halihazırda - Turkish English Dictionary

halihazırda

Meanings of "halihazırda" in English Turkish Dictionary : 14 result(s)

Turkish English
Common Usage
halihazırda already adv.
We have had representations already, for example, from the Jordanian Government.
Örneğin Ürdün Hükümeti'nden halihazırda temsilcilikler aldık.

More Sentences
General
halihazırda currently adv.
A number of projects are currently in progress or under consideration.
Halihazırda bir dizi proje devam etmekte veya değerlendirilmektedir.

More Sentences
halihazırda at present adv.
At present, the Bank's outgoings are covered by the EU Member States.
Halihazırda Banka'nın giderleri AB Üye Devletleri tarafından karşılanmaktadır.

More Sentences
halihazırda yet already adv.
Yet already, many of our regions bordering candidate countries are experiencing a foretaste of enlargement.
Halihazırda, aday ülkelere sınırı olan birçok bölgemiz genişlemenin ön deneyimini yaşamaktadır.

More Sentences
halihazırda at the present time adv.
halihazırda actually adv.
halihazırda in adv.
halihazırda done [dialect] adv.
Phrases
halihazırda at this juncture in time expr.
halihazırda at this moment in time expr.
halihazırda at (one's) command expr.
Colloquial
halihazırda as it is expr.
Idioms
halihazırda at this juncture/moment/point in time expr.
halihazırda at your fingertips expr.

Meanings of "halihazırda" with other terms in English Turkish Dictionary : 26 result(s)

Turkish English
General
yayınevinin halihazırda sattığı kitapların listesi backlist n.
(halihazırda seçilmiş yetkiliyi) bir sonraki seçimde aday göstermeme deselection n.
halihazırda basılmış form veya mektuba eklenen isim, adres, tarih veya hitap fill-in n.
halihazırda boş olmayan bir makama yapılan atama provision n.
yayınevinin halihazırda sattığı kitapların listesine eklemek backlist v.
(halihazırda kiralanmış bir mülkü) kiralamak subrent v.
halihazırda bulunan available adj.
halihazırda görev yapan incumbent adj.
halihazırda belirtilmiş olduğu üzere as already implied adv.
Phrasals
halihazırda devam eden kart oyununa katılmak cut in v.
Colloquial
halihazırda bulunan şey war horse n.
halihazırda bulunan şey old war horse n.
kişinin, halihazırda bir ilişki içinde olsa da yeni bir ilişki arayışında olması monkey branching n.
Law
halihazırda mahkemede değerlendirilen dava case at bar n.
halihazırda verilmiş kararı uygulama süreci diligence [scotland] n.
kilisedeki halihazırda dolu olan bir makamın bahşedilmesi plenarty n.
Politics
halihazırda var olan bütün toplumsal, ekonomik ve politik kurumları tamamıyla ortadan kaldırıp, devrim yapmak isteyen inanış nihilism n.
(halihazırda seçilmiş yetkiliyi) bir sonraki seçimde aday göstermemek deselect [uk] v.
Insurance
halihazırda sigortalı currently insured adj.
Technical
(çömleklerde) halihazırda uygulanmış perdahı çıkararak elde edilen kısmi perdah smear n.
Computer
(grafiksel kullanıcı arayüzünde) halihazırda aktif bir elemanı belirten gösterge focus n.
kullanıcının halihazırda etkileşimde bulunduğu uygulama foreground n.
Medical
geçmişte yaşanmış veya halihazırda mevcut tüberküloz enfeksiyonunu tespit etmekte kullanılan cilt testi tuberculin skin test n.
geçmişte yaşanmış veya halihazırda mevcut tüberküloz enfeksiyonunu tespit etmekte kullanılan cilt testi tuberculin test n.
Sport
halihazırda görev yaptığı takımda daha fazla oynamak istemeyen futbolcu wantaway n.
yarışlarda sporcuların başlangıç çizgisine gelmeden önce halihazırda hareket halinde olduğu başlama biçimi flying start n.