insure - Turkish English Dictionary

insure

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "insure" in Turkish English Dictionary : 19 result(s)

English Turkish
Common Usage
insure v. sigortalamak
If a house burns down, the owners should be insured.
Eğer bir ev yanarsa, ev sahipleri sigortalanmalıdır.

More Sentences
insure v. sigorta etmek
I would like to insure this package.
Bu koliyi sigorta ettirmek istiyorum.

More Sentences
General
insure v. garantiye almak
He insured himself for a rainy day.
Kötü günlere karşı kendini garantiye aldı.

More Sentences
insure v. sigorta yapmak
The astute and sensible SME can insure for a modest premium.
Akıllı ve mantıklı KOBİ'ler mütevazı bir prim karşılığında sigorta yaptırabilirler.

More Sentences
Insurance
insure v. sigortalamak
In my country it has up to now been customary to insure biometric risks.
Ülkemde bugüne kadar biyometrik risklerin sigortalanması alışılagelmiş bir uygulamaydı.

More Sentences
General
insure v. sigorta olmak
insure v. sağlama almak
insure v. sigorta ettirmek
insure v. sağlamak
insure v. emin olmak
insure v. sigorta etmek
insure v. güvence altına almak
insure v. korumak
insure v. muhafaza etmek
Politics
insure v. güvence vermek
insure v. temin etmek
Insurance
insure v. sigorta etmek
Technical
insure v. sigorta etmek
insure v. sağlama bağlamak

Meanings of "insure" with other terms in English Turkish Dictionary : 16 result(s)

English Turkish
General
insure against v. -e karşı sigorta etmek
insure against sea risk v. deniz kazasına karşı sigortalamak
insure against fire v. yangına karşı sigortalamak
insure one's life v. yaşam sigortası yaptırmak
insure one's life v. hayat sigortası yaptırmak
self-insure v. (kendi malını veya gelirini) dahili sigortaya tabi tutmak
self-insure v. dahili sigorta yaptırmak
Phrasals
insure with v. -ile sigorta etmek
insure (someone or something) with (something) v. (birini/bir şeyi bir sigorta şirketinden) sigortalamak
insure (someone or something) with (something) v. (birini/bir şeyi bir sigorta şirketinden) sigorta etmek/ettirmek
insure (someone or something) with (something) v. (birine/bir şeye bir sigorta şirketinden) sigorta yaptırmak
insure against (something) v. (bir şeye) karşı sigortalamak/sigorta etmek
Colloquial
insure oneself against a risk v. kendini bir riske karşı sigortalamak
insure oneself against v. kendini sigorta güvencesine almak
insure oneself against v. kendini sigortalamak
Insurance
do not insure expr. sigortalamaktan kaçınınız