Sentences
|
General |
|
10 |
General |
gelişmekte olan ülke yatırımları |
developing country investments n.
|
|
11 |
General |
gelişmekte olan ülkeler |
the third world n.
|
|
|
12 |
General |
gelişmekte olan devletler |
developing countries n.
|
|
13 |
General |
gelişmekte olan büyükşehir |
burgeoning metropolitan n.
|
|
14 |
General |
afrika, asya ve latin amerika'nın gelişmekte olan ülkeleri |
third-world n.
|
|
15 |
General |
gelişmekte olan milletler |
developing nations n.
|
|
16 |
General |
gelişmekte olan karakter |
emergent n.
|
|
17 |
General |
gelişmekte olan ülke |
ldc (less-developed country) n.
|
|
18 |
General |
çok hızlı gelişmekte olan ileri teknoloji |
megatechnology n.
|
|
19 |
General |
gitgide gelişmekte olan |
ever-developing adj.
|
|
20 |
General |
gitgide gelişmekte olan |
ever-evolving adj.
|
|
21 |
General |
hızla ortaya çıkmakta/gelişmekte olan |
rapidly emerging adj.
|
|
22 |
General |
zamanın gelişmekte olan |
then-burgeoning adj.
|
|
23 |
General |
gelişmekte olan bir durumu içeren |
pregnant adj.
|
|
24 |
General |
gelişmekte olan bir şeyin bir noktası veya evresinde |
somewhere along the line adv.
|
|
Colloquial |
|
25 |
Colloquial |
(pasifik okyanusu'na kıyısı olan ülkelerde) gelişmekte olan pazar |
dragon market n.
|
|
Trade/Economic |
|
26 |
Trade/Economic |
en az gelişmekte olan ülkeler |
least developing countries n.
|
|
27 |
Trade/Economic |
gelişmekte olan ekonomi |
prospering economy n.
|
|
28 |
Trade/Economic |
gelişmekte olan ekonomi |
emerging economy n.
|
|
29 |
Trade/Economic |
gelişmekte olan piyasalar komitesi |
emerging markets committee n.
|
|
30 |
Trade/Economic |
gelişmekte olan piyasalardaki hisseler |
stocks in emerging markets n.
|
|
31 |
Trade/Economic |
gelişmekte olan ülkelerin ürettikleri 18 temel madde ile ilgili bütünleştirilmiş mallar programı |
integrated program for commodities n.
|
|
|
32 |
Trade/Economic |
gelişmekte olan ülke |
less developed country n.
|
|
33 |
Trade/Economic |
özellikle fakir veya gelişmekte olan ülkelerde maddi olanağı kısıtlı olanlara girişimler için sağlanan düşük miktarlı kredi |
microloan n.
|
|
34 |
Trade/Economic |
gelişmekte olan ülkelerde ürünü garanti edilen fiyata doğrudan üreticiden satın alarak üreticiye fayda sağlama |
fair trade n.
|
|
Politics |
|
35 |
Politics |
gelişmekte olan küçük ada devleti |
small island developing state n.
|
|
36 |
Politics |
gelişmekte olan ülkeler |
emerging countries n.
|
|
37 |
Politics |
gelişmekte olan avrupa ülkeleri |
emerging europe n.
|
|
38 |
Politics |
gelişmekte olan küçük ada ülkesi |
small island developing country n.
|
|
39 |
Politics |
gelişmekte olan ülkeler arasındaki teknik işbirliği |
technical cooperation among developing countries n.
|
|
40 |
Politics |
gelişmekte olan memleketler |
developing nations n.
|
|
41 |
Politics |
unctad gelişmekte olan hizmet sektörleri daimi komitesi |
unctad standing committee on developing services sectors n.
|
|
42 |
Politics |
unctad gelişmekte olan ülkeler arası işbirliği daimi komitesi |
unctad standing committee on economic cooperation among developing countries n.
|
|
43 |
Politics |
çevreyi koruma sözleri karşılığında gelişmekte olan ülkelerin borçlarının iptali |
debt-for-nature swap n.
|
|
Institutes |
|
44 |
Institutes |
(birleşik krallık'ta) genç gönüllüleri becerilerini kullanmaları ve öğretmeleri için gelişmekte olan ülkelere gönderen bir kuruluş |
vso (voluntary service overseas) n.
|
|
45 |
Institutes |
öğrencileri gönüllü çalışmaları için gelişmekte olan ülkelere gönderen kuruluş |
cuso (canadian university services overseas) abrev.
|
|
Technical |
|
46 |
Technical |
gelişmekte olan bir teknoloji |
an emerging technology n.
|
|
Marine |
|
47 |
Marine |
gelişmekte olan deniz |
developing sea n.
|
|
Medical |
|
48 |
Medical |
gelişmekte olan embriyonun kuyruğuna doğru olan blastoderm tabakasındaki kat |
tail flap n.
|
|
49 |
Medical |
gelişmekte olan bir embriyoda bulunan büyük blastomerlerden biri |
macromere n.
|
|
Biology |
|
50 |
Biology |
gelişmekte olan bir embriyoda bulunan küçük blastomerler |
micromere n.
|
|
51 |
Biology |
gelişmekte olan civciv embriyosundaki mikroorganizmaları modifiye etmek |
avianise v.
|
|
52 |
Biology |
gelişmekte olan civciv embriyosundaki mikroorganizmaları modifiye etmek |
avianize v.
|
|
Marine Biology |
|
53 |
Marine Biology |
gelişmekte olan balıkçılık |
developing fishery n.
|
|
Astronomy |
|
54 |
Astronomy |
gelişmekte olan gezegen |
protoplanetary n.
|
|
Botanic |
|
55 |
Botanic |
anter içindeki mikro sporlar başta olmak üzere, gelişmekte olan bazı sporları çevreleyen besleyici doku |
tapetum n.
|
|
56 |
Botanic |
gelişmekte olan ağaç |
emergent n.
|
|
Education |
|
57 |
Education |
gelişmekte olan ülkelerde siyaset |
politics in developing countries n.
|
|
Military |
|
58 |
Military |
gelişmekte olan savunma sanayi |
developing defence industry n.
|
|
Entomology |
|
59 |
Entomology |
limulusun gelişmekte olan bir türü olan 3 loblu larva |
trilobite larva n.
|
|
Slang |
|
60 |
Slang |
büyümekte/gelişmekte olan erkek |
man on the make n.
|
|