girişte

Meanings of "girişte" in English Turkish Dictionary : 1 result(s)

	Category	Turkish	English
Computer
1	Computer	girişte	on entry expr.
If that person applies for asylum on entry, he is not illegal. Eğer bu kişi ülkeye girişte iltica başvurusunda bulunursa yasa dışı değildir. More Sentences

Meanings of "girişte" with other terms in English Turkish Dictionary : 17 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	girişte bulunan ve yelken bezi parçasından oluşan çadır eteği	fly sheet n.
2	General	girişte yer alan	prelusory adj.
Phrasals
3	Phrasals	girişte kayıt yaptırmak	check in at v.
4	Phrasals	pokerde başlangıçta/girişte ortaya para koymak	ante in v.
Phrases
5	Phrases	girişte solda	to the left of the entrance expr.
6	Phrases	girişte sağda	to the right of the entrance expr.
Colloquial
7	Colloquial	girişte olmak/durmak	be on the door v.
Trade/Economic
8	Trade/Economic	eskiden şehir sınırına girişte özellikle yiyecek maddeleri üzerinden alınan ithal vergisi	octroi n.
9	Trade/Economic	kaptanın ülke limanına girişte verdiği manifesto	inward foreign manifest n.
Politics
10	Politics	üniversiteye girişte diplomaların denkliğine dair avrupa sözleşmesi	european convention on the equivalence of diplomas leading to admission to universities n.
Tourism
11	Tourism	bazı restoranlar veya gece kulüplerinin girişte aldığı fazladan para	cover charge n.
Technical
12	Technical	girişte geçerleme	input validation n.
Computer
13	Computer	girişte konuş	speak on enter expr.
14	Computer	girişte denetle	check-in expr.
Informatics
15	Informatics	girişte geçerlik denetimi	input validation n.
Music
16	Music	(operada) role girişte okunan arya	sortita n.
17	Music	girişte çalınarak	primo adv.