kıvırcık - Turkish English Dictionary

kıvırcık

Meanings of "kıvırcık" in English Turkish Dictionary : 16 result(s)

Turkish English
Common Usage
kıvırcık curly adj.
My hair is naturally curly.
Saçlarım doğal kıvırcıktır.

More Sentences
General
kıvırcık frizzy adj.
Despite her best efforts, her hair remained frizzy.
Ne kadar uğraşsa da saçlarının kıvırcıklığı geçmedi.

More Sentences
kıvırcık curly adj.
Most of the Melanesians living in Papua New Guinea have very curly hair, don't they?
Papua Yeni Gine'de yaşayan Melanezyalıların çoğunun saçları çok kıvırcık, değil mi?

More Sentences
Common Usage
kıvırcık frizzly adj.
General
kıvırcık curly-fleeced sheep n.
kıvırcık carving n.
kıvırcık crispy adj.
kıvırcık fuzzy adj.
kıvırcık crisp adj.
kıvırcık nappy adj.
kıvırcık curled adj.
kıvırcık kinky adj.
kıvırcık cockled adj.
kıvırcık crull adj.
kıvırcık woolly adv.
kıvırcık wooly adv.

Meanings of "kıvırcık" with other terms in English Turkish Dictionary : 101 result(s)

Turkish English
General
kıvırcık lahana kale n.
Mary made a kale and quinoa salad.
Mary bir kıvırcık lahana ve kinoa salatası yaptı.

More Sentences
kıvırcık saç curly hair n.
I have curly hair.
Kıvırcık saçlıyım.

More Sentences
kıvırcık nane spearmint n.
The spearmint plant grew in her garden.
Bahçesinde kıvırcık nane bitkisi yetişirdi.

More Sentences
kıvırcık saç fuzz n.
kıvırcık lahana savoy n.
kıvırcık baş hastalığı leaf curl n.
kıvırcık baş hastalığı curly top n.
kıvırcık saç afro n.
lahana familyasından kıvırcık yapraklı bir sebze kail n.
uzun ve kıvırcık peruk afro wig n.
kıvırcık baş hastalığı curly-top n.
kıvırcık salata lettuce n.
kıvırcık saçlı kız curly-haired girl n.
kıvırcık saç fuzzy hair n.
kıvırcık saçlı kadın curly woman n.
afrikalılara has bir tür kıvırcık saç nappy hair n.
afrikalılara has bir tür kıvırcık saç afro-textured hair n.
kıvırcık marul curly lettuce n.
kıvırcık ve kabarık saç modeli afro hairdo n.
kıvırcık salata leaf lettuce n.
kıvırcık ve gri kuzu kürkü crimmer n.
kıvırcık saçlı kimse curly n.
kıvırcık tüylü hayvan curly n.
(17. ve 18. yüzyıllarda moda olan) kısa kıvırcık zülüf favorites n.
(17. ve 18. yüzyıllarda moda olan) kısa kıvırcık zülüf favourites n.
kıvırcık saç set n.
kıvırcık saçı kimyasal işlemlerle düzleştirmek conk v.
(kıvırcık) düzleşmek uncurl v.
(saçı) kıvırcık yapmak crape v.
(saç) kısa ve kıvırcık şekilde kesmek poodle v.
(saç) kıvırcık fuzzy adj.
kıvırcık saçlı curly haired adj.
kıvırcık saçlı curly-haired adj.
kıvırcık olmayan lank adj.
sık bir şekilde keçeleşmiş veya kıvırcık kıllarla kaplı woolly-haired adj.
sık bir şekilde keçeleşmiş veya kıvırcık kıllarla kaplı wooly-haired adj.
(saç) kıvırcık cincinnate adj.
kıvırcık tüylü curly-coated adj.
Phrasals
kıvırcık yapmak frizz up v.
tamamen kıvırcık olmak frizz up v.
tamamen kıvırcık hale getirmek frizz up v.
Colloquial
kıvırcık saçlı kimse ulotrichi n.
kısa, kalın telli ve kıvırcık saç wool n.
kıvırcık saçlılara ilişkin ulotrichan adj.
kıvırcık saçlı ulotrichous adj.
çoğunlukla afrikalı amerikalılara özgü kabarık ve kıvırcık saç stili fro (afro) abrev.
Technical
kıvırcık iplik leno n.
Textile
kıvırcık ve gri kuzu kürkü krimmer n.
Gastronomy
kıvırcık lahana broccoli n.
kıvırcık patates curly fries n.
kıvırcık salata cabbage lettuce n.
kıvırcık salata lettuce n.
Zoology
büyük kulaklı kıvırcık tüylü orta boy bir kedi ırkı laperm n.
uzun kulaklı, kıvırcık bıyıklı ve kısa tüylü postsuz ince bir evcil kedi ırkı rex cat n.
devon, ingiltere'ye özgü kısa kulaklı ve yumuşak kıvırcık tüylü bir evcil kedi ırkı devon rex n.
kıvırcık tüylü retriever curly-coated retriever n.
kıvırcık tüylü bir kedi ırkı selkirk rex n.
(izlanda'dan geldiği düşünülen) kıvırcık tüylü bir süs köpeği shough [obsolete] n.
Botanic
kıvırcık marul leaf lettuce (lactuca sativa crispa) n.
kıvırcık çiçeği ladies' tresses (spiranthes) n.
kıvırcık çiçeği ladies'-tresses n.
kıvırcık çiçeği lady's tresses n.
kıvırcık çiçeği lady's-tresses n.
kıvırcık çiçeği lady's traces n.
kıvırcık labada sour dock n.
kıvırcık labada curly dock n.
kıvırcık lahana kohlrabi n.
kıvırcık labada curled dock n.
kıvırcık labada narrow dock n.
kıvırcık labada rumex crispus n.
kıvırcık labada narrow-leaved dock n.
kıvırcık labada yellow dock n.
kıvırcık lahana turnip cabbage n.
kıvırcık ve ince ayrık yaprakları için yetiştirilen aromatik ve tek yıllık bir eski dünya bitkisi chervil (anthriscus cereifolium) n.
kıvırcık ve ince ayrık yaprakları için yetiştirilen aromatik ve tek yıllık bir eski dünya bitkisi beaked parsley n.
kıvırcık ve ince ayrık yaprakları için yetiştirilen aromatik ve tek yıllık bir eski dünya bitkisi french parsley n.
kıvırcık ve ince ayrık yaprakları için yetiştirilen aromatik ve tek yıllık bir eski dünya bitkisi garden chervil n.
kıvırcık labada rumex crispus n.
kıvırcık hindiba witloof (cichorium endivia) n.
kıvırcık hindiba endive (cichorium endivia) n.
kıvırcık hindiba escarole (cichorium endivia) n.
kıvırcık hindiba escarole (cichorium latifolia) n.
hafif kıvırcık marul loose-leaf lettuce n.
kırmızı kıvırcık marul lollo rosso n.
kıvırcık yapraklı bir endivyen çeşidi curly endive (cichorium endivia crispa) n.
doğu abd'ye özgü kıvırcık yapraklı bir klematis curly-heads n.
doğu abd'ye özgü kıvırcık yapraklı bir klematis clematis ochreleuca n.
kıvırcık yapraklı curly-leafed adj.
kıvırcık yapraklı curly-leaved adj.
Agriculture
kıvırcık baş hastalığı leaf curl n.
kıvırcık yapraklı bir ıspanak türü savoy n.
Breeding
amerika kökenli çikolata veya siyah renkli kıvırcık tüylü orta boy spanyel köpek ırkı american water spaniel n.
geniş kuyruğu ve parlak kıvırcık yünü olan orta asya'ya özgü siyah bir koyun ırkı karakul n.
siyah-beyaz yüzü ve uzun kıvırcık postu olan ve kuzu üretiminde kullanılan büyük bir melez koyun ırkı masham n.
kısa tüylü, kıvırcık veya postsuz ırklar elde etmek için seçerek çiftleştirmek rex v.
Latin
kıvırcık böcek curly beetle n.
Archaic
kıvırcık olma buckle n.
(izlanda'dan geldiği düşünülen) kıvırcık tüylü bir süs köpeği showghe n.
Slang
afrikalı koyu tenli ve sık kıvırcık saçlı kimse negro n.
Modern Slang
afro veya çok kıvırcık saçlı insanların kullandığı tarak afro pick n.
kıvırcık saçların tepeden veya iki yandan top şeklinde bağlandığı saç şekli afro puffs n.