iyi niyetli

Meanings of "iyi niyetli" in English Turkish Dictionary : 32 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	iyi niyetli	well-meaning adj.
This is how it works in a partnership between well-meaning countries. İyi niyetli ülkeler arasındaki bir ortaklıkta işler böyle yürür. More Sentences
2	General	iyi niyetli	well-intentioned adj.
Despite his well-intentioned advice, his meddling only created more confusion. İyi niyetli tavsiyelerine rağmen onun işe karışması daha fazla kafa karıştırmaktan başka işe yaramadı. More Sentences
3	General	iyi niyetli	well-disposed adj.
We are basically well-disposed towards the European Union. Temelde Avrupa Birliği'ne karşı iyi niyetliyiz. More Sentences
4	General	iyi niyetli	well-meant adj.
A right of veto, however well-meant, cannot be awarded to any section of the population; this causes division. Veto hakkı, ne kadar iyi niyetli olursa olsun, nüfusun herhangi bir kesimine verilemez; bu bölünmeye neden olur. More Sentences
5	General	iyi niyetli	good faith adj.
Would that not be an act of good faith with the ACP? Bu ACP'ye karşı iyi niyetli bir davranış olmaz mı? More Sentences
6	General	iyi niyetli	do gooder n.
7	General	iyi niyetli	do-gooder n.
8	General	iyi niyetli	kindly adj.
9	General	iyi niyetli	rightminded adj.
10	General	iyi niyetli	spleenless adj.
11	General	iyi niyetli	favourable adj.
12	General	iyi niyetli	favorable adj.
13	General	iyi niyetli	gracious adj.
14	General	iyi niyetli	friendly adj.
15	General	iyi niyetli	easy-going adj.
16	General	iyi niyetli	pure-minded adj.
17	General	iyi niyetli	toward [obsolete] adj.
18	General	iyi niyetli	unjaundiced adj.
19	General	iyi niyetli	unmalicious adj.
20	General	iyi niyetli	quemeful adj.
21	General	iyi niyetli	fair-natured adj.
22	General	iyi niyetli	decent adj.
23	General	iyi niyetli	dewy-eyed adj.
24	General	iyi niyetli	goodwilled adj.
25	General	iyi niyetli	sib (to) [dialect] adj.
26	General	iyi niyetli	innocent adj.
Idioms
27	Idioms	iyi niyetli	good sort n.
28	Idioms	iyi niyetli	somebody's heart is in the right place expr.
29	Idioms	iyi niyetli	in good faith expr.
30	Idioms	iyi niyetli	one's heart is in the right place expr.
Trade/Economic
31	Trade/Economic	iyi niyetli	bona fide adj.
Law
32	Law	iyi niyetli	bona fide adj.

Meanings of "iyi niyetli" with other terms in English Turkish Dictionary : 52 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	iyi niyetli ticari uygulama	ormal bona fide commercial practice n.
2	General	iyi niyetli fakat başarısız toplumsal reformcu	dogooder n.
3	General	iyi niyetli fakat başarısız toplumsal reformcu	do-gooder n.
4	General	iyi niyetli ama gerçekçi olmayan sosyal reformcu	do-gooder n.
5	General	iyi niyetli eşek şakası	good-natured horseplay n.
6	General	iyi niyetli fakat hakaret içeren söylem	microaggression n.
7	General	iyi niyetli olmama	unsympathy n.
8	General	iyi niyetli takılma	chiack [australia] n.
9	General	iyi niyetli takılma	chyack [australia] n.
10	General	vedalaşırken söylenen iyi niyetli söz	word of farewell n.
11	General	iyi niyetli fikir alışverişi	give-and-take n.
12	General	iyi niyetli reformcu davranışı	do-goodism n.
13	General	iyi niyetli reformcu davranışı	do-gooderism n.
14	General	iyi niyetli davranmak	act in good faith v.
15	General	iyi niyetli bir şekilde	graciously adv.
16	General	iyi niyetli bir şekilde	well-meaningly adv.
17	General	iyi niyetli bir şekilde	unmaliciously adv.
Phrases
18	Phrases	iyi niyetli/olumlu düşünerek	with the best of intentions expr.
Colloquial
19	Colloquial	iyi niyetli fakat maksadını aşan	well intended but excessive adj.
20	Colloquial	iyi niyetli olmak için zalim ol	be cruel to be kind expr.
Idioms
21	Idioms	dürüst ve iyi niyetli adam	mr. nice guy n.
22	Idioms	iyi niyetli/olumlu düşünerek yapmak/söylemek	do (something) for the best v.
23	Idioms	iyi niyetli/olumlu düşünerek yapmak/söylemek	do/mean something for the best v.
24	Idioms	iyi niyetli/olumlu düşünerek yapmak/söylemek	mean (something) for the best v.
25	Idioms	çok iyi niyetli olmak	not to have a bad bone in one's body v.
26	Idioms	iyi niyetli olmak	have one's heart in the right place v.
27	Idioms	iyi niyetli düşünerek söylemek	mean (something) for the best v.
28	Idioms	iyi niyetli olmak	be in a good cause v.
29	Idioms	iyi niyetli olmak	have heart in the right place v.
30	Idioms	iyi niyetli olmak	have your heart in the right place v.
Trade/Economic
31	Trade/Economic	iyi niyetli taşıyıcı	bona fide holder n.
32	Trade/Economic	iyi niyetli teklif	bona fide proposal n.
33	Trade/Economic	iyi niyetli hamil	bona fide holder n.
34	Trade/Economic	iyi niyetli girişim	bons-offices n.
35	Trade/Economic	iyi niyetli alıcı	bona fide purchaser n.
36	Trade/Economic	iyi niyetli/gerçek müşteri	bona fide customer n.
Law
37	Law	iyi niyetli zilyet	possessor in good faith n.
38	Law	iyi niyetli alıcı	bona fide purchaser n.
39	Law	iyi niyetli zilyetlik	possession in good faith n.
40	Law	iyi niyetli hamil	holder in good faith n.
41	Law	iyi niyetli ilamlı alacaklı	bona fide judgment creditor n.
42	Law	iyi niyetli zilyet	possessor bona fide n.
43	Law	iyi niyetli hamil	bona fide holder n.
44	Law	nazik ve iyi niyetli kiracılara verilen hayat boyu düşük kira ödeme imtiyazı	rental [obsolete] [scotland] n.
Politics
45	Politics	iyi niyetli ihmal	benign neglect n.
46	Politics	iyi niyetli mülteciler	bona fide refugee n.
47	Politics	iyi niyetli olağan ticari uygulama	normal bona fide commercial practice n.
48	Politics	iyi niyetli ticari uygulama	normal bona fide commercial practice n.
Telecom
49	Telecom	iyi niyetli bilgisayar korsanı	ethical hacker n.
50	Telecom	iyi niyetli bilgisayar korsanı	white hat n.
Military
51	Military	iyi niyetli dostluk paktı	cordial treaty pact n.
52	Military	iyi niyetli dostluk sözleşmesi	cordial treaty pact n.