Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | işten uzaklaştırmak | suspend v. | ||
She suspended the officer. O, memuru işten uzaklaştırdı. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Phrasals | işten uzaklaştırmak | lay off v. | ||
I've been laid off. İşten uzaklaştırıldım. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | işten uzaklaştırmak | suspend v. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | birinin bir işten uzaklaştırmak | bounce out v. |
Phrasals | görevden/işten uzaklaştırmak | lay off v. |