Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kıvrılarak uzanmak | sweep v. | ||
We could see the foothills sweeping down to the river. Nehre doğru kıvrılarak uzanan dağ eteklerini görebiliyorduk. More Sentences |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | kıvrılarak uzanmak (nehir) | ramble v. |