kötü koku - Turkish English Dictionary

kötü koku

Meanings of "kötü koku" in English Turkish Dictionary : 21 result(s)

Turkish English
General
kötü koku stench n.
The stench is overpowering.
Kötü koku bayıltıyor.

More Sentences
kötü koku unpleasant smell n.
I would like you to ask the relevant department to do something to get rid of these unpleasant smells.
İlgili departmandan bu kötü kokulardan kurtulmak için bir şeyler yapmasını rica ediyorum.

More Sentences
kötü koku odor n.
That foul odor is coming from the river.
O kötü koku nehirden geliyor.

More Sentences
kötü koku malodor n.
kötü koku malodour n.
kötü koku effluvia n.
kötü koku reek n.
kötü koku effluvium n.
kötü koku stinker n.
kötü koku fetid odor n.
kötü koku stink n.
kötü koku pong n.
kötü koku malaroma n.
kötü koku mephitism n.
Technical
kötü koku mephitis n.
Marine
kötü koku offensive odor n.
Medical
kötü koku fetor n.
kötü koku foetor n.
British Slang
kötü koku honk n.
kötü koku pen and ink n.
kötü koku niff n.

Meanings of "kötü koku" with other terms in English Turkish Dictionary : 38 result(s)

Turkish English
General
ağır/kötü koku foul smell n.
çok kötü koku male-odor n.
uyuduktan sonra ağızda oluşan kötü koku morning breath n.
kötü koku vermek taint v.
kötü koku yaymak reek of v.
kötü koku vermek effluviate v.
kötü koku yaymak whiff v.
kötü koku yaymak skunk v.
kötü koku veren effluvial adj.
(koku/tat) kötü rank adj.
kötü koku yayabilir effluviable adj.
kötü koku çıkarabilir effluviable adj.
kötü koku salabilir effluviable adj.
kötü koku yayan ripe adj.
(kötü) koku yayarak areek adv.
Phrasals
kötü koku yaymak reek of something v.
alttan alttan kötü bir koku/izlenim yaymak reek of something v.
kötü koku yaymak reek of v.
kötü koku yaymak smell up v.
(kötü bir) koku yaymak stink of (something) v.
Colloquial
kötü (koku) funky adj.
Marine
kötü koku yayan madde offensive odor substance n.
Mining
kötü koku yayan bir mineral necrolite n.
kötü koku yayan bir mineral necronite n.
Medical
ağızda kötü koku oral malodor n.
Marine Biology
sternotherus cinsinden olup güçlü ve kötü bir koku salgılayan çeşitli küçük kaplumbağalara verilen ad common musk turtle n.
Zoology
güney afrika'ya özgü siyah üzerine beyaz çizgileri olan ve rahatsız edildiğinde kötü bir koku salgılayan iki gelincik türüne verilen ad muishond n.
Botanic
amerika'ya özgü, gövdesi ezildiğinde kötü koku yayan tropikal bir çarkıfelek çiçeği wild water lemon n.
amerika'ya özgü, gövdesi ezildiğinde kötü koku yayan tropikal bir çarkıfelek çiçeği passiflora foetida n.
amerika'ya özgü, gövdesi ezildiğinde kötü koku yayan tropikal bir çarkıfelek çiçeği running pop n.
Geology
ovuşturulduğunda kötü bir koku yayan kömür siyahı bir mermer anthraconite n.
ovuşturulduğunda kötü bir koku yayan kömür siyahı bir mermer swinestone n.
ovuşturulduğunda kötü bir koku yayan kömür siyahı bir mermer stinkstone n.
ince ve esnek tabakalar halinde meydana gelip yakıldığında oldukça kötü koku yayan bir hidrokarbon minerali dysodile n.
Military
(yandığında kötü bir koku yayan) ateş mızrağı stink-fire lance n.
British Slang
pis/kötü koku ronk n.
Modern Slang
burnuma gelen kötü koku/kokular a bad taste in my mouth n.
uyuduktan sonra ağızda oluşan kötü koku a bowl of assholes n.