English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | guest n. | davetli | ||
Libya participated in the ministerial conference in Valencia as the Presidency's guest. Libya, Başkanlığın davetlisi olarak Valensiya'daki bakanlar konferansına katıldı. More Sentences |
||||
Common Usage | guest n. | konuk | ||
In two days time, next Saturday, I shall be the guest of the Slovenian State Secretary for Foreign Affairs in Ljubljana. İki gün sonra, önümüzdeki Cumartesi günü, Ljubljana'da Slovenya Dışişleri Bakanı'nın konuğu olacağım. More Sentences |
||||
Common Usage | guest n. | misafir | ||
A Foreign Minister with, as it were, guest status within the Commission cannot play the required role here. Komisyon'da misafir statüsünde bulunan bir Dışişleri Bakanı burada gerekli rolü oynayamaz. More Sentences |
||||
General | ||||
General | guest n. | misafir | ||
A Foreign Minister with, as it were, guest status within the Commission cannot play the required role here. Komisyon'da misafir statüsünde bulunan bir Dışişleri Bakanı burada gerekli rolü oynayamaz. More Sentences |
||||
General | guest n. | otel müşterisi | ||
General | guest n. | pansiyon müşterisi | ||
General | guest n. | pansiyoner | ||
General | guest n. | ikametgahının veya işyerinin bulunduğu yerleşimin dışındaki bölgeye giden kimse | ||
General | guest n. | legal olarak yabancı bir ülkeye giden kimse | ||
General | guest n. | ulaşıma ortak olup bunun için ödeme yapmayan kimse | ||
General | guest n. | mevcut bir maddeye entegre edilen madde | ||
General | guest v. | konuk sanatçı olarak rol almak | ||
General | guest v. | misafir etmek | ||
General | guest v. | misafir olarak kabul etmek | ||
General | guest v. | misafir ağırlamak | ||
General | guest v. | misafir olarak ağırlamak | ||
General | guest adj. | misafirlere özgü | ||
General | guest adj. | misafirlere ayrılmış | ||
General | guest adj. | misafirler için olan | ||
General | guest adj. | misafir olarak katılan | ||
Computer | ||||
Computer | guest n. | kullanıcı hesabı olmaksızın bilgisayar ağı veya hizmetine giriş yapan kimse | ||
Television | ||||
Television | guest n. | konuk sanatçı | ||
Television | guest n. | konuk yıldız oyuncu | ||
Television | guest n. | eğlence dünyasında yıldızlaşmış birinin geçici olarak program veya etkinlikte görünmesi | ||
Television | guest n. | esas kadroya dahil olmayıp bu kadroyla birlikte gösteride yer alan kimse | ||
Mining | ||||
Mining | guest n. | başka yerden getirilip genellikle var olan bir maden veya kayacın yerine geçen maden | ||
Biology | ||||
Biology | guest n. | başka canlının yaşadığı yere ortak olan canlı | ||
Biology | guest n. | başka bir böceğin yuvasında zararsız şekilde yaşayan veya üreyen böcek | ||
Biology | guest n. | başkasının yuvasında yaşayan hayvan | ||
Archaic | ||||
Archaic | guest v. | misafir olmak | ||
Archaic | guest v. | misafirlik görevlerini yerine getirmek |